Aralık 2014 Dönüşüm Haberleri
Bu aralar, yeni yıl tatillerinin yaklaşması ile birlikte pazarlama odağının vermenin güzelliğine odaklandığı bir dönemdeyiz. Ben de verme ve alma prensibi üzerine derinlemesine düşündüm ve meditasyon yaptım. Batı kültüründe, vermenin almaktan daha iyi olduğunu öğreniriz. Ve pek çok düzeyde, hiçbir karşılık beklentisi olmadan koşulsuz vermenin sevincini hepimiz biliyoruz. Çünkü vermek fiziksel, duygusal ya da spiritüel düzeyde olsun, gerçek bir hizmettir. Diğerlerine birşey vermek gerçek bir mutluluk!
Diğer yanda ise, kendilerinde fiziksel ve/veya duygusal hastalık yaratacak biçimde vermiş olanlar da var. Doktor ve psikoterapistler, kanser gibi pek çok hastalığa sahip kişileri tedavi ederken, bunların almadan/yenilenmeden vermeye fazla yatkınlığa bağlanabileceğini anlatıyor. Yani kişilerin sağlıklı kalmalarında alabilmek ile ilgili bir çeşit kendine bakımın yardımcı olduğu görülmüştür.
Doğayı gözlemlediğinizde almanın ve vermenin dengesini görebilirsiniz. Havayı içimize çekmek hücrelerimizi doldurur ve nefesimizin gücünü artırır. Eğer nefesinizi yalnızca verseydiniz yaşamaya devam edemezdiniz.
Dalgaları seyrettiğiniz zaman suyun yükseldiğini ve alçaldığını görürsünüz. Doğada yalnızca yükselme ya da yalnızca alçalmayı asla görmezsiniz.
Toprak güneş, yağmur ve rüzgardan beslenir ve bu da bizi besleyen bitkileri ve güzelliği üretmek için gerekli şeyleri sağlar.
Fiziksel bakımın yanında sevgi de gören bir bahçe mucizevi görülebilecek biçimlerde gelişir.
Şükran ve takdiri paylaştığımızda ve diğerlerini ve tüm yaşamı onurlandırıp saygı gösterdiğimizde, karşılıklılık ilkesi ile hareket ederiz. Bunun karşılığında ise şükran, takdir, onurlandırma ve saygı deneyimleriz.
Sağlığımızı ve esenlik duygularımızı sürdürmede yaşamın bize öğrettiği bir denge olduğu görülür. Ve koşulsuz hizmete bu denli dikkat edilse de, almadan vermeye ne kadar odaklandığımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekip gerekmediğini merak ediyorum.
Vermek ve almak pek çok biçimde olabiliyor. Dengeyi sağlayacak biçimde pek çok düzeyde alan ve veren pek çok uygulayıcı var. Dönüşüm Haberlerinin Ocak 2014 sayısında deneyimlediğimiz İçsel Işık Odası meditasyonunda deneyimlediğimiz gibi yaptıkları kimse tarafından fark edilmeden gezegene tanınmadan hizmet eden milyonlarca kişi var. Bu koşulsuz vermenin bir örneği. Ve aynı zamanda, ışığımızı dünyaya yaydığımızda da sevgi paylaşılıyor. Ve hem bu ışığı hem de fazlasıyla hak ettiğimiz sevgiyi almamız da önemli.
Bu yıla İçsel Işık Odasına yaptığımız meditasyon/yolculuk ile başlamıştık. Yılı hep birlikte bitirirken, Ocak 2014 Dönüşüm Haberlerini yeniden okumayı ve bu egzersizi tekrarlamayı isteyebilirsiniz. Bu meditasyon güç veren, ilham verici ve harika bir meditasyon.
Büyümeye, gelişmeye devam etmek ve sağlıklı kkalmak için denge gereklidir.
Biraz zaman ayırın ve yalnızca sessizce oturun ve nefes alıp verişinizi izleyin. Nefes alıp verirkenki doğal akışı deneyimleyin. Yaşamınızı sürdürmeniz için gereken bir akış ve denge vardır.
