Transmutation News – December 2018 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Aralık 2018   

Geçen ay paylaştığım gibi, daha iyi bir isim bulamadığım için Kadimler adını verdiğim bir grup kadim ruhla çok güçlü deneyimler yaşıyorum.

Bana düşünmek ve benimsemek için çok şey veriyorlar. Çünkü benimle bir bilgi paylaştıklarında öncelikle bana bunu bedensel duyum biçiminde aktarıp sonrasında anlamını kavrayabilmem için birkaç sözcük veriyorlar.

Son zamanlarda bana Gücü Taşıma konusunu öğrettiklerini hissediyorum.

Birlikte çalıştığım ruhlar son derece eski, kadim, güzel ve sevgi dolu. Bana evrensel anlamda bu dünyada nasıl göz açıp kapayıncaya dek bulunduğumuzu gösterdiler. İnsanların byu sözcükleri her zaman kullandıklarını biliyorum. Fakat milyarca yıla nazaran bu dünyadaki yaşamımızın bir andan bile az olduğunu gerçekten hissettim.

Ayrıca bana en büyük acımla ilgli de yardım ettiler. Çünkü yetişkin hayatımı şamanizmi öğretmeye adadım. Şamanizmin popülaritesi yüzünden uygulamaların nasıl sulandırıldığını gözlemledim. Sulandırılması da, yaşadığımız zamanlarda,  bu büyük “şifanın” gücünü kaybetmesine neden oluyor.

Yardımcı ruhların bana verdikleri mesaj şu: “İnsanlara sahip olmadıkları sihri taşımayı öğretemezsin. İnsanlar ancak sihri bulduklarında onu taşıyacaklar.”

Bu bana aradığım huzuru Verdi. İnsanların, hayatta kalmaları gerektiğinde, gerçek şifayı bulacaklarını ve taşıyacaklarını biliyorum

Bu mesaj bana huzur Verdi ve rahatlattı çünkü şimdi zaman 2000 yılından bu yana burada yazdığım gibi insanlara hayatı yaşama becerilerini öğretmeye daha çok odaklanma zamanı. Bu, kültürümüzdeki insanların ihtiyacı çünkü bizler büyüklerimizden sözcüklerimiz, düşüncelerimiz ve hayallerimiz ile enerjetik olarak nasıl davranmamız gerektiğini ve güçlü yönlerimiz, zayıflıklarımız ve gölge yanlarımızı öğrenmeyi öğrenmedik.

Yani şamanik çalışmamızda derinleşmeden önce buradan başlamak önemli.

Fakat yakın zamanda şefkatli ruhlarla nasıl tanışıp çalışmayı öğreteceğimize dair yepyeni bir yol  gösterildi. Ve bu da daha önce bahsettiğim Gücü, Sevgiyi ve Işığı Taşımak konusu ile bağlantılı.

Batı dünyasında bizler şamanik yolculuk yapmayı ve görünmeyen alemlerde bir erk hayvanı, koruyucu ruh ya da öğretmen ile tanışmayı öğretiyoruz. Ve sonra insanların yardımcı ruhun kendsinden öğrenmek yerine koşup yardımcı ruhun anlamını kitaplardan öğrenmeye çalıştığını biliyoruz.

Yolculuk ile ilgili yeni bir yöntem verildi ve bunu bu ay denemek isterseniz memnun olurum.  Yeni Yıla girerken bunun güçlü bir yol olduğunu hissediyorum.

Adımlar aşağıda. Elbette davul ya da çıngırak çalabilir, şarkı söyleyebilir ya da dans edebilir ya da ne şekilde çalışmak istediğinizi bulabilirsiniz. 

  1. Enerji alanına girmenize izin vermeye gönüllü bir yardımcı ruh var mı diye sorun.
  2. Yardımcı ruha nasıl bir güç taşıdığını sorun.
  3. Yardımcı ruhtan onun gücünü taşımak için izin isteyin.
  4. Gücü taşımanın ve/veya bir yardımcı ruhun  gücünü taşımak ne anlama gelir? 

Bu haliyle yardımcı ruhla çok derin bir ilişki kurmanızı sağlayacaktır. Ve bunu çalıştığınız her yardımcı ruh ile yapmalısınız.

İşin gerçeği, şamanlar yardımcı ruhlarının gücünü bedenlerinde taşımıştır. Bazı klasik şamanik kültürlerde şamanlar, izin alarak ve kutsal eylemlerde yoluyla yardımcı ruhlarının etini yer. Bu, özellikle bitkilerle çalışırken, şifasını taşıdığınız bitkiden bir parça yemek, yaygındır,

Ama günümüz dünyasında yardımcı ruhları bizden ayrı olacak biçimde çağırıyoruz. Ama gerçekte ayrı değiliz. Onların gücünü özel bir amaçla ve armağanlarını, güçlerini ve şifa bilgilerini toplulukla paylaşmak için taşırız.

Bu, yardımcı ruhlarla bağlantı kurmada düşünülecek yeni bir yol.  İlişikinin gerçekliğini kendi deneyiminizle ulaştığınızda kim gidip de erk hayvanları ile ilgili kitaba başvurmayı ister ki?

Kış/Yaz gündönümünü kutlarken aşağıdaki mesaj üzerine düşünün:

“Güneşin ışığı herşeyin içinde. Güneş ışığını taşıyoruz”.

The Book of Ceremony: Shamanic Wisdom For Invoking the Sacred into Every Day Life kitabımı alabilmiş olanlarınızın yazdıklarım ışığında kendi gündönümü seremonilerini oluşturma konusunu keşfetmelerini umuyorum. Ve kitabı okuyamıyorsanız lütfen sevdikleriniz, arkadaşlarınız ve geniş anşamda topluluğunuz ile paylaşabileceğiniz bir seremoni için yolculuk yapın. Her birimizin öne çıkmasının ve topluluğumuza ilham ve güç verecek araçlar sağlamasının zamanıdır. Seremoni icra etmek kutsal bir eylemdir.

Dolunay 22 Aralık’ta. Transfigürasyon pratiğimizle yeryüzünün içi ve çevresinde muhteşem bir ışık ağı örerken ışığımızı dünyaya taşımaya odaklanalım.

Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız aylık seremonimizin detayları için ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyunuzç

Birlikte çalışabilmemiz için pek çok kişinin topluluğumuza katılmasına yardımcı olan çevirmenlere gönülden teşekkürlerimizi sunmak için lütfen bana katılın. Seremonilerimizi yaparken ve altarımıza onlar için özel bir hayırduası yerleştirelim.   Ve lütfen Sylvia Edwards’a teşekkür etmek ve hayırduaları yollamak için katılın. Kendisi her ay Dönüşüm Haberlerini size ulaştırmam için ve pek çok farklı konuda yardımcı oluyor.

Petr Němčanský   – Çekçe
Tea Thum –  Fince
Carole Laplante  – Fransızca
Bea Salgado – Fransızca
Barbara Gramlich  – Almanca
Astrid Johnen  – Almanca
Nello Ceccon – Italyanca
Els de Graaff – Flemenkçe
Sandra Koning – Flemenkçe
Sofia Frazoa – Portekizce
Irina Osechinskaya  – Rusça
Anton Uvarov – Rusça
Ines Fermoso  – İspanyolca 
Lena Anderheim – İsveççe   
Simin Uysal  – Türkçe

Size güzel bir gündönümü ve yeni yıl dilerken küresel topluluğumuza katılıyorum. Yeni Yılda görüşmek üzere!

Çeviri: Simin Uysal
Copyright 2018 Sandra Ingerman.  Tüm hakları saklıdır.

Transmutation News – November 2018 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Kasım 2018  

Toprak, Rüzgar, Su ve Ateş ile daha derin bir ilişkiye adım atmak için yaptığınız uygulamalarda ben de sizlere katılıyordum. Gerçekten farklılığı bedenimde hissedebiliyorum. Hem kendime hem de tüm yaşama daha derin bir bağlantı hissediyorum

Bir gün elma ağacımdan küçük bir elma yiyordum. Bir anda yediğimiz her yaşam formunun ruhu ile bağlantılı olduğumuzu hissedebildim.  Bedenimde köklerin büyüdüğünü ve doğaya daha derin bir bağlantı hissett,m. Bu da, elbette, hayalgücümün değişik bölümlerini uyandırdı ve her yemek yediğimizde yediğimiz yaşam formu ile nasıl bağlantı kurduğumuzu ve içimizde bağlantı iplikçiklerinin nasıl oluştuğunu düşünmeye başladım.

Ruhsal uygualamalarını bağlılıkla sürdürenlerimizin genellikle güne, ruhsal çalışmaya ve diğer şeylere şükrederek başlangıç yaptıklarını düşünmeye başladım. Ve Kasım ayında Amerika’daki insanlar Şükran Gününü kutlar.

Bu da bana yemeğimiz için teşekkürlerimizi sunmadan önce yiyeceğimizin geldiği araziden ve her şeyin ruhundan izin istemenin farkını merak etmeye yönlendirdi.  Dünya Ananın hava, su, güneş, ay ve takımyıldızlarla işbirliği içinde sunduğu armağanları yemeden önce izin isteyin.

Almadan önce izin istemenin içsel manzaranızı, duygularınızı, düşüncelerinizi, sağlığınızı ve yaşamla bağlantınızı nasıl değiştireceğini merak ediyorum.

Şükretmeye devam etmeyi ve hatta bunu enerji alanımızda daha derinlere getirmeyi isteriz. Fakat ya izin isteme uygulamasını ve hatta Gaia üzerindeki adımlarımzı hafifletmek için cesaretlendirilmeyi istemeyi de buna eklesek ne olur.

Bunu yaptığımızda doğa güçlerinin, ataların ve kadim olanların bize minnettarlık ve teşekkür şarkıları söylediklerini hayal ediyorum.

Bu uygulama, absorbe ettiğimiz enerjilerle daha derin bağlantı kurdukça yaşam tarzımıza ve diyetimizde de değişiklikler yapmamıza yardımcı olabilir.

Dolunay 23 Kasım’da.  Haydi daha derin bir farkındalık getirelim ve saf ışık olan içimizdeki ruha uyanalım. Onu kısıtlamayın. Işığınızı kısıtlamaya çalışmak yerine bırakın güçlü biçimde sizden aksın. Dönüştürücü ışığı Yeryüzü ve tüm yaşamla paylaşmak için birlikte çalışalım. Güneşin, ayın ve yıldızların büyümeyi nasıl dönüştürdüğünü düşünün. Işığınızı dönüştürü bir güç olacak kadar kuvvetle parlatabiliyo musunuz?

Eğer Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız, dolunay seremonimizin detayları için lütfen anasayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak başlıklı yazıyı okuyunuz.

Bir yürüyüş esnasında bir mesaj aldım. Dünya yıkıldığında geriye yalnızca ruh kalır.  Şu anda yaşadığımız inisiyasyonlarla ruhsal benliklerimize çözünüyoruz.

Copyright 2018 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.
Çeviri: Simin Uysal

Transmutation News – October 2018 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Ekim 2018 

Hayatın o kadar hızlı ilerlediği bir zamanda yaşıyoruz ki, bizim için neyin önemli olduğunu unutabiliyor ve hayatın hızına ayak uydurmaya çalışırken önceliklerimizi bir kenara bırakıyoruz.

Bir arkadaşım ile birlikteydim ve bana dinlediği bir konferanstan bahsetti. Konuşmacı, insanların daha hızlı hareket etmelerinin yolunun yarı insan yarı bilgisayar haline gelmek olduğunu söylemiş. Ne kadar ilginç bir düşünce!

Gerçekte, hepimiz için asıl mesele daha yavaş hareket etmek ve bize sağlık ve denge durumunu yansıtan bir biçimde hızımızı ayarlamak. Bu şekilde, modern hayatın fırtınasına yakalanmak yerine yolumuzun bizi şifalanmamızın ve evrimimizin sonraki adımına yönlendiren yaşam akışına tekrar geri döneriz

Yeni kitabım olan The Book of Ceremony (Seremonile Kitabı) için söyleşiler verirken, seremoninin gücünü anlatan sözcükleri bulmakta güçlük çektiğimi fark ediyorum. Farkına vardığım şey şu ki, seremoni icra etmenin gücünü rasyonel olark hayal dahi edemiyoruz. Çünkü seremoni lineer değil son derece beden merkezli bir süreç.

Şamanik kültürler zamanı bizim yaptığımızdan farklı biçimde işaretler. Bizler saatler ve takvimlere odaklıyız fakat yerli kültürlerdeki insanlar ışıktaki değişimi, ayın fazlarını, gökyüzündeki yıldız kümelerini ve elbette mevsimsel değişimleri izlerdi. Zamandaki değişimi daha organic biçimde izlerlerdi.

Bu bizi doğal olarak Yeryüzünün ritmi ile uyumlandıran daha beden merkezli bir yaşam biçimi. Ve bunu yaparak, değişim dalgalarında seyretmek için farklı bir hisse sahip oluruz.

Toplum gerçek zaman hissiyle olan bağlantıyı pek çok şekilde kopardı. Tarihin ve gezegenin evriminin neresinde olduğumuza dair bir yanılsamanın içinde yaşıyoruz.  Zamanı ve yaşamı böyle suni biçimde gözlemlemek daha fazla hastalık yaratıyor zira yapmamız gereken kendimizi yaşamın akışından ayırmak yerine bu akışa yeniden katılmak.

