Transmutation News – December 2012 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Aralık 2012

Her ayın başlangıcından önce yayınlandığı için Doğu Sahilinde yaşayan pek çok arkadaşım ve öğrencim Dönüşüm Haberleri’ni Sandy Kasırgası vurmadan önce okudu.

Elektrikler geldiğinde pek çok kişiden Kasım’da yazdıklarımın kasırgayı atlatmada ne kadar faydalı olduğuyla ilgili mektuplar ve e-postalar aldım. Okuyucuların evlerinin nasıl mucizevi şekilde kurtulduğuna dair birçok haber aldım.

Fakat hepsinden çok, onları ışık ve sevgi ile sarmalayan küresel bir topluluğun olduğunu bilmeleri dönüştürücü oldu. Doğu sahilinde yaşayanlar Kasım Ayı Dönüşüm Haberleri’ndeki önerileri uyguladılar ve sanal çemberimizde tutulduklarını hissettiler.

Dünyanın her yerinde meydana gelen yoğun değişimler var. Bu olayların bazısı medyada geniş yer alırken bazıları almıyor. Fakat değişimlerin yoğunluğu ve enerjetik temizlikler büyük kayıplara ve ölümlere neden oluyor.

Ruhsal olarak ilahi ışığımız sonsuzdur ve karşımıza çıkan her güçlükte parlamaya devam eder. İlahi ışığımız asla kaybolmaz. İlahi ışığımız asla söndürülemez. Ve ışığımızı hep birlikte küresel bir topluluk olarak yaymayı seçmeye devam ettiğimiz sürece katlanarak artan bir değişim gücü yaratabiliriz.

Bu değişen zamanlarda tüm yaşamı sevgi ve ışıkla tutmayı anımsamak önemlidir. Ve ışığımız yaşayan varlıklara ve güçlükler yaşandığını bildiğimiz yerlere yayılıyor. Işığımız yaşayan tüm varlıklara ve medyada yer verilmeyen tüm yerlere de yayılıyor. Işık ağımız bu muhteşem yeryüzünün içine ve her yanına yayılıyor! Buna güvenin! Işığı besleyin! Olduğumuz ışık aracını besleyin!

Bu çalkantılı zamanlarda tüm Ortadoğu’yu sevgi ve ışık içinde tutmak için kalplerimizi birleştiriyoruz!

Beklenen Aralık 2012’ye ulaştık. Bu zaman hakkında ne kadar da çok yazı yazıldı! Ve geçiş ve değişim dalgasıyla seyretme fırsatımız var.

Geçen ay deneyimlediğimiz kişisel kayıpların yasını tutma gereği hakkında yazmıştım. Aynı zamanda kolektif olarak yaşamda vedalaşmakta olduklarımızın yasını tutmanın da zamanıdır. Zira yaşamakta olduğumuz zaman, yeryüzündeki tüm yaşama saygı duyan ve onurlandıran sağlıklı bir yaşam biçimini kucaklamak için değişim ve geçişleri gerektiriyor.


Bu ay küresel topluluk olarak biraz seremonisel şifalanma çalışması yapalım. Bunu hem gündönümü hem de yeni yılı karşılarken yapabileceğimiz bir temizlik olarak görüyorum.

Her gün kendi içinize dönün ve kabul edilmesi ve salıverilmesi gereken gölge bilinç halleri üzerine meditasyon yapmaya başlayın. Örnek olarak aldatma, hayal kırıklığı, kaybetme korkusu, nefret vb verilebilir.

Bu tarz konuları incelemek, gözlemlemek ve kabul etmek için meditasyon veya şamanik yolculuk yapabilirsiniz. İçsel bilgeliğinizin size şifalanması gereken bilinç hallerinizi göstermesine izin verin. Yaşamda sizi hayal kırıklığına uğratmış olanlara ya da aldatılmış hissetmenize neden olduğunu düşündüğünüz insanlara bakabilirsiniz. Affetmeniz gereken insanlar olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Yaşamınızda bir topluluk veya yaşamın kendisi tarafından aldatılmış veya hayal kırıklığına uğratılmış hissetmenize neden olmuş bazı olaylar olabilir. Bazı yerlerde bıraktığınız temizlenmesi ve dönüştürülmesi gereken enerjiler olabilir.