Eğer okyanus kıyısında ya da gelgit olan bir su kütlesinin yakınında yaşıyorsanız, suyun kabarmasını ve çekilmesini gözlemleyin.
Okyanus ya da denizle birleşmek için bir meditasyon ya da yolculuk yapabilir ve doğal olarak oluşan gelgiti deneyimleyebilirsiniz. Bu gelgit asla sonlanmaz. Yaşamın bir parçasıdır.
Güneş her sabah doğar ve gece batar.
Toprak verir ve alır.
Hava besleyici maddeleri alır ve sonra toprak ve su ile bunları paylaşır.
Almanın ve vermenin doğadaki doğal akışı üzerine derinlemesine düşünmek ve meditasyon yapmak için biraz zaman ayırın. Ve size yakın gelen bir elementle birleşme çalışması yapın ki alma ve vermenin bedeninizdeki duygularını anlayın. Bir elementle birleşmek için basitçe meditasyon ya da yolculuğunuz esnasında o elemente dönüşerek onun hakkında bilgi almak niyetinizi tutun. Meditasyon ya da yolculuğunuz tamamlandığında, birleşmiş olduğunuz elementten niyetinizi kullanarak ayrılın. Olağn bilinç durumunuza tümüyle dönün ve kendinizi topraklanmış ve tazelenmiş hissedin.
Doğal akışı hissettiğiniz zaman biraz zaman ayırarak kendi denge durumunuz üzerine düşünün. Almak ve vermenin akışını deneyimleyebilmeniz için kendi yaşamınıza dengeyi geri getirebilecek, yapabileceğiniz küçük bir değişiklik hakkında derinlemesine düşünün.
1980lerde Angeles Arrien ile birlikte uzun yıllar tarot çalışmıştım. Geçen bahar vefat eden büyük bir öğretmendi. Angeles kültürler arası sembolleri ve kişilerde ve topluluklarda sağlık ve esenlik durumlarını nelerin yarattığını araştıran bir antropologdu.
Angeles’in çalışmalarında öğrettiği ilkelerden bir tanesi, almayı öğrenmeden vermeyi öğrenemeyeceğinizdi. Çünkü hepsi bir döngünün parçaları.
Siz bu döngünün neresindesiniz?
Bu çalışmayı, geçen ay birlikte yaptığımız ay ile birleşme çalışması ile bağlantılabilirsiniz. Çünkü o çalışmada çekim gücünü deneyimlemiştiniz. Doygun ve sağlıklı hissetmek için sevgi enerjilerini çekmek ve onları absorbe etmenin zamanıdır.
Yaradılışınıza ne kadar sevgi katıldığı meditasyonu/yolculuğunu tekrarlayabilir ve sevgi ve ışığı tüm hücrelerinize çekebilirsiniz. Koşulsuz sevgiyle yaratıldınız. Buraya koşulsuz sevginin aracı olmak için geldiniz. Dengeli bir akışla koşulsuz sevgiyi almak ve vermek için enerjinizi uyumlandırmanız önemli.
Geçtiğimiz aylarda sizleri sözcüklerin gerçek gücü ve bizleri fiziksel düzeyde nasıl etkilediklerine açılmanız için teşvik ettim. Almak üzerine yolculuk yaptığım zaman benim için öne çıkan sözcük “davet”. Aldığınız zaman yaşamı besleyen enerjileri davet edersiniz. Tazelenmiş hissetmek için ihtiyacınız olanı “davet” etmeye niyet edin.
Yıllar içinde Yeryüzü için Şifa çalışması ve Dönüşüm Haberlerinde paylaştığım uygulamalarla çalışmanın sonuçları hakkında pek çok mektup ve e-posta aldım.
İçimizde değişimi hissetmek ve diğerlerinin nasıl esinlendiklerini duymak çalışmaya güç katar. Çünkü hem yaşamlarımız hem de dünya bzi dengeyi bulmaya yönelten inisiyasyonlardan geçmeye devam ederken gündelik küçük mucizevi olay ve değişimlerin farkına varmak önemli.