Dünyamız 4.6 milyar yaşında. İlksel deniz bile oluşmadan önce rüzgar ilk canlı varlıktı. Ve denizen kendisi de milyarca yıl yaşında. Ve güneşin, ayın ve yıldız kümelerinin yaşını bir düşünün. Şamanizm uygulaması 100,000 yıl geriye uzanır. Ve kadim ata geleneklerimiz var.

Seremoni çalışması yaptığımızda aslında bu kadim topluluğa adım atarız. Şu andaki kolektife şifa enerjilerinin akabilmesi için görünmez alemlerin boyutları arasında gidip gelerek köprüler inşa ederek yeni bir frekans ve hayatın yeni bir titreşimine gireriz

Geçmiş ve gelecektekiler bizim için şarkı söylüyor. Bize şarkılarıyla rehberlik ediyorlar. Tüm doğa bize şarkı söylüyor ama biz hala bağlantıları sorguluyoruz.  Kargaşanın ortasında genellikle güçsüz hissederiz.

Gözlerinizi kapatıp kalbinizi ve enerjinizi 4.6 milyar yaşındaki Gaia’ya ve arkamızda duran element ve yardımcı ruhlara uyumlarsanız nasıl güçsüz hissedebiliriz ki? Ve bu duyguyla bağlantı kurduğumuzda kendimize seremoni çalışmamıza nasıl bir yaklaşım içinde olduğumuzu sormamız gerekli. Bu muhteşem biçimde güçlü ve sağlam ruhsal topluluğa tümüyle açık kalple mi adım atıyoruz ve yaşamın bu güçlerini onurlandırmak için elimizden gelenin en iyisini yapıyor muyuz?

Bunun hakkında düşünmeyin. Bunu hissedin. Ve bunu yaptığınızda yeni bakış açılarının belirdiğini fark edeceksiniz. Modern dünyanın dikkat dağıtıcı şeylerini bıraktığınızda adım atabileceğiniz farklı bir topluluk var. 

Ama içinde bulunduğumuz son derece istikrarsızlaştırıcı zamanda çalışmayı derinleştirmekten gelen sağlamlık duygusu verecek şekilde ruhsal pratikleri sürekli tekrar etmek yerine günümüzde insanlar yeni materyaller istiyor. Daima sonraki “yeni uygulamaya” doğru gitmek bizi daha da istikrarsız hissettiren yüzeysellikte kalmamıza neden oluyor. Anahtar, bizim için büyük bir şifa ve bilgelik sağlayan kadim yollara daha derin kökler salmak.

Çünkü yeryüzü bizim şimdi geçtiğimiz zorlukların aynılarına tanıklık etti. Gaia bizimle konuşuyor. Sizinkini öğrenmesi için zorlamak yerine onun dilini öğrenin. 

Seeremonilerinizi icra edin ve ilksel güçlerle ve hemen arkanızdan yürüyerek size bilincin yeni evriminde ilerlemeniz için cesaret veren ata gelenekleriyle biraraya gelerek gcünüze adım atın.  Bu gerçeği bedeninizde hissedin! 

Şamanik kültürlerdeki insanlar evrenin kozmik güçleri ile nasıl dans edileceğini bilir.

Dolunay 24 Ekim’de. Işığınızı topluluğumuzun ışığı ile birlikte yaymak için seremoni çalışmanızı yaparken lütfen çalışmanızı yaparken birlikte çalıştığınız ruhsal güçlerin kadimliğini anımsayın.   Böyle bir kutsal kolektife adım atmadan önce hazırlanmanın ve yeryüzünün içi ve çevresini aydınlatan gerçek bir ışık olmanın yeni bir yolu var mı? Çalışmanızı derinleştirin ve en çılgın hayallerinizin ötesinde güçlü varlıklarla tanışın ve onlarla dans edin.

Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyunuz.

Copyright 2018 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.

Transmutation News – September 2018 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Eylül 2018  

Ağustos ayı yazım hakkındaki yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Pek çok okuyucuya derinden hitap etmiş.

İki yeni kitabım için gösterdiğiniz desteğe de teşekkür ederim.

Suriye’de sürekli savaşın içinde yaşarken yeniden ümit hissini yaşamak için ruhsal araçlar arayan bir grup insana hitap etme şansı buldum.  Pek çok şey rasyonel zihnimize mantıklı gelmediği için, dünyanın dört bir yanındaki insanlar ruhsal araçlara dönüyorlar. Ve yaşam tarzlarımız parçalanırken gerekli içsel çalışmanın yollarına ışık tutmaya yardımcı olabilecek ruhsal uygulamaları kucaklamak önemli.

Transfigürasyon ve spiritüel ışıkla şifa çalışmaları hayatlarımızı şifalandırmak için güçlü birer katkı ve gezegene de yardımcı oluyor. Çünkü transfigürasyon ile içimizde ve dışımızdaki herşeyi dönüştüren gerçek bir ışık varlığı haline geliyoruz.  

Transfigürasyon, her ne kadar mucize şifalar yaratsa da, tek başına çalışmak için yeterli değildir. Çünkü yaşam tarzımızı, eylemlerimizi, davranışlarımızı, kelimeleri nasıl kullandığımızı değiştirmezsek ve kollektifi besleyen düşünce ve gündüz düşlerimizin enerjisine odaklanmazsak, çabalarımız sekteye uğrayacaktır.  Fiziksel titreşimimizi birlik, ışık ve sevgi titreşimine uyacak biçimde yükseltmeden yalnızca ışığımızla parlamak yetmez. 

Tüm yaşamla bağlantılı ve karşılıklı bağımlı olduğumuzu unuttuk.  Çevre ve pek çok davranış tarafından bu gerçek bize geri yansıtılmakta.

Bu size olağan gelebilir ama ne yazık ki pek çoğu hala bir mucize bekliyor. Ve Yeryüzü için Şifa eğitimlerimde güçlü biçimde ifade ettiğim gibi, mucize için gerekli öğeler niyet + sevgi + birlik + uyum + konsantrasyon + odaklanma + imajinasyondur.

Yaptığımız tüm ruhsal çalışmanın yanında çevreyi destekleyen biçimde yaşamak için yaşam tarzımızı da değiştirmemiz gerek.   Yaşam tarzımızı değiştirmek daha zor olanı zira modern dünyada kendi yaşam tarzımıza fazla alışkınız.

Kuzey yarıkürede güz ve güney yarıkürede ilkbahara adım atarken, 23 Eylül’de ekinoksa saygılarımızı sunacağız. Ve değişen mevsimlerle çalışmalarınızda sizleri doğadaki değişimlerin nasıl aktığına odaklanmanız için teşvik ediyorum.  Çarpıcı başlangıç ve bitişler yoktur. Tüm değişim döngüleri  birbirinin içine akar.  

Yaşamın akışına nasıl gireceğimiz konusunda elementler harika öğretmenlerdir. Çünkü toprak, hava, su ve ateş daima hareket eder, temizlenir ve sonra yenilenme fazına girer. 

Bir mevsim değişimini onurlandırdığımız zaman, aynı zamanda da bizi sağlıklı olmayan düşünce biçimlerine çıpalayan şeylerin ve geçmişimizin de gitmesine izin veririz.  Ekinoks bir arınma, niyetlerimizi tazeleme, bizi yeniden doğuşa götüren daha derin ruhsal pratikleri daha disiplinli uygulamak için kararlı olma zamanı.  Kendimizi, tüm yaşamı ve doğa ile bağlantımızı onurlandırma zamanı. 

Ekinoksu onurlandırmak için, kolektife gönderdiğimiz negatifliğin bir kısmını salıverebileceğimiz seremoni çalışmasınahep birlikte odaklanmak isterim. Çünkü dünya üzerinde yaşanan sorunlar spiritüel topluluğu hareketlendirdikçe, aynı zamanda da ayrışma enerjisini ve eski düşünce şekilllerini de besliyor. Hepimiz yapbozun birer parçasını paylaşabiliriz ve farklı spiritüel bakış açılarını da desteklemeliyiz. Şİmdi daha güçlü bir topluluk oluşturmaya odaklanalım. Çünkü gerçek değişim ancak bu şekilde olabilir.

Aşağıda ekinoksta icra edebileceğiniz seremonilere dair öneriler bulunmaktadır:

Birlik, sevgi, ışık ve saygı ile çalışma prensiplerine meydan okuyan eski seslerden kaynaklanan bir eski düşünce biçimini salıvermek için seremoni tasarlamak istersiniz.  Daima sevginin ruhuyla çalışın. Sizi bağlayan şeyi salıverdiğinizde hem kendinize hem de spiritüel topluluğumuza bir sevgi eyleminde bulunursunuz.

Faydalanabileceğiniz bir seremoni hakkında daha fazla rehberliğe ihtiyaç duyarsanız, bir yardımcı ruha yolculuk yaparak yapabileceğiniz basit bir seremoniye dair öneri isteyebilirsiniz. Seremoniniz ne kadar basit olursa olsun, yine de onu kutsal bir biçimde oluşturmak istersiniz. Seremoninin gücü burada yatar.

Arkadaşlarınızı, sevdiklerinizi ve topluluğunuzdaki kişileri hep birlikte ceremony çalışması yapmak için davet edebilirsiniz.  Ve çocukların bu çalışmaya dahil olmayı ne kadar sevdiklerini tahmin edebilirsiniz. 

Ateş seremonisi

Ateş, dönüşüm ve transmutasyonun büyük öğretmenidir. Ateş bizden salıverilmesi gerekeni alır ve enerjiyi transmute eder.

Yakılabilir elle tutulur bir obje yapın. Alevlere salmak için inancınızın gücünü taşıyan bir tılsım ya da erk nesnesi yapabilirsiniz.  Neyi salıvereceğinize odaklanmış biçimde doğada yürüyüş yaparken bir kuru dal bulabilirsiniz. Biraz iplik alın ve psişenizden kendinizi sabote eden inancı çözerken gücünü bir kuru dal parçasına sarın ya da doğadan yanabilir objeler toplayarak bir tılsım yapın.  Biraz zaman ayırarak size bloke eden inanç ya da düşünce biçiminin yalnızca bir temsilini yapmadığınıza emin olun. Düşünce biçiminizin gücünü tılsımınıza şarkı söyleyerek, dans ederek, davul ya da çıngırak çalarak ya da üfleyerek aktarın. 

Ateş seremonizi içeride bir şöminede ya da güvenliyse dışarıda yapabilirsiniz. Eğer ateşle güvenli biçimde çalışma olağanız kısıtlıysa bir mumum ateşinden de faydalanabilirsiniz. Salıverdiğiniz inancı bir parça kağıda yazarak bir kasenin ya da lavabonun içinde yakabilirsiniz.

Salıverdiğiniz düşünce biçimini dönüştürmek için ateşin ruhu ile birlikte çalışıyorsunuz. Ateşi yakarken, niyetinizi onunla paylaşın.

Salıvereceğiniz düşünce biçimi ya da bloke eden inancı yüklediğiniz tılsımınızı ya da yazdığınız bir parça kağıda ateşe sunun. Bunu bedeninizde hissedin.  Kendinizi hazır hissettiğinizde onu alevlere salıverin. Tılsımınızı ateşe salarken, sizin adınıza onu tüketip inancınızı saf ilahi enerjiye dönüştüren ateşe şükranlarınızı sunun. Şifalanması için sizden bloke eden inancınızı alan ateşe bir sunu verin. İcra ettiğim ateş seremonilerinde ateşe sunu olarak sedir kullanırım.

Seremoniniz tamamlandığında, elementlere ve yardımcı ruhlara teşekkürlerinizi sunun. Bu çalışma bir inisiyasyonu işaret eder ve hayatınızı nasıl yaşadığınıza dair yeni bir kapı açar. 

Pek çok danışan ve öğrencim, kendileri ve dünyadaki tüm yaşam için iyi bir yaşam oluşturmadaki engelleri keşfetmeye devam ederken evlerinde düzenli ateş seremonileri yapmak için özel bir kase kullanır.

Su seremonisi

Doğadan bulduğunuz nesnelerle suya bırakabileceğiniz bir tılsım yapın.  Bu tılsım inancınızın gücünü taşır.  Kuru dallar ve bitkilerden bir sal yapabilir ve inancınızın ruhlar alemine yüzmesine izin verebilirsiniz.  İnancınız salıverilip giderken ve dönüşürken suya teşekkürlerinizi sunun.  

Bir öğrencimin paylaştığı harika bir seremoni de eriyen kağıtla çalışmak. Eriyen kağıt doğa için tümüyle zararsız ve tamamen kompostlaşıyor. Küçük parçalar kesip, salıvermek istediğiniz inanç ve düşünce biçimlerini kapsayan imaj, sembol ya da sözcükleri yazabilirsiniz.  Bir miktar su ısıtıp seremonisel biçimde inancınız olan kağıdı bir kaseye bırakabilir ve tümüyle erimesini izleyebilirsiniz. Suyu daha sonra dışarı çıkarıp toprağı besleyebilirsiniz.  

Baloncuk seremonisi

Sizi çocuksu bir mutluluk haliyle dolduracak bir seremoni de bir şişa baloncukla dışarı çıkmaktır. Niyetinizi tutun ve baloncukları üflerken negatif düşünce biçimlerinin yükünü de üzerinizden atın.   Rüzgar size bloke eden inançlarınızı evrenin yaratıcı güçlerine ışık ve sevgiye dönüşmesi için taşırken havaya teşekkürlerinizi sunun.