Nereye veya kime öfke ve nefret yöneltmiş olabileceğinize bakın. Davraşınızlarınızla birine ihanet ettiniz mi?

Affetmeniz gereken biri var mı (kendinizi de bu listeye dahil etmeyi unutmayın)?

İçsel ruhunuzun size incelenmesi, kabul edilmesi ve salıverilmesi gereken içsel bilinç hallerini göstermesine izin verin. Bu zaman temizlenme zamanıdır.

Her gün bunu yaparken ilahi ışıkla dolu bir kazan hayal edin. Bu kazan küresel topluluğumuz tarafından içine salıverilmek için kullanılıyor. Şifalanması gereken içsel halleri salıverdikçe, onların enerjisi ve gücünü sevgiye dönüştüren ilahi ışığa salıveriyoruz.

Kasım ayında, yardımcı ruhlarımın yardımıyla bu kazanı yaratmaya başladım. O hayır duaları ve ışıkla dolu.

Gündönümünde, kazanı hep birlikte karıştırarak buğu, ışık demetleri ve tüm yaşamı kucaklayan sevgi yaratmak için görünmez diyarlarda buluşalım.

Şifalanması gereken farklı konular ve durumlar kendilerini gösterdikçe onları bu kazanın içine salıverin. Bunu onurlu bir şekilde yapın. Salıvermeye hazır hissettiğiniz şeye hoşçakal deyin ve çalışmanızı salıverdiğiniz şeyin ışık ve sevgiye dönüşeceği niyetiyle yapın. Bunu, kendiniz için yaptığınız çalışmanın tüm yaşam ağı boyunca dalgalanacak bir bilinç değişimi yaratacağı niyetiyle yapın.

Kolektifin siyaset, din ve iş alanlarındaki gölge halleri gitgide daha saydam hale geliyor. Kendi kişisel gölgemiz de gitgide daha saydam hale geliyor. Haydi içsel gölgemizi şifalandırmaya başlayalım. Dışarıdaki içerideki gibidir. Yaptığımız değişiklikler bize geri yansıyacaktır.

28 Aralık’taki dolunayda yeryüzünün içinde ve çevresinde canlı bir ışık ağı örmeyi sürdürürken bu çalışmayı da sürdürelim.

Eğer Dönüşüm Haberleri’ni okumaya yeni başladıysanız lütfen İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak yazısını okuyunuz.

Yakın zamanda Isis’in benimle paylaşmış olduğu bir mesaj içsel bilincimizi yaşamımıza gerçek sevgi duyduğumuz bir duruma doğru değiştirmemiz gerektiği. Yaşamı gerçekten sevdiğimizde bu gücün bize yaşamımızdaki karanlık yerlerden çıkmakta yardımcı olacağını söyledi.

Kitaplarımın çoğunda yaşamlarımıza anlam ve tutku duymamız gerektiği hakkında yazdım. Kendimizi hissizleştirdiğimizde ve yaşama olan tutkumuzu kaybettiğimizde gözlerimizdeki ve yaşamlarımızdaki ışık sönmeye başlar. Yaşama olan sevginiz daima yolunuzu aydınlatacaktır.

Annem bu ay 98 yaşını dolduracak. Yaşama olan sevgisiyle bana her zaman ilham verdi. Annem yaşamında sonsuz güçlükle yüzleşti ama yaşadığı her güçlükte yaşam sevgisini koruduğunu gördüm. Her nefes onun için çok değerli. Yaşam sevgisinin dönüştürülmesi gereken her durumdan nasıl bir çıkış yolu yarattığını seyrederek çok şey öğrendim. Tavrı ve yaşama olan tutkusu yaşamın ona sunduğu herşeyi dönüştürdü. Annem bu konuda benim için gerçek bir öğretmen olmuştur.

İsis bu tavrın hepimizin benimsemesi gereken bir tavır olduğunu bana hatırlattı.

Evinizin içinde veya doğada bir yerde küçük bir sunak hazırlayın. Bu sunağa taşlar, kristaller, çiçekler, doğadan objeler, bir mum, küçük bir kase güzel kokulu su, fotoğraflar, vs. Koyabilirsiniz. Bu sunakla niyetiniz çemberimizi, tüm yaşamı ve yeryüzünü onurlandırabileceğiniz bir yer yaratmak.