Bazılarınızın, paylaştığım uygulamalar ya da genel olarak günlük uygulamalarınıza bağlı olarak hayatınızın nasıl değiştiği ya da bir yönden yarar sağladığınız ile ilgili kısa bir öyküyü paylaşmanızın topluluğumuz için büyük bir armağan olacağını hissediyorum.
Bu yalnızca topluluğumuz için olacak ve başka bir biçimde kullanılmayacak. Eğer bizlere ilham verecek birşey paylaşmak isterseniz stories@sandraingerman.com (LÜTFEN NOT EDİN: Yalnızca Dönüşüm Haberlerinde paylaşabileceğim ilham verici öykülere cevap verilecektir. Bu e-posta adresi başka amaçla kullanılamaz) adresine gönderebilirsiniz.
Herkesin meşgul olduğunu biliyorum ama kısacık bile olsa birşey yazmanız, her ay yazdıklarıma katkı sağlayacaktır. Dönüşüm Haberlerini yazmaktaki niyetim daima okuyuculara, çevrenizdeki dünyada ne olursa olsun siritüel çalışmanızı sürdürmek için ilham sağlamak olmuştur. Dönüşüm Haberlerini 2000 yılından beri yazıyorum ve sizleri topluluğumuza ilham vermekte bana katılmaya davet ediyorum.
Kendi yolculuklarımda, spiritüel uygulamalara bağlılığın ve bunları yaşamanın önemini gördüm. Dünyadaki değişim öylesine yoğun ki pek çoğu korku, öfke ve çaresizlik durumuna geçiyor.
Gündelik yaşamalarımız ve çevremizde olanlarla dikkatimiz çok çabuk dağılabilir. Odağımızı kolayca kaybetmeye eğilimliyiz. Biraz zaman ayırın ve kendinizi yaptığınız çalışmaya ve bilinçli bir yaşamı yaşamaya yeniden adayın.
Beslediğinizin büyüdüğünü anımsayın. Duygularınızın derinliğini ve çeşitliliğini deneyimlemeye devam edin. Fakat sonrasında duygularınızın vew düşüncelerinizin gerisindeki enerjiyi, kendinizi, sevdiklerinizi, tüm yaşamı ve yeryüzünü besleyen sevgi ve ışığa dönüştürmek için çalışmanızı yapın. Sevgi, ışık ve ilham tohumları ekmeyi seçin.
Dünyada olan bitene baktığımızda, spiritüel çalışmamızı güçlendirmenin ve bir küresel topluluk olarak birleşmenin zamanıdır.
Zamanın başlangıcından beri şamanların yaptığı gibi güçlü gözünüzü (üçüncü gözünüz) açın ve dünyada olanları egonuz ve kişiliğiniz yerine ruhun gözleriyle görün. Algımızı değiştirdikçe gerçekliğimizi de değiştiririz.
Dolunay 6 Aralık’ta. Olağan düşüncelerinizi ve dikkatinizi dağıtan gündelik olayları bırakın ve içinize seyahat edin. İçsel yıldız ışığınızın hücrelerinizi doldurduğunu deneyimleyin. Bu ışığı yayın ve yeryüzünün içinde ve çevresinde altından bir ışık örmek için ışığını yayan diğer binlercesi ile birleştiğini hayal edin.
Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız, aylık dolunay seremonimizin detayları için lütfen anasayfadaki “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyunuz.
Gündönümü 21 Aralık’ta. Kuzey Yarıkürede kışın, Güney Yarıkürede ise yazın başlangıcını kutluyoruz. Dönüşüm Haberlerinde yazmış olduğum gibi, ekinoksu kutladığımız zaman bir mevsimden diğerine güzel bir akış oldu. Mevsimler birbirlerine doğru akar.