Gömme seremonisi

Toprağa gömmek için bir parça kağıda bir şeyler yazın ya da doğadan topladığınız nesnelerle bir şey yaratın. Böylece negative düşünce biçimlerini salıvermek için bir cenaze düzenlemiş olacaksınız. İnancınızı sevgi ile gömmeyi anımsayın. Sizi kısıtlayan şeyi salıverirken aynı zamanda dab u inancın enerjisini sevgi ve ışığa dönüştürüyorsunuz.

Ayrılma Seremonisi

Doğada kurumuş bird al bulun ve onu elinizde tutarken yükünden kurtulmak istediğiniz size sabote eden inanca odaklanın. Bu inaçla olan bağlantınızı salıverirken dalı kırın. Bu, istenmeyen enerji ile bağlantıyı kesmenin sembolik hareketidir.

Bir düşünce biçimini parçalamak için yolculuk

Size bloke eden bir inancı, tavrı ya da düşünce paternelerinizle bir yardımca ruha giderek bunu parçalamasını isteyebilirsiniz.

Heme bir rahatlama ve yeniden bir özgürlük duygusu hissedebilirsiniz. Bazen de zaman içinde daha fazla çalışma yapıkması gerekebilir. Sizi hep birlikte bizi aşağı çeken negative enerjilerin üzerine çıkmak için ruhsal farkındalığınızı ve bilincinizi yükseltmeye davet ediyorum.

Dolunay 25 Eylül’de. Haydi çalışmamıza devam edelim ve hem kendimizi hem ışık ağındaki her şeyi hem de Yeryüzünüşifalandırmak ve dönüştürmek için çok güçlü potansiyeli olan ruhsal ışığımızın derinlerine inelim.  Işığımız tüm yaşamla birlikte parlıyor ve dans ediyor ve tüm yaşamı güç, şefkat ve sevgi ile dolduruyor. Parlak ışığımızı Yeryüzünün içinde ve çevresinde yaymak için biraraya geliyoruz.

Eğer Dönüşüm Haberlerini takip etmeye yeni başladıysanız lütfen ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Oluşturmak” başlıklı yazıyı okuyunuz.

DÖnüşüm Haberleri Ağustos sayısına yeniden dönersek, kolektif enerji alanından akan zorlu enerjilerden ne kadar fazla etkilendiğimiz hakkında yazmıştım. Yardımcı ruhlarımın bana hücresel beden hissi düzeyinde göstermüş olduğu şey içimizi şükran duyduğumuz şeylerle, güzel imajlarla, renklerle, kokularla, tatlarla ve seslerle doldurduğumuz zamanki fark idi. Güzellikle bu denli dopdolu olduğumuz zaman dışımızdaki dünyada da güzellik görürüz. Zengin ve güzel enerjilerle dolu olmadığımızda içimizde boşluk hissederiz. Ve bu boşluğa da kolektifin enerjileri hücum edebilir. Işık, sevgi ve güzellik ile dolu olmak en büyük koruyucumuz olduğu gibi aynı zamanda da tüm yaşama büyük bir katkıdır. 

Herkese derin ve anlamlı bir ekinoks kutlaması dileyen çemberimize katılıyorum!!!

Copyright 2018 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.
Çeviren: Simin Uysal

Transmutation News – August 2018 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Ağustos 2018  

Pek çoğunuzun çok duyarlı olduğunu ve deneyimlemekte olduğumuz hayatın fırtınalarında kaybolmuş hissettiğinizi biliyorum. Tüm biyografimden bahsetmeden sizlerle kendi hayatımdan bazı şeyleri paylaşmak istedim.

Komedi programlarında seyrettiğiniz Brooklyn’desıradan  bir mahallede büyüdüm. Hayat pek komik değildi zira insanlar kendilerine ve çocuklarına bakmak için mücadele veriyordu.

Babamın evimizden birkaç sokak ötede bulunan küçük bir dükkanı vardı. Okuldan sonra onu ziyaret eder bazen de orada çalışırdım. Dışarıda olmayı ve arkadaşlarımlaspor yapmayı ya da evde kurgusal öyküler yazmayı severdim. Fakat dükkanda da babama yardımcı olmak için bayağı zaman geçirirdim. 

Babamın dükkanı gitmek ne zaman yürüsem her seferinde mutlaka biri beni durdurup konuşmak isterdi. Sadece 7 yaşındaydım ve her zaman durup onları dinlerdim.  Bir seferinde rüzgarın çok şiddetli olduğunu hatırlıyorum.  Ve rüzgar şiddetli estiğinde şehir sokaklarındaki toz ve çöplerin ayaklarınızın etrafında nasıl hotum biçiminde dolaştığını bilirsiniz.  Bir gün yaşlıca bir beyle konuşmak için durduğumda rüzgarın toprak ve çöpleri etrafımda nasıl döndürdüğünü hatırlıyorum.  Ne konuştuğumuzu hatırlamıyorum.  Konuştuğumuz sahneyi ve adamın yüzünü çok iyi hatırlıyorum.  Konuşmamızın sonunda bana onu dinlediğim ve nezaketim için teşekkür etmişti.

Böyle olaylar olmaya devam etti.  Ve yalnızca benimle konuşmak için dükkana gelen müşteriler olurdu ve kendilerini birşey satın almaya mecbur hissederlerdi.   Özel kıyafeti ile gelen güzel bir rahibeyi hatırlıyorum, sık sık benimle konuşmaya gelir ve ne kadar özel bir çocuk olduğumu söylerdi.  Bu noktada onlara nasıl yardım etmiş olduğumu bilemiyorum fakat harika bir dinleyiciydim ve kimseden gülümsememi esirgemezdim.

Sonra yaklaşık 13 yaşıma geldiğimde nasıl depresyonda hissetmeye başladığımı gördüm.  Ve kendi ailem de dahil olmak üzere acı çeken insanlarla büyümeme rağmen bayağı mutlu bir çocuktum. Fakat bu mutluluğun beni terkettiğini görmüştüm. Yatağımda oturur ve sürekli neden bu kadar üzgün hissettiğimi merak ederdim. Ve o noktada çevremdekilerin acısını kendi üzerime aldığımı fark ettim.

Ergenliğimin ileri yıllarına Vietnam Savaşının başladığı yıllara ileri sarayım. Çok öfkeliydim. Savaşa gidenleri her zaman destekledim ve sevdiğim pek çok arkadaşım da askere alınmıştı. Fakat savaşın adaletsiz olduğunu hissettim ve bize Wall Street’te şişelerin atıldığı ve polisin üzerimize biber gazı sıktığı gösterilere katıldım. 

Çabalarımın değişim yaratmada hiçbir etkisinin olmadığını fark ettiğimde bazılarının sinir krizi diye adlandıracağı birşey geçirdim. Fakat hala çalışabiliyot, okula gidiyor ve dünyada işlev görebiliyordum. Akıl sağlığım için çok büyük bir adım atmam gerektiğini biliyordum ve haberleri okumayı ve seyretmeyi bıraktım. Sonraki 10 yıl boyunca ABD başkanının bile kim olduğunu bilmiyordum.  Uyuşturucuları denedim, San Francisco’da bir komüne katıldım ve alternatif yaşam tarzlarını keşfetmeye başladım.

Gerçek bir organik süreç içinde iyileşmeye başladım.  San Francisco’daki yıllarım esnasında komünü terk ettim, San Francisco üniversitesine girerek Biyolojisi okudum ve Deniz Biyolojisi alanında uzmanlaştım ve öğrendiğim herşeyi çok seviyordum.  Öğrenci Öğrenme Merkezinde çalıştım. Müdür danışmada otururdu ve her zaman masasında günlük gazete bulunurdu. Yaklaşık bir yıl kadar sonra kendimi gazetenin ön sayfasındaki başlığı okur buldum. Aylarca ön sayfadaki manşetleri okumaktan öteye gitmedim ama bir gün makaleleri okumaya başladım ve bu da siyasi olarak neler olup bittiğini takip etmeye başladığım zaman oldu.

Hikayem bunun gibi çeşitli durumlarla devam etti. Fakat beni asıl kurtaran şey ruhsal çalışmaya uygun doğam ve ölüme yakın deneyimlerim sayesinde görünöeyen alemlerle olan ilişkimdi.  Ve sonra bunşara ilave olarak 1980 yılında şamanik yolculukla tanıştım.

Şamanik yolculuklarım yoluyla yardımcı ruhlarımdan ruhsal çalışma ile pek çok değişimi yol açabileceğimi öğrendim.  Tüm öğrettiklerim ve kitaplarım da olağan dışı alemlerde yaptığımız çalışma ile yarattığımız olumlu değişimlerin görünmeyen temeli ile bana gösterilenlerden doğdu.

Bunları sizlerle paylaşıyorum çünkü yüzlerce insandan hakikaten akıl dışı ve insanlık dışı davranışlarla çevrelenmiş olmaktan dolayı çok hassaslaşmış olduklarını duyuyorum. Düşündüğümüzden çok daha içgüdüseliz.  Fakat çoğu insan dikkat dağıtıcı şeyler bularak duygularına set çekiyor.

Herpimizin bir kaderi var. Ve bazıları da siyasi olarak aktif olarak ve gösteri yaparak büyüyor. Tüm yaşamın haklarını korumak tüm yaşam ağıyla paylaşmak için ne kadar büyük bir lütuf. Ve sonra kaderleri siyasi olarak bu denli aktif olmayı desteklemeyenler var.  Fakat kaderimiz ve armağanımız görünmeyen alemlerde aktif olarak çözülmekte olanın yerine yeni bir gerçeklik dokusunu örmek. Ve tabii kaderinde ikisini de yapmak olan insanlar da var. Sık sık paylaştığım gibi Gandhi, her ikisini de yapan pek çoklarına bir örnek.

Hepimizin paylaşabileceğimiz armağanlara sahibiz. Ve haberleri seyretmeye ara vermek ya da haber “orucu” tutmak zorunda hissediyorsanız, o zaman kendinizi dinleyin ve bunu yapın. Birkaç yıl önce, dünyada hayvanlara yapılan eziyetlere kamuoyunun dikkatini  çekmek isteyen harika bir kadının twitlerini okuyordum.  Olanları görmezden gelmemek ve bu hayvanları onurlandırmak için paylaşılan herşeyi okuymak, her fotoğraf ve videoyu izlemek zorunda hissediyordum. Ve sonuçta sinirlerim öyle bozuldu ki Twitter hesabımı kapattım

Evet, hayatım boyunca psikoterapist ve şamanik şifacı olarak ve danışanlarımın acısı ve sorunlarını üzerime almamak için çok çalıştım. Fakat sürekli negatif enerjilerin, kalp yaralayan haberlerin ve nefretin  sağanağında  kalmak için fazlaca hassas biriyim. Kulaklarımı açık tutuyorum ve neler olup bittiğinin kesinlikle farkındayım. Fakat kendimi bu enerjilerele çevreleyemeyeceğimi biliyorum.  Şamanik çalışmama farklı bir düzeyde sadık kalıyorum, ki bu diğerlerininkinden daha aşağıda ya da yukarıda değil, yalnızca kaderimle yol alıyorum.

Yeni bir dünyayı yaratmada hala spiritüel bir savaşçıyım. Fakat beni iyi bir şifacı yapan hassaslığıma saygı göstermek ve değişimi yaratmak için farklı boyutlardaki çalışmama devam etmek zorundayım.  Ve Yeryüzü için Şifa çalışması da tamamen bununla ilgili.

Ve bu nedenle insanlara birden çok yolla ilham vererek değişime katkıda bulunmak için kitaplar yazmaya ve öğretmenliğe devam ediyorum.  Buna ek olarak, ruhsal çalışmam bana içinde bulunduğumuz zamanlarda odaklanmam ve merkezimde kalmam için çok ihtiyacım duyduğum sakinliği sağlıyor.

Bu dünyaya ne yapmak için geldiğiniz ile ilgili kaderinizi onurlandırın.  Eğer içinde olduğumuz fırtınada kaybolmuş hissediyorsanız haberlerle ilişkinize ara verin.  2000 yılından bu yana Dönüşüm Haberlerinde, kitaplarımda ve eğitimlerimde öğrettiğim ve sizi cesaretlendirdiğim ruhsal uygulamaları yapın. Pek çoğunuz bu uygulamalrın sağlığınızı  ve hizmet için daha derin çalışmanızı destekleyici buluyorsunuz.

Dünyayı değiştirenin kim haline geldiğimiz olduğunu sürekli paylaşmam boş sözler değil. Çünkü sevgi, ışık, barış, saygı ve eşitliğin ruhsal enerjileri ile dolduğumuzda, bu nitelikler doğal olarak bizden doğar ve yaşam ağına yeni enerjileri örmeye başlar.

Binlerce yıldan aktarılan çalışmayı asla sorgulamayın. Paylaştığım uygulamaların bu denli güçlü olmalarının nedeni işe yaramaları. Fakat, değişimin bizim istediğimiz zamanlama içinde gerçekleşmediği de doğru.  Yeni kitabım The Book of Ceremony: Shamanic Wisdom for Invoking the Sacred Intro Everyday Life adlı yeni kitabımda bu konuda çok güzel bir bölüm yazdım.  Şamanlar her zaman değişim için seremoniden yararlanmıştır. Ve şimdi hepimizin seremoniyi hayatlarımıza düzenli biçimde katmasının zamanıdır. 