Her gün sunağınızda yaşamınız için şükranlarınızı ve tüm yaşamı kucaklayan hayır dualarınızı sunarak birkaç dakika zaman geçirin.

Bir öneri olarak, Kelt geleneğinden gelen şu sözleri söyleyebilirsiniz:

Sağlık dualarım seninle olsun
Sevgi dualarım seninle olsun
Bereket dualarım seninle olsun
Barış dualarım seninle olsun

Haydi gündönümü ve yeni yılı karşılamak için kendilerimizi temizleyelim. Ve yeryüzü yani yuvamız da dahil yeryüzündeki tüm yaşamı onurlandıran ve kucaklayan hayır dualarımızı paylaşalım.

Toprağa, havaya, suya ve ateşe yaşamlarımız için şükranlarımızı sunalım. Bizler elementleri kutsadıkça, onlar da bizleri kutsayacaklardır.

Bu zamanda yeryüzünü ve tüm yaşamı kucaklayan bir sevgi ve ışık aracı olmaya devam ediyoruz.

Yılın sonuna yaklaştığımız için Dönüşüm Haberleri’ni dünyayla paylaşmaya yardımcı olan tüm harika insanlara şükran ve hayır dualarımı sunmamda lütfen bana katılın.


www.sandraingerman.com sayfasının parlak webmasterı olan Sylvia Edwards’a şükranlarımızı ve hayır dualarımızı sunuyoruz.

Dönüşüm Haberleri’ni aşağıdaki dillere çeviren çevirmenlerimize kalplerimizi birleştirerek ışık, sevgi ve hayır dualarımızı gönderiyoruz:

Katalin Abrudan – Macarca
Lena Anderheim – İsveççe
Nello Ceccon – Italyanca
Ines Fermosa – İspanyolca
Sofia Frazoa – Portekizce
Dorota Goczal – Lehçe
Eleni Eva and Rallou Gromitsari – Yunanca
Annie Idrissi – Fransızca
Miriam Kissova and Jan Lenc – Slovakça
Aurel Mocanu – Romence
Jitka “Jitush” Navratilova – Çekçe
Irina Osechinsky – Rusça
Eva Ruprechtsberger – Almanca
Simin Uysal – Türkçe

21 Aralık’ta ölecek miyiz? Ocak ayında sizlere mutlu bir yıl dilemek için yazıyor olacağımı düşünüyorum.

O zamana kadar, gündönümü için sizlere, ailelerinize ve tüm yaşama hayır dualarımı yolluyorum!!

Transmutation News – November 2012 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Kasım 2012

Yaklaşık on yıl once spiritüel öğretmenim olan İsis çalışmakta olduğum tüm gruplarla bir mesajı paylaşmamı istedi. Spiritüel uyanma çağrısını alanların mesajları yok sayan kolektifle aynı şekilde hareket etmelerine gerek olmadığını söyledi. Mesaj elbette uyanıp kendimize, yeryüzüne ve tüm yaşama saygı gösteren daha bilinçli bir yaşamı sürdürmekle ilgiliydi.

Yıllarca bu mesajı Dönüşüm Haberlerinin bazı sayılarında tekrarladım. Bunun nedeni, yıllardır doğayı onurlandırmayan ve yalnızca maddi dünyaya odaklanan bir yaşam biçiminin sonucunu görüyor olmamız.

Dönüşüm Haberleri’nin Ekim sayısında bize hizmet etmeyen bir yaşam biçiminin ölümü gerçekleşirken alanı kucaklama gerekliliği konusunda yazmıştım. Yaşama karşı hareket eden diğerlerinin bu kötü davranışlarına göz yummak zorunda değiliz. Ama bilincin dönüşüme uğramakta olduğu bu zamanda alanı kucaklamak için sevgiye bir araç olmalıyız.

Dönüşümün bu aşamasında – bu ara zamanda – atmamız gerektiğini hissettiğim bazı somut adımları bu ay sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bilinci yükseltmenin bir bölümü de yaşamınızda nelerin işe yaramadığına bakmak / gözlemek/ kabullenmektir. Dışınızdaki dünya içsel durumunuzun bir yansıması olduğundan en iyisi dünyada neler olduğu yerine kendi üzerinizde çalışmaktır.