Hep birlikte katılabileceğimiz bir gündönümü seremonisi hakkında bir yolculuk yaptım. Bazılarınızın yaşadığı yerlerin bayağı soğuk olabileceğini biliyorum. Baba birkaç dakika için bile olsa her birimizin dışarıda durması gerektiği söylendi. Ayaklarınız toprakta ve birbirlerinden biraz açık biçimde durun. Ve kollarınızı kaldırın. Böylelikle beş köşeli bir yıldız şeklinde olacaksınız.
Birkaç derin nefes alın. Nefes alın, bekleyin ve verin. Kalp atışınızı yeryüzünün kalp atışına bağlayın ve üzerinizdeki gökle bağlantınızı hissedin. Kalbinizi yeryüzüne, göğe, çemberimize, tüm yaşama ve gezegene açın. Işıldayan ve akan koşulsuz sevgiyi getirdiğinizi hayal edin. Bu ışık ve sevgiyi tüm hücrelerinize çekin. Ve yeryüzünün içinde ve çevresinde aktığını hissedin. Haydi bu günde tüm yaşamı canlandıralım. Haydi insan yıldızlar olarak büyük bir çemberde biraraya gelelim.
Her yıl sizleri, tolpluluğunuzdaki insanların biraraya gelerek dua, kutsama ya da dilekleri olan bir kurdeleyi bağlayabilecekleri (gevşek bağlayın ki dallar büyümeye devam edebilsin) dua ya da dilek ağaçları yaratmanız için cesaretlendiriyorum.
Dünyanın her yerinde zaman içinde yerel topluluklar tarafından yaratılmış olan dua, kutsama ve dilek ağaçları mevcut.
Ofisinize bir kase götürerek diğerlerini dua, kutsama ve dileklerini bu kaseye bırakmaya davet edebilirsiniz.
Gündönümü zamanında spiritüel uygulamalarımızla meşgul olabilir ve yalnızca tüketici olmaya ve yılın bu zamanında hediyeler almak için baskı yaratan kolektif transı kırabiliriz.
Diğerlerine dua, dilek ve kutsamaları paylaşmak için bir topluluk halinde birleşmenin gücünü öğretin. Bu dua, dilek ve kutsamalar kişisel, sevdiklerimiz için ve/veya gezegen ve tüm yaşam için olabilir.
Bu şekilde, hepimiz en yüksek sevgi, ışık ve barış yerinden almak ve vermenin spiritüel akışına tümüyle katılmış oluruz.
Haydi Dönüşüm Haberlerini sizlere ulaştırmak için gönüllü olan Sylvia Edwards (sevgili dostum ve webmasterım) ve çevirmenlerin çalışmaları için derin şükran ve takdir için biraraya gelelim. Sylvia ve tüm çevirmenler, bu işi, çalışmayı küresel topluluğumuzla paylaşmaya yardım etmeyi sevdikleri için gönüllü bir hizmet olarak yapıyorlar. Haydi onlarla tüm verdiklerine karşılık alabilecekleri kutsama ve sevgimizi paylaşalım.
Lena Anderheim – İsveççe
Fabio Braga – Brezilya Portekizcesi
Nello Ceccon – Italyanca
Ines Fermoso – İspanyolca
Sofia Frazoa – Portekizce
Dorota Goczal – Çekçe
Els de Graaff-van Meeteren – Flemenkçe
Eleni Evangelinou ve Rallou Gromitsari – Yunanca
Annie Idrissi – Fransızca
Miriam Kisssova and Jan Lenc – Slovakça
Eva Ruprechtsberger – Almanca
Tea Thum – Fince
Simin Uysal – Türkçe
Farsça çevirmenimiz için de kutsamalarımızı ekliyoruz.
Şimdi topluluğumuzdaki herkes için kalplerimizi birleştirelim ve beraberce dünyada bir ışık olmaya odaklanırken, birbirimizi sevgi ile tutmayı sürdürelim.
Hepinize mutlu bir gündönümü dilerken kalplerimizi sevgiyle birleştiriyoruz!!
Copyright © 2014 Sandra Ingerman. All rights reserved.