Önce her düzeyde kendinize bakın ki ancak bundan sonra gezegenle ilgilenebilirsiniz.

Vermiş olduğum bir online eğitim esnasında tanrıça İsis’in paylaşmış olduğu bir mesajı arıyordum. Aradığım mesaj ruhsal kalbimizle çalışmanın gerekliliği hakkındaydı ama onun yerine aşağıdaki mesajı buldum ve şimdi bunu paylaşmanın uygun olduğu hissettim.

İsis’ten mesaj

“Gerçek doğanızı  tanımak ve güçlendirilmesi gereken incinebilir yönlerinizle bağlantı kurmak için pek çok farklı aleme yolculuk yaptınız. Çalışmanız sizden çok ötelere ulaşıyor. Çünkü kolektifin şifalanmaya ihtiyacı olan yönlerini yansıtıyorsunuz. 

İnsanların doğanın ve yaşamın kuralları ile uyumunun kaybolduğu bir çağda yaşıyoruz.  Pek çokları içinde yaşadıkları hipnotik transtan hala uyanmadığı ve yaşamın kendisine saygı göstermediğinden daha fazla yokoluşun olacağı önümüzde uzanan yolu görmek kolay.

Tekrar tekrar öğrettiğim gibi, farklı bir dalgayı sürebilirsiniz. Çünkü bu gerçeklik boyutunun ötesinde yeni yaşamın bir frekans ve titreşimine adım atabileceğiniz bir perdeyi açabilirsiniz.   Bu boyutlar arasında gidip gelerek köprüler inşa edebilirsiniz ki şifalandırıcı enerjiler şu andaki kolektife akabilsin. Fakat kolektifi kurtaramazsınız. Ve bunu denememelisiniz.

Sevgi, hepimizin uyanması gereken şifalandırıcı güçtür.  Ve diğer insanları gerçek koşulsuz sevgiye kendilerini açmaları için zorlayamazsınız. İlk olarak, kendinizi severek başlamalısınız. İçine dolan suyun kolaylıkla dışarıya taştığı dolu bir bardağı hayal edin. Sevginiz kolaylıkla akmalı – bu zorlama bir süreç olamaz.  

Bir kere tanrıçanın koşulsuz sevgisini deneyimlediğinizde ve kendinizi koşulsuz sevip ve kabullendiğinizde, ancak o zaman bu sevgi ve şifa gücünü diğerleriyle paylaşabilirsiniz. Ve herşeyi sevgi ile ve olanların en iyisi olduğuna olan güveninizle sarabilirsiniz. Sıradan gözlerinizle görebileceğinizden fazlası vardır.

Fakat daima yüreğinizde kendiniz için, Yeryüzü için ve tüm yaşam için orada olduğunuzu bileceksiniz. Ve bunu yaparak da tüm yaşam için değişimi getiren ruhsal bir varlığın enerjisini taşıyacaksınız.

Odağınızı koruyun. Hem sağınızda hem solunuzda yıkım olan bir yolda yürüdüğünüzü hayal edin.  Fakat sağa ya da sola bakmadan bulunduğunuzda yolda adım adım yürümeye devam edin.  Yolu yürümeye devam edin. Ve bilin ki hem benim tarafımdan hem de tarihteki tanrı ve tanrıçalar tarafından sevgi ile sarmalanıyorsunuz.  Eskiler yolunuzda rehberlik etmek için size şarkı söylüyor.  Onların şarkısını dinleyin. Gelecek nesiller sizin için şarkı söylüyor. Onların yolunuzu nasıl aydınlattığını dinleyin. 

Gerçek özgürlüğe giden yolda yürüyün ve tüm beklentilerinizi bırakın. Sadece sevgi olun.”

Şimdi de İsis’in ruhsal kalbimizle çalışma hakkında paylaştığı mesajı özetleyeceğim. Mesajın tamamını Ekim 2017 Dönüşüm Haberlerinde bulabilirsiniz.

“Dünyanızdaki öğretmenler, sizin ki de dahil, sizleri kalplerinizi sevginin ruhuna açmanız için cesaretlendiriyor.

Fakat bu öğreti sizden bağlantı kurmanız istenen kalp düzeyi için doğru değil.

Çünkü odağınız fiziksel kalbiniz, ki bu da egonun bir parçası. Ve pek çoğunuz da ıstırabı görüyor ve deneyimliyorsunuz ki bu da evrimsel düzeyde şefkat hissinizi genişletiyor.  Sizi insanlığınızın derinlikerine götürüyor.  Fakat yine de acının enerjisi, titreşimi ve frekansında kapana kısılıyorsunuz ve dünyayı bu enerjiyle besliyorsunuz. Ve pek çok kişi ıstırap enerjisini taşıdığı için hastalanıyor.

Şu anda hem gerçekte hem de metaforik olarak kırılarak insanlığınızın derinliklerine dokundukça,  içinizde öğrenmenizi bekleyen en derinlerinizdeki bilgi ve bilgeliğe açılıyorsunuz.

Fiziksel kalbinizin gerisinde ruhsal kalbiniz, gönlünüz vardır. Onunla bağlantı kurmak için çok derinlere gitmenize gerek yok. Pek çok guru, mistik ve ruhsal öğretmen bundan bahsetmiştir.

Ve Kaynakla, sevinçle, saadetle ve tüm yaşam ve yaradılışa koşulsuz sevgi ile bir olan bu ruhsal kalp ıstırabı bilmez.  O saadeti bilir, koşulsuz sevgiyi bilir ama bu Yeryüzünde acıyı bilmez.”

Dünyamızda gerçekleşen çeşitli olaylar için insanlar bana yazıp çeşitli dualar istiyorlar. Lütfen bugün dünyada olup biten herşeyin bizden doğduğunu anımsayın. Evet, dua etmeye devam edin. Fakat gündüz düşlerinizi sürekli incelemezseniz ve düşleme çalışmanıza odaklanıp disiplinle çalışmazsanız, bana göre hiçbir olumlu değişim gerçekleşmeyecektir.    Çünkü gerçekleşen her değişim bizden doğacaktır, bize dışarıdan gelmeyecektir.

Güzel ve ışıldayan dolunayımız 26 Ağustos’ta. Ruhsal kalbimizi deneyimlemeyi keşfedelim ki kendi içimizde daha derinlerle bağlantı kuralım, hazırlık çalışmamızı yapalım ve ruhsal bir topluluk olarak ışığımızı Yeryüzünün çevresinde yaymak için biraraya gelelim.

Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız aylık seremonimizde bize nasıl katılacağınızı öğrenmek için ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyunuz. 

Copyright 2018 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.

Transmutation News – June 2018 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Haziran 2018  

Estes Park, Colorado’daki Yeryüzü için Şifa ve Ruhsal Işıkla Şifa eğitimi gerçekten muhteşemdi.  Katılımcıların tümü çalışmayı yürekten kucakladı.  Eğitimi kaydeden film ekibi de çemberimize katıldı ve mümkün olduğunca yolculuklara ve seremonilere katıldılar.  Çalışmanın neticesinde, sunağa bıraktığımız isimlere uzaktan şifa da dahil, çok güzel şifalar gerçekleşti.

Ve benim için en heyecan verici olanı ise, katılımcıların çoğu evlerine döner dönmez topluluklarında  transfigürasyon seremonilerini paylaşmaya hatta çocuklarına bile öğretmeye başladılar. 

Eğitmen olarak bana bu aşamada en büyük heyecanı veren şey, hem inzivalardaki hem de online eğitimlerime katılan katılımcıların hem Yeryüzü için Şifa hem de diğer şamanik uygulamaları aileleri, iş arkadaşları ve toplulukları ile paylaşıyor olmaları.  Ve pek çoğunuzun da bunu yaptığını biliyorum. Ve bu derin çalışmayı paylaşan her birinize minnettarım.

Dean Radin harika bir kitap yazmış, adı Real Magic: Ancient Wisdom, Modern Science, and a Guide to the Secret Power of the Universe (Gerçek Sihir: Kadim Bilgelik, Modern Bilim ve Evrenin Gizli Gücüne Kılavuz). Bir bilim insanının bilimsel olarak bilgilendirilmiş sihire dair vizyon sunması çok büyük bir şey. Ve bunun bilimin sınırlarını keşfetmek için neden anahtar bir role sahip olduğunu anlatıyor. Ve tartışmasına şamanizmi de katmış.

Şamanizm, gezegenimizdeki sorunları şifalandırmak için harika bir anahtar. Ve bu yine inisiyatif alıp, fırsatı değerlendirip çalışmanın kendisi olmamıza bağlı.


Yakın zamanda rüyamda bir mesaj aldım: “şifa senden gelir, sana gelmez”. Uyandığımda bunun Florence Scovel Shinn’in öğretilerinde paylaştığı “yaratım sizden gelir, size gelmez” mesajı ile aynı olduğunu hatırladım.

Bu mesaj diğer şamanizm öğretmenleri ile yaptığımız ilginç konuşmalarla da bağlantılı. Çünkü açıkça görülüyor ki batı dünyası , yerli bir kültürdeki akışın aksi yönünde giden biçimde şamanik yola adım atıyor.

Ve yaptığım tüm sohbetlerden sonra farkettim ki tüm workshoplarımda ve kitaplarımda tutkuyla bahsettiğim şey de aynen bu, yani “tedavi etmk” ve “şifalandırmak” arasındaki fark.

Şamanik kültürleri çok fazla romantikleştirmek istemiyorum. Zira insanlar her zaman sorumlu ve etik biçimde davranmıyorlar.   Egomuz ve kişiliğimiz üzerinde çalışmayı sürdürmeliyiz ki yeteneklerimizi topluluklarımıza hizmet için kullanmaya odaklanabilelim. Yerli kültürlerde yaşayan kişiler de buna dahil.

Fakat şamanik kültürlerde çocuklar topluluklarına katkı yaptıkları güçlü yönleri ve yetenekleri için teşvik edilir, doğadaki tüm varlıklarla nasıl konuşacakları öğretilir, çevrelerinde ne oluyorsa olsun nasıl şükredecekleri öğretilir, ve sözcükleri, düşünceleri ve gündüz düşlerini kendileri ve yaşam ağındaki herşeyi lanetlemek yerine bu güçlü enerjileri birer hayırduası olarak kullanmak için disiplinli davranmak için eğitilirlerdi.

Ve sonra ergenliğe ulaştıklarında yaşlıların nezaretinde hayatlarını tehdit eden inisiyasyonlardan geçerler ve bu inisiyasyondan ruhsal güçlerine güvenerek geçmek zorunda kalırlardı.  Bu onlara topluluğun gücüne katkıda bulunacak sorumlu bir yetişkine evrilmelerinde yardımcı olurdu. 

Ancak bundan sonra topluluğun üyeleri şamanın yoluyla tanıştırılırdı.


Batı dünyasında  bizler sözcükler, düşünceler, gündüz düşleri ve enerji ile güçlü bir topluluk yaratmak için nasıl çalışacağını bilen güçlü bir rüyacı olarak topraklanmadan şamanın yoluna adım atmaya eğilimliyiz.  Şamanın dünyasına saf bir kutsal alanı nasıl oluşturacağımızı ve herşeyin içinde yaşayan ruhla nasıl iletişim kuracağımızı bilmeden adım atıyoruz.

Şamanik şifa için gelen danışanlar anında ve sihirli bir tedavi bekliyor ve kestirme çözüm yerine uzun dönemde şifayı sağlayacak içsel çalışma için gereken araçlardan yoksunlar.

Yaşamda başa çıkmaya herşey ile başa çıkma gücümüz var, yeter ki içsel çalışmamızı yapalım ve içsel dünyamızla çalışmanın kendimiz ve tüm yaşam için arzuladıklarımızı gerçekleştirmek için gerekli olan maddenin görünmez biçimlerini oluşturduğunu anlayalım.

Dolunay 28 Haziran’da.  Haydi derinlere gidelim ve parlayan ışık ağıyla birleşelim. Kendinizi yaşam ağından ayırmayın. Yaşam ağı olun. Işık ağı sizsiniz. Derinliklerinize giderek içsel ışığınızla parlayın ve ışık ağı OLun.

Herşeyi ilahi kusursuzluğunda görürken hep birlikte ışığımızı yayalım. Bu çalışma güçlü ve etkilidir ve değişim yaratır. Dolunayda transfigürasyon çalışmanızı derinleştirin.

Dönüşüm Haberlerini takip etmeye yeni başladıysanız anasayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı” yaratmak başlıklı yazıyı okuyunuz.

21 Haziran’da hep birlikte gündönümünü kutlayacağız. Kuzey yarıkürede yazı ve Güney yarıkürede kışı karşılayacağız.

Gündönümünün müstakil biro lay olmadığını hatırlayalım. Çünkü gündönümüne giden bir enerji değişimi akışı ve ışığın niteliğinde değişimler olur. Gündönümü bizim de parçası olduğumuz bir değişimin işaretidir. Gündönümlerinde yaşadığınız yerdeki toprakla birleşmek için yolculuk yaparak mevsimlerle birlikte nasıl değiştiğimizi anlamak her zaman iyidir. 