Kendiniz için sağlık ve uyumla dolu bir yaşamı yaratmak için yaşamınızda değiştirmeniz gerektiğini hissettiğiniz şeyleri gözlemleyin ancak yargılamayın.

Zaman, yaşamınızda neyin ölmesi gerektiğini kabul etmeniz gereken bir zamandır. Sıklıkla ne yaratmamız gereken yeniye odaklanırız. Bu harikadır ama ölmekte olanı da kabullenmeli, salıverdiğimizin yasını tutmalı ve olmuş olanı onurlandırmalıyız.

Bugün süregelen kaosun bir bölümünün de ölmekte olan yaşamı kabullenmememiz ve yasını tutmamamız olduğunu düşünüyorum. Çoğumuz yalnızca yaşamlarımıza yeniyi getirmeye odaklanıyoruz.

Duygularımızın derinliğini kabullenmemiz ve hoşçakal demekte olduklarımızın yasını tutmamız gerektiğini düşünüyorum.

İnanıyorum ki, bunu yapmadığımızda evrim süreci bir düzeyde özgünlüğü kaybediyor. Zira ölmekte olana saygı göstermek ve onu onurlandırmak zorundayız.

Ölümden önce, ayrıca, şifalandırılması ve dönüştürülmesi gereken kaotik enerjiler kendilerini gösterebilirler. Yeni bir bilince geçiş yaptığımız sırada dönüşmesi gereken enerjileri şifalandırdıkça gölge de güçlenmeye devam ediyor.

Bu ay süresince yaşamınızın artık size hizmet etmeyen bir yönünü kabul ettikten sonra yaşamınızı yeniden dengeye getirmek için yapabileceğiniz basit bir değişiklik üzerinde düşünün. Bireysel ve kolektif olarak neyin şifalanması gerektiğini yalnızca gözlemlediğimizde ortaya çıkan bir şeffaflık düzeyi mevcuttur.

Yukarıdaki yönergeleri izlemeniz birden çok amaca hizmet eder. İlki, gerçekleşmekte olan tüm değişimlerin büyüme ve değişim sürecine ait olduklarını kabul etmemizdir. İkinci ve en önemlisi de, sürecin kendinizle yeniden bağlantı kurmanıza yardımcı oluşudur.

Sağlıklı ve dengeli kalmamız için kendimizle yeniden bağlantı kurmanın yaşamsal önemi olduğuna inanıyorum. Yalnızca kendimizle bağlantıda olduğumuz zaman yaşamın bize getirdikleri ve yapmamız gereken günlük seçim ve kararlar için tam anlamıyla mevcut olabiliriz. Derindeki benliğimiz ve merkezimizle bağlantıda olmadığımızda olaylara bilinçsiz tepkiler veriyor olabiliriz. Yapmamız gereken şey, seçimlerimiz ve kararlarımıza bir farkındalık ve bilinç düzeyi getirmek ve körlemesine tepki vermemektir.

Yaşamın ne kadar değerli olduğu ve hem birbirimize hem de yeryüzüne saygılı olmamız gereğine karşı hala bilinçli olmayan birçok insan var.

İnsanlar ahenksiz yaşam biçimlerini sürdürdükçe oluşan kaosu görüyoruz. Bu düzeydeki kaosla bağlantıda kalmaya gerçekten zorunlu musunuz? Enerjinizi böylesine uyumsuz ve ahenksiz enerjilerle bağlantıda tutmayı sürdürmek size nasıl hizmet ediyor?

Eğer böylesine bir uyumsuzluk düzeyini deneyimlemeye ihtiyaç duymadığınızı hissediyorsanız, sizi daha ağır alanlara çeken kordonu niyetinizle kesin. Şu anda birçoğumuz ihtiyacımız olmayan enerji alanlarında kısılı kalmış durumdayız.

Gelmiş olduğunuz bilinç düzeyini ve kim olduğunuz gerçeğini size yansıtmayan enerji alanıyla bağlarınızı kesmek için doğaya çıkıp bir seremoni yapabilirsiniz. Eski yaşam tarzıyla bağlantınızı halen içinizde bir yerde size hissettiren kordonu kesin.