Bedeninizi dinlemek ve doğadaki değişimlerin kendi doğamızı nasıl etkilediğini hissetmek ve çevremizdeki dokuların, rüzgarın kokusunun , çevrenizde yaşayan kuş ve diğer doğa varlıklarının seslerinin ve bitki ve ağaçlardaki değişimlerin tümüyle farkında olmak önemlidir. Hatta havanın tadındaki değişimi bile fark edebilirsiniz. 

Binlerce yıldır insanlar mevsimdeki değişime nasıl hazırlanacaklarına dair bilgi almak için doğadaki işaretleri izler ve hissederdi. Takvime odaklanmak yerine bedeninizin barometresine güvenmek en iyisi.

Yaz ya da kış mevsimini de karşılıyorsanız, kendimizi bu muhteşem Yeryüzünün bahçevanları ve bakıcıları olarak görmek için harika bir zamandayız.

Organik ve kompostlanabilen materyaller bulun ve kendinize bunlardan ufak bir kap yaparak içine kendiniz, yaşam ağı ve Yeryüzü için dualarınızı koyun. Dualarınızı yaşadığınız yerdeki toprağa ekin. Bu dua tohumu siz onu sevginiz ve ışığınızla besledikçe enerjisel olarak büyüyecek. Beslediğimiz şey büyür!  

Herkese güzel bir gündönümü dilerim!!

Copyright Sandra Ingerman 2018. Tüm hakları saklıdır.

Transmutation News – May 2018 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Mayıs 2018

Geçen ay klasik şamanik parçalanma yolculuğunu uygulamıştık.  Bu uygulama, arınmak ve yenilenmek için düzenli olarak tekrarlayabileceğiniz harika bir uygulamadır.

Bu ay, hayatla ilgili hayal kırıklıklarımızı ve çalışmamızın başarısını sabote eden tekrarlayan düşüncelerimizi salıvermek için parçalanma sürecimizi devam ettirmeyi öneriyorum.

Eğer şamanik yolculuk yapıyorsanız, siznle birlikte çalışması için şefkatli yardımcı ruhlarınızdan birini davet edebilirsiniz. Yardımcı ruhunuza hangi inanç ya da hayal kırıklığınızın parçalanmasını istediğinizi söyleyin. Yolculuğunuzda bir kağıda sözcükler yazabilirsiniz. Ya da dönüşmesini istediğiniz enerjileri temsil eden bir çizim yapabilirsiniz. Daha sonra yardımcı ruhunuzdan bunu yırtarak yok etmesini ya da kendine özel yeteneklerini kullanarak parçalamasını isteyin.

Eğer şamanik yolculuk pratiğiniz yok ise meditasyon yapabilir ve güvendiğiniz ve birlikte çalıştığınız ialhi bir figure davet edebilirsiniz. Bu ilahi figürden, yukarı paragraftaki talimatlar doğrultusunda, size artık hizmet etmeyen her ne ise parçalamasını isteyebilirsiniz.  

Hoşuma giden başka bir çalışma biçimi de ışık kazanı.  Daha önceki yazılarımda size bunu anlatmıştım. Yolculuk ya da meditasyon yaparak doğada kutsal bir yere gidin.  İlahi bir figür ya da yardımcı ruhtan sizin için özel olan bu yere bir ışık kazanı getirmesini isteyin. Meditasyon ya da yolculuğunuz sırasında, hayal kırıklıklarınızı ya da sizi sabote eden inançlarınızı ışık kazanına bırakın.  Ayrıca, kendinizi ve diğerlerini affetmek ile konuları da dönüşmeleri için ışık kazanına bırakabilirsiniz.

Salıverme çalışmanızı tamamladıktan sonra ışıkla, güçle, ilhamla ve sevgiyle dolu enerjilerle kendinizi doldurmanız önemli.  Bunu transfigürasyon yaparak ve ilahi ışığınızın tüm hücrelerinize dolduğunu hissederek yapabilirsiniz. Yardımcı ruhunuz ya da çalıştığınız ilahi figürden sizi sevgi ve şifa dolu enerjilerle doldurmasını isteyebilirsiniz.  Rehberliğinize uygun olarak çalışın. 

Yaklaşık 30 yıl önce sağlıklı olmayan bir ilişkimi sonlandırmak istemiştim.  Hoş olmayan konuşmalar yapmıştık. Konuşmalarımız sağlıklı bir sonuca ulaşamıyordu.  Bitmemiş tüm konuşmalarımızı sonlandırmanın önemi olmadığını hissediyordum. Bu kişiyle konuşmaktansa tüm ilişkimi kesmeyi yeğledim. 

Bu konu üzerine yolculuk yaptım ve erk hayvanım bana sonuçlanmamış konuşma diye birşeyin olmadığını söyledi.  Bana bu konuya ya şimdi ya da başka bir hayatta bitirmem gerektiğini söyledi.  Bu kişiyle gelecekteki bir yaşamda bağlantılı olmak istemediğimi fark ettim. Erk hayvanım, bunun üzerine, konuşmayı şimdi sonuçlandırmam gerektiğini söyledi. 

Sağlıklı bir konuşma yapmak imkansız hale gelmişti. Bu pek çoğumuza olur ve şifa çalışmamızı fiziksel yerine olağan dışı alemde yapmamız gerekir.  Kendimizi sağlıksız ilişkilerden salıvermek için her zaman bir seremoni yapabiliriz.  Bir konuşmayı sonuca vardırmak için her zaman söz konusu kişi ile olağan dışı gerçeklikte konuşabiliriz.  Ve bu bağlantıları ortadan kaldırmak ve yıkıcı konuşmaların sözcüklerini parçalamak için parçalanma yolculukları yapabiliriz.

Genellikle karmik bağlantımız olan kişilerle ilişkilerimiz olur. Eski ruhsal dostlarla bu karşılaşmaların bazıları harikadır. Fakat özgürleşmeyi istediğimiz kişilerle yeniden ilişki kurmaktan kaçınmak isteriz. 

Düzenli parçalanma yolculukları ya da meditasyonları yapmak sizi sağlıksız bir hayata çıpalayan enerjileri temizlemenin bir yoludur. Ve sevgi ve ışık dolu enerjilerle kendimizi doldurmak size ilermek için esin vererek hayatınızı olumlu yönde dönüştürecektir.

Dolunay 29 Mayıs’ta. Gezegeni ışık ve sevgiyle doldurmak için biraraya gelelim. Lütfen hazırlık çalışmanızı yapın ki zihninizdeki düşüncelerden ve günlük hayatınızdan gerçekten uzaklaşabilin. Zihinsel konuşma çalışmanızın mümkün olan en derin seviyeye ulaşmasını engeller.  Ve çalışmamızı sığ biçime yapma lüksümüz yok. Hem gezegen hem de tüm yaşam uygulamalarınıza odaklanmış dikkatinize ihtiyaç duyuyor.

Hazır olduğunuzda derinliklerinize giderek parlak ışığınızın çemberimizin ışığıyla birleştiğini hissedin.  Ve tüm yaşama olan sevginizin çalışmanıza sağladığı enerji ile tüm gezegeni ilahi kusursuzluğu ve ışığında algılayalım. Ağır kolektif enerjilerden uzaklaşarak şamanlar ve mistiklerce bilinen ve yalnızca güzelliğin olduğu bir başka boyuta geçin.  Tüm yaşama olan sevgimizi anımsayarak biraraya gelelim ve Yeryüzünün içi ve çevresinde parlak bir ışık örelim. Sevgimizi birbirimizle ve yaşam ağındaki herşeyle paylaşalım. 

Eğer Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız dolunay seremonimizn detayları için anasayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyunuz.

Ve lütfen, Yeryüzü ve tüm yaşamı ilahi ışık ve kusursuzluk vizyonunu muhafaza etmek için en az haftada bir transfigürasyon çalışmamızı sürdürelim. Transfigürasyon, gezegenin tüm sorunlarını iyileştirecek mucizevi bir şifa gibi görünmese de, bu vizyonu mıhafaza etmek zamanla gerçekliğin dokusunu değiştiren enerji alanını değiştirir. Bu çalışma iyileşme süreci için süreklilik gerektirir ve bizler gerçekliğin görünmeyen temelini inşa etmeyi  sürdürürken muazzam değişimler meydana getirir.

Çeviren: Simin Uysal

Copyright 2018 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.

Transmutation News – March 2018 – Turkish

Dönüşüm Haberleri  Mart 2018 

Yardımcı ruhlarım benimle bana yalnızca beden merkezli deneymler sağlayarak çalışmaya başladılar. Bana yalnızca sözlü olarak bilgi vermemekle kalmıyor ve bazı öğretileri bedenen hissetmemi sağlayarak anlamamam için yardımcı oluyorlar. 

Geçmiş aylarda yardımcı ruhlarım akışa uymanın gereğini bana gösterip durdular.  Önceki yazılarımda bununla ilgili biraz yazmıştım. Önce bana akış hakkında konuşarak başladılar.  Sonrasında içime yolculuk yaparak bedenimin neresinde gerginliği taşıdığımı fark etmemi istediler.  Bunu yapmak kolaydı.

Bir ay sonrasında, bir yolculuk sırasında hayata tutunarak onu kontrol etmeye çalışmak ile hayatın beni götürdüğü yere onunla birlikte akmak arasındaki farkı bedenen hissetmemi sağladılar. Arzu ettiğim sonuçlara benim için sağlıklı olmayan biçimde nasıl tutunduğumu ve bunun değişim yaratmada bana yardımcı olmadığını hissettim.

Benim için ve olasılıkla diğerleri için şifanın anahtarının hayatı ele alışımızı değiştirmek ve onu kontrol etmeye çalışmaktan biraz vazgeçmek ve hayatla birlikte akmak olduğunu hissediyorum.

Bedenimizin tüm döngülerin beraberce nasıl aktığını hissetmesine izin vermek yerine sıklıkla hayatın döngülerini ayırmaya çalışıyoruz. Pek çoğumuz Ay ile çalışıyor ve Yeni Ay ve Dolunayda yaptığı uygulama ve seremonileri ayırıyor. Ayın tüm fazları organik olarak birlikte akan tek bir döngünün parçalarıdır.

Mevsimler hayatımızın birbirinden ayrı döngüleri değildir. Çünkü ölüm ve yeniden doğuş ve bunlar arasında olan her şey tek bir organik döngüdür.

Geçişlerin bir döngüden diğerine aktığını algılamak yerine onları birbirinden ayrı görmenin kendi organik akış hissimiz ve zamanlamamız üzerindeki etkisi nedir? Bunu yapabildiğimiz zaman, hem kişisel hayatlarımızda hem de gezegende yaşadığımız değişimlerin birbirlyle nasıl içiçe olduğuna dair bir hissimiz de olabilir. Farklı olaylar ve hayatta birbirinden ayrı dönemler yok. Yalnızca tek bir doğal akış var.

Bu doğal ve organik akışa girdiğimizde değişime ve hayatlarımıza giren öğreti ve armağanlara dair daha derin bir anlayışa kavuşuruz.

Hayatın gerçek akışına uyduğumuzda girdiğimiz tamamen farklı bir gerçeklik boyutu var. “Hayat Irmağı” metaforu ile çalışırım. Bazılarınız içsel gelgit dalgalarınızın akışı, esen rüzgardaki akım değişimleri ya da toprağa uzandığınızda hissettiğiniz farklı hisler ve duygulara odaklanarak çalışmayı tercih edebilirsiniz. 

Bugün gölge ve ışık hakkında konuşulacak çok şey var. Ve bu döngüleri birbirinden ayırdığımızda hem ışığı hem de gölgeyi yaratan değişen ışığın ince ayrıntılarını kaçırmış oluruz.  Işığın değişen niteliklerine kendimizi bırakarak ışık ve gölgenin nasıl her zaman içiçe olduğunu ve birbirleriyle dans ettiklerini daha iyi anlarız.

🌹🌹🌹🌹🌹🌹

Yakın zamanda Facebook’ta bir yazı paylaştım. Yazdıklarımı burada tekrar paylaşmak istiyorum çünkü anlattıklarımla yakından ilgli: 

Geçmişi değiştiremeyiz. Fakat şimdiyi ve geleceği değiştirebiliriz.

Bunu spiritüel uygulamalarımızda derinleşerek ve aynı anda diğerleri ve tüm yaşama karşı nasıl davrandığımız, düşündüğümüzü inceleyerek yaparız.

Hem gölge hem de ışık bu gezegende yaşıyor olmanın birer parçası.  Doğa her gün bize içimizde yaşayan bu muazzam güçlerin gücünü yansıtır.

Bizler doğa olduğumuz için iksini de kucaklamalıyız.  Doğmuş olmamızın nedeni insan olmanın anlamını tümüyle hissetmek. Hem gölge hem de ışığı kucaklayarak bütünlenmiş olma durumuyla nasıl bağlantıda olacağımızı ve hayatın hem zorluk hem de güzelliklerini kucaklamayı öğreniriz. Güçlükler büyümemize ve geçmişte olup bitmiş herşeyi dönüştürebilecek ruhsal güce sahip insanlar haline gelmemize yardımcı olurlar.  Büyümenin anahtarı hayatın getirdiği tüm dalgalarda yüzebilecek ruhsal kasları geliştirmektir.

Yaşlı ağaçlara nakarsanız gövdesinin genelde çok yamulmuş olduğunu ama toprağın derinlerine giden güçlü köklere ve göğe uzanan muhteşem dallara sahip olduklarını görürsünüz. Bu ağaçlar onlarda gördüğümüz güç ve güzellikleriyle bizi huşu içinde bırakırlar. 

Doğa bize hayatta ne olursa olsun, bir ağaç gibi derin kökler ve dallar geliştirmemizi öğretir.

Yeterince güçlü ruhsal kasları geliştirmediğimiz sürece dünyada gerçek bir ışık olamayız.

🌹🌹🌹🌹🌹

Facebook’ta yazdıklarıma ek olarak, ışığın gün içinde değişen döngü ve niteliklerini gözlemenizi öneriyorum.

Her gün babamın ışığın döngülerini ve batan güneşi izlemesini gözlerdim. En değerli eşyası saatiydi. Öldüğünde çalınan ucuz bir saati vardı.  Fakat ne denli hasta olursa olsun ya da demansı ne denli olursa olsun onu hayata bağlayan şey saatiydi.  Her gün onunla oturur ve içerde ya da dışarıda oturup değişen ışığı takip edişini ve saati kontrol ederek değişimi fark edişini izlerdim. Bunu yapmak ona derinlerde bir şekilde yardımcı olurdu.

Yaptığın şeyin gücünü anlayabiliyorum. Ve nasıl kendi içsel akışı ve hayatla bağını kurduğunu anlayabiliyorum.

Ekinoksu kutladığımız ve bir mevsimin diğerine akışını karşıladığımız Mart ayında ışığın değişen niteliklerini seyredin.

Bunu yaptığımızda gelen dalgalar ve değişen döngülerde akmak için ihtiyacımız olan ruhsal kasları da doğal olarak geliştireceğimize güçlü biçimde inanıyorum.  Şimdiki ve gelecek olan dalgalarda yüzmek için enerjimizi hayatın ve doğanın nasıl hareket ettiği organik akışla yeniden bağlantı kurmalıyız.

Bu uygulama, yıllardır yapmakta olduğumuz diğerlerine katmak için önemli bir uygulama.

Şu anda kolektifte hareket eden pek çok karmaşık ve kaotik enerji  var. Eğer hayatın akışına uyum sağlarsanız ruhsal gücünüz gelişirken bu enerjilerden etkilenmeyeceğinize gerçekten inanıyorum


1970lerde Deniz Biyolojisi alanında diplomamı almıştım. Yosunlarla ilgili çalışmaya odaklanmıştım ve bir sınıf arkadaşımla birlikte keşiş yengeçleri üzerine hatırı sayılır araştırma yapmıştım.   Arkaşımla birlikte bir keşiş yengecine daha büyük bir kabuk verildiğinde yengecin de büyüdüğünü  istatistiksel olarak ispatlamıştık.  Bu istatistiksel araştırma dikkatleri üzerimize çekmişti ve araştırmamızı sürdürmemiz için bize bir burs teklif edilmişti.  Bilimin neden bu denli açık seçik birşey için araştırma projelerini fonlamaya hazır olduğunu hala merak ederim.

Herneyse, hikayeye dönelim. Her gün San Francisco’nun güneyindeki Pasifik Okyanusu kıyısında uzun saatlerimi geçirirdim. Dalganın ne zaman geleceği ile ilgili tüm bilgiye sahiptim. Fakat okyanusta yaşayan gerçek canlı hazineleri keşfetmekle ilgileniyordum.  Saatime bakmayı ya da doğan güneşle birlikte değişen ışığa odaklanmayı unuturdum ve dalga gelmeye başlardı.  Her gün gelgit havuzlarında yürüyebilmek yerine dalgalar beni alıp götürürdü.  Kendimi derin sularda üzerimde paltom ve şapkamla batmadan yüzmeye çalışırken bulurdum.

Buradaki öğreti hayatın akışına girdiğimizde hayattaki değişimlerle de kolaylıkla yüzebileceğimiz.  The Çok fazla çabaladığımızda ve fazla düşündüğümüzde değişen dalgaları takip edemeyiz ve dalgalar bizi altına alır.

Bunu hayatta deneyimlediğimiz değişimlerde yolumuzu bulmanın bir yolu olarak görüyorum. Değişen dalgalara ve ışığın değişen niteliklerine dikkat etmeliyiz yoksa beklemediğimiz bir dalga bizi düşürebilir.  

Dolunay 1 Mart’ta. Ve yeniden bu dolunay fazına akıyoruz.  Bizi dolunayın katlanan enerjisine götüren ayın önceki fazlarının toplamıydı.  Bu katlanmış enerjiyi Yeryüzünün içi ve çevresinde parlak bir ışık ve sevgi ağı örmek için kullanıyoruz.  Ruhsal çalışmamızı yapmak için ayın bu fazını karşılayan tek bir kolektif enerji olan ruhsal topluluğumuza katılın.

İçsel ilahi ışığınzın sizden parlaması için ego ve kişiliğin ötesinde daha derine gitmeye devam edin. Egomuz ve kişiliğimiz bizi kontrol halinde tutan şeylerdir.  İçsel ilahi ışığımız akışa nasıl girileceğini tam olarak bilir. Transfigürasyon çalışmanızı yapın.  Işığınızın çabasızca akmasına, çemberimizin ışığyla dans etmesine ve bize gerçek ruhsal kimliğimizi yansıtan gökteki ay ve yıldızlar gibi güçlü biçimde parlamasına izin verin.

Eğer Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız dolunay seremonimizin detayları için ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Oluşturmak” başlıklı yazıyı okuyun

20 Mart’ta hep birlikte ekinoksu karşılayacağız.  Hangi yarıkürede yaşadığınıza bağlı olarak ilkbaharaı ya da sonbaharı karşılayacağız. 

Dönüşüm Haberlerini okur okumaz ışıktaki değişimleri fark etmeye başlayın.  Pencerenizin içine bir bitki koyup, her gün bitkiye vuran ışığın nasıl değiştiğini seyredebilirsiniz.  Şehirde ya da kırsal alanda yaşıyor olmanız farketmez.  Her şartta gün içinde değişen ışığı ve ayın fazlarını seyredebilirsiniz.  Güneşin parlıyor olup olmaması da farketmez.  Duyusal ayrımsamanızı uyandırırsanız ışıktaki küçük günlük değişimleri ve hem bedeniniz hem de zihninizin bundan nasıl etkilendiğini fark edebilirsiniz.

Nerde yaşarsanız  yaşayın gökyüzüne bakın ve güneşin bedeninizi ve gözlerinizi yıkamasına izin verin.   Geceleri de mümkün olduğunda dışarı çıkın ve ay banyosu yapın ve ay ışığının sizi değişen nitelikleriyle yıkamasına izin verin.

İşin sırrı ışığın NİTELİĞİNDEKİ değişimi fark etmek.  BU hepimzin hissetmesi gerek çok önemli bir bedensel duyum.  Çünkü aslında hepsi tek bir döngünün parçalrıyken mevsimleri ve ay döngülerini ayrıştırıyoruz. Döngüleri ayırırken gölge ve ışık arasındaki değişimi de onurlandırmıyoruz. Bu bizi “Hayat Nehrinin” gerçek akışından ayırıyor. 

Ekinoksu karşılamak için bir seremoni tasarlayın.  Toprak, hava, su ve ateş olarak güneşe sunular bırakmak kadar basit bir seremoni olabilir. Atalarınızı ve üzerinde yaşadığınız araziyi onurlandırın.  Doğanın bize verdiği herşeyle birlik haliyle bağlantı kurun. Çalışmanızı yaşamınız için teşekkür ederek tamamlayın. Hayallerinizi gerçekleştirme yolunda ilerleyişinizi engelleyen birşeyi salıverebilir ya da evrensel güçler ve toprak, hava, su ve ateşle bir dua paylaşabilirsiniz.

Eğer geçmiş yıllarda anlattığım gibi bir Dua Ağacı yaptıysanız, ağaca bir şifa duası ya da hayırduası asabilirsiniz.

Elementlere dans edin, şarkı söyleyin, iir okuyun. Yaşadığınız yere sunular bırakın.

Sizin için özel bir kasenin içinde şifa dileği ya da kutsama isteği yazılı bir kağıdı yakabilirsiniz. Rüzgara ya da meltemlere baloncuklar üfleyebilirsiniz. Ya da ilginizi çeken bir taşı yine dileğinizle birlikte suya bırakabilirsiniz. Düşüncelerinizin gerisindeki enerjiyi her zaman  sizi ve tüm yaşamı besleyen ışık ve sevgi titreşimine transmute etmeyi anımsayın.

Copyright 2018 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.
Çeviri: Simin Uysal

Transmutation News – February 2018 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Şubat 2018   

Aylık yazılarımın bazılarında Sounds True tarafından yayınlanacak olan “Seremoni Kitabı” adlı yeni yazdığım kitaptan bahsetmiştim.   I write my monthly column in time to send it to our amazing translators who are so generous with their time.

Kitabımın editlerindeki sıkışık zamanlama ve Şubat Ayı Dönüşüm Haberlerini Ocak ayı ortasına yetiştirme gerekliği yüzünden Facebook’ta paylaşmış olduğum Yeni Yıl mesajımı bu ayın yazısında paylaşmaya karar verdim.

Dönüşüm Haberleri okuyucularının çoğunun Facebook’ta olmadığını ve gündönümü ve ekinoks mesajlarımı görmediklerini biliyorum.

Umarım bu mesajlar sizzler için anlamlı olur. Ve daha önce okuduysanız bile belki ilk seferde okurken atladığınız birşey görürsünüz.

Devam etmeden önce, geçen ayın yazısında derinleşin derken ne demek istediğim hakkında yazmak isterim. Benden bunu açıklamamı isteyen pek çok mesaj aldım. Bunu kelimelere dökmek zor. Daha derinlere dalmak, okuduğunuz ya da dinlediğiniz tüm içgörülerin hücrelerinize işlediği ve uygulamları nasıl yapacağınızdan çok çalışmayı hayatınızın bir parçası haline geldiği kinestetik bir duygu. Bu açıklanamaz organik bir süreç.

Diğerlerine yaptığınız bazı projeksiyonlar üzerinde çalışmanız, affetmek hakkında çalışmanız, kendinizi sevmeyi ve beslemeyi öğrenmeniz ve sözcük, düşünce ve gündüz düşlerinizi lanet yerine kutsama olarak kullanmayı öğrenmeniz gerekir. Hayatınızda ve dünyada yolunda gitmeyen şeyler için diğerlerini suçlamayı bırakmalı ve uygulamalarınızı günlük olarak yapmalısınız. Ancak bundan sonra sizi transfigürasyon çalışmasıyla götürmeye çalıştığım parlak ışığın içine gömülebilirsiniz. Fakat “yürüyen bir yıldız” haline gelmeden önce yukarı bahsettiğim bilinç durumları (ve bunlar da sadece birkaçı) dönüştürülmeli ve üzerinde çalışılmalıdır.

Aşağıda Yeni Yıl için Facebook’ta yazdığım mesajımı bulacaksınız:

Yeni bir yıla giriyoruz! İnsanların 2018i karşılamak için sözcükler bulmakta zorlandığını biliyorum. Çünkü çoğumuz herkese mutlu bir yıl dileme klişesini kullanmak konusunda rahat değliz.  Yaşadığımız inisiyasyonun uzun süreceğini biliyoruz. 

Dünyada tanık olduğumuz travmaların ötesini görebilecek çok gelişmiş varlıkların olduğuna eminim. Bu varlıkların iç dünyaları öyle güzelliklerle dolu ki baktıkları her yerde yalnızca güzellik görüyorlar. Biz de üzerinde çalışıyoruz!

Geçenlerde bir söyleşi verdim. Söyleşiyi yapan kişi şamanların pozitif düşünceye inanip inamadığı hakkındaki düşüncemi sordu. Sorusunun temelinde şamanik kültürlerde yaşayan insanların kendi kendilerine ve diğerlerine söyledikleri sözcükleri, düşünceleri ve gündüz düşleri konusunda özenlli olduklarını öğretmem vardı.

Kendisine nöroplastisiteyi ilk öğretenlerin şamanlar olduğunu söyleyerek cevap verdim. Fakat şamanlar pozitif düşünceyi öğretmezler ya da bunun hakkında konuşmazlar. Bizden kendimize ve diğerlerine söylediğimiz sözcük, düşünce ve gündüz düşlerimizle kendimizi, diğerlerini ve gezegeni kutsadığımıza mı yoksa lanetlediğimize mi dikkat etmemizi isterler

2018 yılına girerken bu üzerinde düşünülecek ilginç bir konu. Sözcüklerinizi, düşüncelerinizi, gündüz düşlerinizi lanet mi kutsama olarak mı kullanıyorsunuz?

21 Aralık’taki gün dönümü mesajımda ve Ocak ayı Dönüşüm Haberlerinde bu konuda çokça yazdım  https://sandraingerman.com/tnjanuary2018.html

2018 yılını karşılarken sizinle birkaç öykü paylaşmak istedim. Size farklı düzeylerde anlamlı gelebilrler, böyle olursa dersini alın. Olmazsa, bırakın gitsin. 