Basitçe, geçmişle ve kolektif uyumsuzluk alanıyla olan bağlantınızı temsil eden bir sopayı kırabilirsiniz.

Değişen Zamanlarda Nasıl Büyümeli adlı kitabımda da yazmış olduğum gibi, toprak, hava, ateş veya su elementleriyle bir salıverme seremonisi yapabilirsiniz. Bunu yapmak için hayal gücünüzü kullanın ve kendi ruhsal rehberliğinizi izleyin.

Bir meditasyon veya şamanik yolculuk yaparak, yardımcı ruhlarınızdan ağır kolektif alanla olan kordonu kesmek için rehberlik isteyebilir ve kordonu meditasyon veya şamanik yolculuğunuz sırasında kesebilirsiniz.

Tüm bunları yaptıktan sonra şimdi ulaşmak için çalıştığınız bilinci destekleyen uyumlu ve evrimleşmiş frekanslara kendinizi açma zamanıdır.

Ve şimdi kolektifin geri kalanı için alanı gerçekten tutabilir ve kendinizi değişimin kaosundan çıkarabilirsiniz. Şimdi koşulsuz sevgi ve ışık için gerçek bir araç olabilirsiniz. Şimdi farklı bir dalgayla seyredebilirsiniz.

Gezegende olup bitmekte olan herşeyden bir düzeyde etkilendiğimizi ve hepimizin yaşam ağının birer parçası olduğumuzu belirtmek istiyorum. Dünyanın her yerinde ekonomik, politik ve çevresel sorunlar meydana gelmekte. Dünyanın her yerinde şiddet var. Olmakta olan herşey her birimizi etkiliyor.

Şu anda bize tanrısal doğamızı yansıtan spiritüel bir yaşam tarzı sürdürmekten bahsetmek istiyorum. Çünkü başkanlık seçimleri olsun diğer dünya olayları olsun, yaşamlarımızı nasıl yaşamamız konusunda yapacağımız seçimler var.

Yapmamız gereken bir seçim var. Aynen sizlere hizmet etmeyen kolektif enerjilere sizi bağlayan kordonları kesmenizi istemiş olduğum gibi sizlere hatırlatmak isterim ki algımız gerçeğimizi yaratır. Bu, Yeryüzü için Şifa çalışmasının temel öğretisidir.

Şimdiki ve gelecek zamanlarda algımızı nasıl değiştireceğimizi seçmek durumundayız. Dünya üzerinde varolan güzelliğe nasıl odaklanabileceğimizi öğrenmemiz gerek.Tüm zamanlarda gerçekleşmekte olan birçok bilinç düzeyi mevcut. Bizler hangi bilinç düzeyinde yaşamak istediğimizi seçmek zorundayız.

Dışımızdaki dünyada her ne olursa olsun bilinç düzeyimizi değiştirme fırsatına sahibiz. Mistikler binlerce yıldır bunu yapabilmiştir. Dramayı mı yoksa bu dünyanın güzelliğini,sevgiyi ve ışığı mı beslediğiniz bir bilinçle mi yaşamak istersiniz?

Dolunay 28 Kasım’da. Gelin kalplerimizi birleştirelim ve güzel bir dalga ile seyretme kararını vermiş olan küresel bir topluluğun parçası olmamızı kutlayalım. Gelin yeryüzü ve tüm yaşam için hep birlikte davul çalmak için zaman ayıralım.

Yeryüzünü dolanan ve derinliklerine ulaşan güzel ışık ağımızı örmeye ve güçlendirmeye yarayan spiritüel uygulamalarımızı sürdürelim.

Dönüşüm Haberleri’ni okumaya yeni başlamış olanlar dolunay seremonimizin detaylarını “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” yazısını okuyarak öğrenebilirler.

Küçük adımlar atın ve tutku ve anlam dolu bir yaşamı yaşamanız için size öncülük edecek değişiklikler yapın. Yaşamın anlamı budur.