1970lerin başında Haight Ashbury’de birlikte yaşadığım iki arkadaşımla ortak olduğumuz küçük bir ithalat işimiz vardı. Bit pazarında satmak için Meksika’ya gidip birkaç giysi ve sandalet alıp gelirdik. İş insanı değildik ve kelimenin tam anlamıyla gerçek birer hipiydik. İspanyolca bilmiyorduk ve bu yüzden bize yardım etmek için seyahatlerimize bize yardımcı olmaları için iki kişi ile gidiyorduk.  Analaşılabilir nedenlerden dolayı işimiz asla başarılı olmadı. 

Bize eşlik edenlerden birinin adı Tubby idi. Tanışmak isteyebileceğiniz en nazik ruhtu. Fakat işlemediğine gerçekten inandığım bir cinayet nedeniyle uzun süre San Quentin hapishanesinde kaldı. Geçmişinde ne olduysa bunu ispat edemem. Fakat ışıkla dolu ne güzel bir insan olduğunu söyleyebilirim. 130 kilonun üzerinde olduğu için ona Tubby derlerdi.

Mazatlan’da okyanusta yüzüyorduk ve güçlü bir ters yönlü dip akıntısı vardı. Duyduğumu hatırladığım son sözler Tubby’nin “Sandy, ne olursa olsun panikleme” dediğiydi. Dalgalar çok güçlü ve akıntı da beni aşağı çektiği için paniklemeye başlamıştım. Suda yuvarlandım yuvarlandım ve nefes alamamaya başladım. Fakat Tubby’nin dediklerini hatırladım ve kendi kendime tekrar edip durdum: “Sandy, ne olursa olsun panikleme”. Bu noktada bilincimi kaybettim ve muhteşem ışıklı bir tünelden yüzerek, tarif etmek için kelimelerin yetmeyeceği bir olağan-dışı bahçeye ulaştım. Taştan bir bank vardı ve ona oturdum. Ve bu boyutta asla tekrarlanamayacak bir müzik duydum. Koşulsuz sevgi ve huzurla öylesine yıkanıyordum ki deneyimlediğim bilinç durumunu anlatmakta kelimeler yetersiz kalır. Fakat doğrudan Tanrı’nın gözlerine baktım. 

Bunu yaptıktan sonra Tanrı, tanrıça, okyanus, kendi içsimdeki ruh ya da ilahi bir güç beni kıyıdaki kumların üzerine attı.

Benim için buradaki öğreti, yeni bir bilinç boyutunu deneyimlediğimizde ruh bizi tehlikeli bir yolculuktan alır ve toprağın güzelliği ve sıcaklığını hissedebileceğimiz kıyıya taşır.

🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹🌹

Tubby’nin benimle paylaştığı öğretilerden biri San Quentin’deki hayat hakkındaydı. Sanırım bu da 1973 yılındaydı ve dünya o zamandan beri değişti. Tubby bana gardiyanların hükümlüleri karşı karşıya getirecek olaylar yaratarak onları nasıl kontrol ettiklerini anlatmıştı. Gardiyanlar hükümlüler bir olduklarında onları kontrol edemeyeceklerini biliyordu.  Bu yüzden farklı ırklardan toplulukları karşı karşıya getirecek suni kavgalar yaratıp birbirleriyle uğraşırken, onları kontrol etme konusunda endişelenmek zorunda kalmıyorlardı.

Facebook’ta şamanik topluluğun paylaştığı mesajları okuyup okumadığınızı merak ediyorum. Çoğu birarada güçlü biçimde duruyor ama aynı zamanda spiritüel topluluktaki ayrılık da büyüyor. Bizi, onların yarattığı bir ayrılık transı ile bölen bir güç olup olmadığını merak ediyorum. Şu anda kendi projeksiyonlarımızı fark etmemiz çok önemli. Tubby’nin paylaştığı şeyde çok derin bir ders mevcut. Birbirimizle aynı fikirde olmasak da birarada güçlü biçimde durabilir ve fark yaratabiliriz. 

🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈🌈

Öğrnci/meslektaşlarımdan biri uzun yıllar önce aşağıdaki gerçek hikayeyi benimle paylaşmıştı.

Santa Fe’de yaşayanların sıkça ziyaret ettiği bir new age kitabevi var.  Online alışveriş zamanında bile ayakta kalıp büyümeyi başardı. Öğrencim bir gün bu kitabevinde birşey alıyormuş. Kasada Tibetli bir rahibe aldığı kitabın ödemesini yapıyırmuş.  Gözlerinden ve varlığından saf bir ışık ve neşe yayıyormuş. Fakat kimileri onun Tibet’ten geldiğini ve Çinliler tarafından hapsedildiğini bilirmiş. Hapiste korkunç işkencelere maruz kalmış. Kitabevindeki biri ona varlığının ışık ve neşe saçtığını söylemiş ve o korkunç işkencelerden nasıl iyileştiğini sormuş. Rahine ona şu mantrayı 7/24 tekrarladığını söylemiş:

“Herşey için minnettarım. Hiçbir şeyden şikayetim yok.”

Buna nasıl cevap verilir?!!!Ne büyük bir öğreti!

💖💖💖💖💖💖💖💖💖

2000 yılında milenyumu karşılamak için, kocamla brilikte geceyarısı bahçemizde oturduk. Yeni yılı karşılarken Tibet ses çanağımı çaldım. Çanağı çalarken kızıl bir tilki geldi ve bir metre yakınımızda oturdu. Çanağın sesi onu büyülemişti. Öğreti doğadaki her varlığın müziği sevdiği! Haydi daha çok şarkı söyleyelim, müzik yapalım ve dans edelim!

🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶🎶

Babam Aaron Ingerman’a hayrandım. 97 yaşında vefat etti.  Psişik yetenekleri benden çok gelişmişti, harika bir bahçevandı ve hayc-vanlar ona aşıktı. Depresyonun karanlık günlerinde New York’un doğu yakasında büyümüştü. Ufak tefek bir adamdı ama güçlüydü. Benim boyumdaydı. Ben yalnızca 1.60 boyundayım. Nasıl zorbalık gördüğünü hayal edebilirsiniz. Bana anlatılardan babasının bir kısım mafyanın berberliğini yaptığını biliyorum. Büyükbabam ben doğmadan öldüğü için onu hiç tanıyamadım. Fakat babama babasından ve ondan da bana geçen şey ASLA sinmemek. Bana yumruklarımı kullanmanın gücü öğretildi ama evrimleştikçe ışığımı yayarak daha iyisini yapabileceğimi öğrendim.  Bu muhteşem Yeryüzündeki tüm varlıklara yayılan içsel ışıkla bağlantı kurmadan önce ilk olarak kendi projeksiyonlarımı onurlandırıp onlarla çalışmak zorundaydım. 

🌠🌠🌠🌠🌠🌠🌠🌠🌠

Son olarak, 98 yaşında vefat eden annem Lee Ingerman’ın bazı önerilerini paylaşmak istedim. Öldüğünde beyni benimkinden daha iyi çalışıyordu ve gözlerinden kör edici parlaklıkta ışık yayıyordu. Çok zor bir hayat yaşadı ve onu çok sevdiğim için her gün hayatının daha kolay olmasını dilerdim.

Sürekli tekrar ettiği sözleri vardı. Yeni yılı karşılarken Lee Ingerman’dan bilgelik:

Hala yapabiliyorken danset. Yapabildiğin herşeyi yap çünkü bir gün çok geç olacak.

Yaşam bir armağandır ve çok değerlidir!! Bedenin değerlidir, onu hor kullanma.
Tanrı’nın işini yap.
Çikolata ye.
Kendi kendini dışarı atar (bu Rusya’daki zulümden New York’a gelen göçmenlerce kullanılan bir deyimdi). Bu, büyükbabamdan anneme ve bana aktarılan bilgelik. 

Ve son olarak annemin ve benim size Yeni Yıl kutsamamız : “Hayattan istediğiniz herşey size kolaylıkla gelsin.” Tabii annem biz bu denli çalkantılı bir duruma girmeden önce vefat etti. Bunları görmediği için memnunum. Kalbi daha çok kırılırdı.

Facebook’ta paylaşmadığım bölüm ise şu: Annem ölmeden önce kendisinden öğrencilerim için bir mesaj istemiştim. Ve yukarıda paylaştığım kutsama sizinle paylaşmamı istediği mesajıydı.

Onun son sözlerinin bugünlerde çok anlamı olmadığını biliyorum. Fakat atalarımız bizi umursuyor ve bizim için en iyisini istiyor. Haydi onları onurlandıralım ve bu karanlık günlerde bize rehberlik etmelerine izin verelim. 

Toprak, su, hava ve ateşi yaşamlarımız için onurlandırıyoruz ve yaşam ağındaki herşeyi kutsmaya ve onlar için dua etmeyi sürdürüyoruz.

Yeni yılı güçlü bir global ruhsal topluluk olarak karşılarken, bu muhteşem Yeryüzündeki tüm canlılar için iyi bir yaşamı düşlemeye devam ettiğimizi söylüyoruz!! Nasıl kutsadığımıza ve nasıl lanetlediğimize odaklanıyoruz. Bize SEVGİ OL! diyen derinliklerimizdeki içsel ilahi ruhumuza seyahat ediyoruz. 

🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏🙏

Çiftçi Günlüğüne göre 31 Ocak’ta dolunayı deneyimledik ve 1 Mart’a kadar başka bir dolunay daha olmayacak!

Sylvia Dönüşüm Haberlerini erken yayınlıyor. Bu yüzden hazır olanlar, haydi hazırlık çalışmanızı yapın ve 31 Ocak’ta hep birlikte en güzel, en parlak ve çarpıcı ışık ağını oluşturalım. Szin gibi, tüm yaşam için en iyisini görmek isteyen dünyanın dört bir yanındaki diğerlerinden oluşan çemberimize katılın.  Tranfigüre olun ve ışığınızla parlayın ve sevginizi çemberimizin her bir üyesini ve yaşam ağındaki herşeye değecek şekilde yayın.

Eğer 31 Ocak’ta bize katılmak için hazır hissetmezseniz kendinize uygun bir gün seçin. Her dolunayda yaptığımız transfigürasyon uygulaması zaman dışıdır ve aslında günlük uygulama olarak yapılmalıdır. Yani katılabildiğinizde bize katılın ve ışık ağımıza katlanarak artan enerjinizi ekleyin.

Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başlayanlar, sizlere çemberimize hoşgeldiniz diyoruz ve sizleri dolunay seremonimizin detayları için ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan bir Işık Ağı Yaratmak başlıklı yazıyı okumaya davet ediyorum.

Copyright 2018 Sandra Ingerman.  Tüm hakları saklıdır.
Çeviri: Simin Uysal

 
 
 
 

Transmutation News – January 2018 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Ocak 2018  

Topluluğumuza daha uyumlu ve dengeli bir yeni yıl dilemek için ruhsal kalp atışlarımızı yeniden biraraya getirirken zamanın ne kadar hızlandığını fark etmemek mümkün değil.

Sizlerin göndermiş olduğu konulara değineceğim. Fakat söylemeliyim ki bana gönderilen konuların çoğu ümidini kaybetmiş olmakla ilgili.

Dönüşüm Haberlerini 2000 yılından bu yana yazıyorum ve 18 yıldır bu konuya değiniyorum. Fakat gördüğüm şu ki çoğu insan şu anda karşı karşıya olduğumuz güçlükleri düşünceye odaklanarak aşmaya odaklanıyorlar.

Bildiğiniz gibi eğitimlerimi tasarlamak ve yazılarımda hangi tohumları atacağım konularında Mısır tanrıçası İsis’le birlikte çalışıyorum. Uzun yıllar boyunca bizden uzun döneme dair öngörülerde bulunmamamızı ısrarla istedi çünkü geleceğimizin temelini şimdi oluşturur. Şimdiyi değiştirdiğimizde geleceğimizi de değiştiririz.  Çoğu kişi yeni yıl için öngörüleri öğrenmek istediğinden, tipik olarak her Ocak ayı Dönüşüm Haberlerine İsis’in bu güçlü mesajıyla başlarım.

İsis’in mesajı yakın zamanda değişti. Ve rüyalarım yoluyla yeni şefkatli ruhlarla tanışıyorum.
Hem İsis hem de yeni tanıştığım kadim şefkatli ruhlar benimle hep ynı mesajı paylaşıyorlar. Bana hepimizin birlikte geçtiği küresel bazdaki inisiyasyon nedeniyle insanlara ruhlarını nasıl güçlendireceklerini öğretmenin önemlği olduğunu söylüyorlar.

Sağlıklı yaşamanın anlamı beden, zihin ve ruhun tüm yönlerini besleyen ve güçlendiren pratikleri entegre etmektir. Fakat batı dünyasında zihin ve bedeni güçlendirmeye daha fazla odaklanılıyor.  Rasyonel zihinlerimizi okuyarak, videolar seyrederek, Facebook paylaşımlarını okuyarak vd besleyerek dikkatimin dağılmasına izin veriyoruz. Sizleri kitap okumanız, workshoplara katılmanız için teşvik ettiğimi biliyorum.

Fakat önemli olan aldığınız bu bilgiyle ne yaptığınız. Onunla yalnızca zihninizi besliyor ve daha fazla bilgiye sahip olduğunuz için evrimleştiğinizi ve şifalandığınızı mı hissediyorsunuz? Yoksa bu bilgiyi rasyonel bir anlayıştan bedeninize ve hücrelerinize taşıyıp içinizdeki ruhun ateşini, tutkusunu, içsel bilgeliğini ve gücünü uyandıracak uygulamaları hayatınıza mı katıyorsunuz?  Öğrendiklerinizden aldığınız yeni ilhamı mümkün olan en derin seviyeye taşıyabiliyor musunuz? Şu andaki istikrarsızlaştırıcı enerji ve güçlerin sizi yeni bir bilincin evrimine doğru değiştirmesine izin veriyor musunuz?

Yaptığımız ruhsal uygulamalar bize doğal akışa ve ölüm ve yeniden doğuş sürecine teslim olmak için yardım eder.  Birbirlerinden ayrı süreçler değildirler. Ve bir akıştırlar. Hayat bir akıştır.

Yaşamakta olduğumuz inisiyasyon, kişinin “düşünmekle” ya da güçlü kaslarının “fiziksel gücüyle” geçemeyeceği klasik bir şamanik inisiyasyon. Şamanik inisiyasyondan düşünerek ya da fiziksel güçle geçmeye çalışan insanlar ölürdü.
İnisiyasyonlar çok tehlikelidir ve bizi o denli tehlikeye atarlar ki bunu düşünerek atlatamayız. Ve fiziksel gücümüz de bize yardımcı olmaz. İnisiyasyonlar sizi zihninizin tam bir çaresizlik içinde kaldığı ve karşı karşıya olduğunuz güç durumdan çıkmak için hiçbir yol haritanızın olmadığı bir hale sokar. Bedeniniz de pes eder çünkü devam etmek için fazlasıyla yıpranmışsınızdır. Böylelikle inisiye içsel ateşinin uyanması için bir fırsata sahip olur  ve hiçbir düzeyde engel, acı ya da elemi tanımayan hakiki içsel ruhsal gücüne teslim olur.

Bu da insanlar bu muhteşem yeryüzünde kalan yaşamı yok etmeden önce gezegenimizde yaşadığımız zorluklardan geçmenin anahtarıdır

Geçirmiş olduğum inisiyasyonların tümünü kamuoyuna yayınlamıyorum. Ölüme yakın deneyimlerimle ilgili yazıyorum ama açıkçası bunlar zihnimin ve egomun yaşamım için önemli olduğunu düşündüğüm herşeyin yok olduğu ve beni dizlerimin üzerinde haritasız, ışıksız ve karanlıkta kaybolmuş halde bırakan gerçek inisiyasyonlarımın yanında hiç birşey değiller. Şu ana dek, 65 yıllık inisiyasyonlarımda atlatacak gücü bulamayacağım gibi görünen zamanlarda beni şey hep içsel ruhumdu.

Yani, deneyimsizlikle yazmıyorum. Bugün tüm ruhsal öğretmen ve uygulayıcıların yaşamakta oldukları güçlükler, iç ve dıştaki ilahilik tarafından özellikle yaratılıyor ki içsel ruhumuz uyanabilsin. Bunu yapabiliriz. Fakat bunu yapmak kolay değil. Bir dakikada olacak bir şey değil çünkü derinleşmeyi gerektiriyor. Ruhsal kaslarınız yalnızca içsel karanlığınızın en derin ve en karanlık sularında yüzerek gelişebilir.

Eğer gerçekten hizmet etmek istiyorsanız, eğer umudunuz yitirdiyseniz, eğer çaresiz hissediyorsanız, eğer yıprandıysanız, egzersizin amacı da bu zaten. Daha derine gidin!  Ruhsal gücünüzü bulun. Bunu yaparsanız dışarıdaki kaynaklardan esin bulmak ya da nasıl umutlu olacağınızı sormak ya da nasıl hizmet edeceğinizi sormak zorunda kalmazsınız. Ve çok da zorlamayın.  Derin karanlık sularda yüzmek, tüm mental ve fiziksel gücünüzü toparlamaya çalışmaya gore daha pasif bir süreçtir. Bu kulağa mantıksız gelebilir ama size ışığa çekecek derinlere batmak cesaretini göstermek yerine çok fazla çabalarsanız sığ sularda kalıyorsunuz demektir.

Şamanların yüzyüze olduğumuz sorunlarla çalışmasının bir yolu da seremoni çalışması yapmaktır. Elbette kutsal olanı hayatınızın her anına katmak hayatta kalmamıza yardımcı olmak için onbinlerce yıl önce şefkatli ruhlarca insanlara armağan edilen bu kadim uygulamanın gerçek gcünü keşfetmenin anahtarıdır.

Günümüzde pek çok kişinin şamanizm ve diğer ruhsal uygulamalarla çalışma biçimi bizi kutsala, sağlığa ya da ışığa yaklaştırmayacak çünkü hala en karanlık sulara gömülmeye karşı direnç gösteriyoruz.   Dediğim gibi, içsel ve dışsal güçler bizi derinlere gitmemiz için zorluyor.

Seremoni çalışması doğamızı bize yansıtan hem gölge/karanlık hem de aydınlık yerlere bir kapı açar, ki böylelikle içimizdeki karanlık yerleri group dönüştürebilelim. Bunun anlamı daha sağlıklı bir hayatı yaratmak.  Bu çalışma arınmaya giden bir detoks süreci yarattığı için yaşamsal. Bu arınma da bizi yeniden doğmuş, ruhsal güç ve ışıkla dopdolu bırakır. Bu şekilde doğamıza uyumlanır ve şifalanır, evrimleşir ve dönüşürüz.

Gezegenin sorunlarını çözecek rasyonel çözümler mevcut değil. Daha derine gidin! Bu sözleri bir kağıda yazın – Daha derinlere git! Bu kağıdı görebileceğiniz her yere yapıştırın. Daha derine gitmeye çalışmayın, buna niyet edin, derin karanlık sulara direnmeyin, çözülmeye direnmeyin, dalgalarla ve akışla gitmeyi öğrenin. Ve en önemlisi, bunu hep birlikte yaptığımızı bilin. Kimse kimseyi kurtaramaz ama birbirimizi cesaretlendirebilir, alanı tutabilir ve dua edebiliriz.

Ne yapacağınızı bilemiyorsanız ve umudunuzu kaybettiyseniz, ruhsal çalışmanızda derinleşin. Ve en derine ulaştığınızı hissettiğinizde bile gidilebilecek daha derinler daima vardır.  Kendinize güvenin! Güveninizi ve otoritenizi başkalarına teslim etmeyin. Kendinize güvenin. Ve Dönüşüm Haberleri Aralık 2017 sayısında yazdığım gibi, kendinizi sevmenin ve kendinize özen göstermenin daha derin yollarını keşfedin. Çünkü bunu yaparken daha derinlere gidersiniz.

Yaşam ağı adını verdiğimiz organizma ile hücresel deneyiminizi derinleştirmek için aşağıda size bir yolculuk/yönlendirmeli meditasyon var. Eğer hizmet etmek istiyorsanız fakat dışarı çıkıp sosyal bir aktivist olaöayacak durumda iseniz siz de yaşam ağını beslediğiniz her sözcük, düşünce ve gündüz düşünüzü gözlemleyip ve titreşimini hissederek bir ruhsal aktivist olun.

Bedeninize yolculuk ettiğinizi ve hücrelerinizi, organlarınızı ve bedeninizin bölümlerini birbirine bağlayan parlak bir ağı deneyimlediğinizi hayal edin. Ağın ipeksi iplikçikleri bir çalgının telleri gibi incelikle akord edilmiş. En sevdiğiniz sözcüklerin frekanslarının bu içsel ağda titreşmesine izin verin.  Bunun nasıl hissettirdiğini fark edin. Mutlu bir düşüncenin bu ağda titreşmesine izin verin ve bunun hücrelerinizi nasıl etkilediğini gözlemleyin.

Şimdi dile getirdiğiniz her sözcük, düşünce ve gündüz düşünün kendi hücrelerinizi, organlarınızı ve bedeninizin bölümlerini nasıl etkiledğini spiritüel kalbinizle fark edin, hisseidn.

Uygulamanızı genişletin ve Yeryüzünü paylaştığımız en küçük mikroskopik canlıdan en büyüğüne kadar tüm canlıları dahil edin. Hepsi yaşam ağı dediğimiz bu organizmanın parçası.

Eğer hizmet etmek için ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsanız bu egzersizi her gün yapın ve böylece dünyada bir umut ışığı ve pozitif bir değişim yaratan olmak için ne yapmanız gerektiğine dair bir kuşkunuz kalmayacaktır. Dünyadaki ahenksiz enerji hakkında hiç sorunuz kalmayacak.

Katharine bana 2018 Ocak’ında 2 süper ay deneyimleyeceğimizi haber vermek için yazmış. Ay’ın 18 sayısıyla ilişkili olduğunu paylaşmış Tarot’ta 18inci arketipik kart Ay Kartıdır. Ve bu kart bir inisiyasyon veya sınavdan geçmek için size seçimler sunulmasıyla ilgli olarak bilinir.  Sınav, eski sağlıksız örüntüleri ve anlaşmazlıkları ele almanın eski yolları yerine yeni sağlıklı seçimler yapmakla ilgili. Derin gizemlere açılan kapıları bekleyen korumalar, sağlıksız kararlar ve seçimlere devam edenlerin geçişini engeller.   

21inci yüzyılın 18inci yılına 3 Süper Ay setinin ilki olan 1 Ocak’taki Süper Yeni Ay’la başlıyoruz. Ve Ocak ayını 31inde Süper Mavi Ay ve ay tutulması ile tamamlıyoruz.

Katherine benden, hayal güçlerimizin içinde bulunduğumuz zamanın işaretlerinin mitsel önemini ciddiye almasına izin vermemiz gerektiğini ve Ayın bizi varoluşumuzun en yüksek amacına doğru çeken enerjisini nasıl bilgece kullanacağımıza dikkat etmemiz gerektiğini paylaşmamı rica etti.

Benden, suyu hareket ettiren doğasından faydalanarak Ay ile nasıl bağlantıya geçebileceğimizi ve böylece hem kendimizi hem de dünyayo daha iyiye doğru nasıl hareket ettirebileceğimiz hakkında yazmamı istedi.

Diyeceğim şu ki bir su gezegeninde yaşayan su varlıklarıyız. Ay’ın gücü hem içsel hem de dışsal akıntılarımızı etkiler. Benim için konu aslında akış ile ilgili. Kendimi şifalandırmak için odaklandığım yeni sözcük akış. 

Tüm fiziksel ve ruhsal egzersizlerimi yaparken bedenimin doğanın akışıyla birlikte nazikçe sallanmasına izin veririm. Bu akış, doğanın döngülerinin bir parçası olan suyun, havanın, güneş ışığının, ölüm ve yeniden doğuşun akışı olabilir. Değişim rüzgarlarına direnmeyen ağaçlar gibi akarım.  Ay bizi kelimelerin ötesindeki yollarla hareket ettirir. Sözcükler daha da derinleşmemizi engeller haline geldiler. Dediğim gibi, sözcükler bizi yüzey dalgalarına taşımaya eğimlidir.

Önerim, sizi içsel elementlerinizin akışına hücresel olarak uyumlayacak ve ve kendi gelgitinizin ayın değişen fazlarından nasıl etkilendiğine bağlı olarak hayatınıza katabileceğiniz ruhsal uygulamaların neler olabileceği hakkında yolculuk ya da meditasyon yapmanız.

Bu güçlü dolunaylarla çalışırken,  dolunay seremonimizle oluşturduğumuz kolektifle bağlantı kurmadan önce lütfen ruhsal çalışmanızda DERİNLEŞİN. Şamanların on binlerce yıldır yaptığı çalışmayı yapın. Onlar fiziksel gözleriyle görmez. Ahenksiz enerjileri yeniden örmek için görünmeyen dünyaya bakmak için olağan-dışı gözlerini kullanırlar. İçinize yolculuk yapın, içsel ilahi ışığınızı hissedin ve onun parlamasına izin verin. Parlak ışığımız çemberimizde akıyor ve sonra ışığımız ve sevgi dolu enerjilerimiz  ortak çalıştığımız dolunayın gücü ile katlanarak artarak  tüm yaşamı besliyor. Haydi hayatımız buna bağlıymış gibi transfigürasyon yapalım, çünkü öyle! Tüm olağan ve olağan dışı duyularınızı açın ve tüm yaşam için daha iyi bir yaşamı düşleyin. Hayatta kalmamız yaptığınız çalışmaya bağlı!

Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız, dolunay seremonimizin detayları için lütfen ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan bir Işık Ağı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyun.

Yeni yılın ruhsal uygulamalarınızı güçlendirmek ve derinleştirmek için size ilham vermesini dilerim ki tüm yaşam yaşayabilsin!

Duyurular:

Benim tarafımdan şamanik yolculuk, seremoni uygulamaları ve şamanik yolu bir yaşam tarzı olarak yürümeyi öğretmek için benim tarafımdan eğitilmiş uluslararası öğretmenlerin olduğu güçlü bir liste mevcut.  Listedeki öğretmenlerin en sevdiğim yanı onların evrimleşmeye ve yaşadığımız çağa uygun özgün egzersizler, uygulamalar ve atölye çalışmaları geliştirmeye devam etmeleri. Şamanizm uygulamasına kattıkları inovatif çalışmalar ile kişisel ve küresel düzeyde pozitif değişim yaratmak için çalışmayı güçlendirmeleri. Size şamanik yolculuğu öğretecek parlak bir eğitmen arıyorsanız lütfen ziyaret edin: www.shamanicteachers.com

Copyright 2018 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.