Bir sabah bir bilişle uyandım. Ve bu, önümüzdeki günlerde kafa yormak için iyi bir konu. Ya hiçbirşeyi yaratmıyorsak? Ya herşey burada hazır bulunuyorsa ve biz yalnızca içinde yaşamak istediğimiz dünyaya uyanarak ona bir adım atıyorsak?

Bu konu, Yeryüzü için Şifa çalışmasının temel öğretilerinden biri olan algımızın gerçeğimizi yarattığı öğretisine dayanır. Ya yalnızca algımızı değiştirmemiz ve düşlemekte olduğumuz düşün halihazırda zaten burada olduğuna uyanmamız gerekiyorsa?

Böylece yalnızca gözlemci olmak yerine düşün içinden yaşayabiliriz. Düşün içinden yaşamak yeni bir yaşamı düşlemek için önemli bir anahtardır.

 

Transmutation News – October 2012 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Ekim 2012

Aralık 2012 yaklaştıkça bu zamanla ilgili öngörüler hakkında yayınlanan birçok makaleyle karşılaşmaya devam ediyorum.

Gelecek tahminleri ile ilgili herhangi birşeyi okumamaya yatkınım. Önceleri, yaşamımın gidişi ile ilgili olarak astrolojiye ve psişiklere başvururdum. Ve yıllar içinde yaşamı ele almanın en iyi yolunun anda kalmak ve ortaya çıkan herneyse onunla ilgilenmek olduğunu ve şimdiki zamanda yaptığım seçimlerin geleceği şekillendirdiğini anladım.

Astrolojiyi ve psişik çalışmaları hiçbir şekilde yargılamaya çalışmıyorum. Bu çalışmalara gerçekten saygım var ve harika psişikler ve astrologlar olan birçok arkadaşım ve öğrencim var. Ve bu sistemler halihazırda bize rehberlik eden güçleri görmemize ve güncel zorlukları aşmada araçlar kazanmamıza yardımcı olurlar. Zaman zaman kendimi, bana sunulan güçlüklerle çalışmada araçlar sağlamak için astrolog ve psişiklerle çalışırken bulurum.

Ve aynı zamanda düşünüyorum ki, birçok insan geleceği onlar için öngören uygulamacılara başvuruyorlar. Geleceği bilme arzusunun güvende olmak için bir yol olduğunu düşünüyorrum. Birisinin gelecek büyük güçlüklere dair bir öngörü sunmasında bizim için sahte bir güvenlik duygusu ve nelerin olacağını biliyor olmaktan kaynaklanan bir kontrol duygusu bulunur. Elbette hepimiz geleceğimizdeki herşeyin harika olacağını duymaktan hoşlanırız ve sonra da yaşam bize beklediklerimizden değişik olaylar sunduğunda hayalkırıklığına uğrarız.

Fakat yıllardır yazdığım gibi, almayı sürdürdüğüm ruhsal rehberlik geleceğimizin şimdiki zamanda yaratıldığına dair. Şimdiki zamanda olanla kalmayı daha fazla öğrendikçe, spiritüel çalışmamızı yaptıkça, bilinçlerimizi yükselttikçe, ortaya çıkan her güçlükle yüzleştikçe ve güçlükleri aşmada ruhun rehberliğine güvendikçe güçleri gerçekten daha fazla dönüştürebilir ve geleceği değiştirebiliriz.

Yaşamlarımızın sonunda bu yüce yeryüzünden olabildiğince bilinçli olarak ayrılmayı istemiyor muyuz? Erişmeye çalıştığımız bilinçlilik yaşamlarımızı nasıl yaşadığımıza bağlıdır. Katıldığımız etkinlikler ve okuduğumuz kitapların ötesindedir. Elbette kitaplar ve etkinlikler bize ilham verirler. Ama sonuçta hepimizin kendi çalışmasını yapması gerekir.

Kendimi, bir arkadaşımın göndermiş olduğu, Carlos Barrios adlı Maya bilgesi tarafından yazılmış bir makaleden ilham alır buldum. Web sitesinin adresi http://www.carlosbarrios.org

Yazmış olduğu makaleden bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum:

“Antropologlar tapınak alanlarını ziyaret ediyorlar, yazıtları okuyorlar ve Mayalar hakkında hikayeler uyduruyorlar ama işaretleri doğru okuyamıyorlar. Bunlar yalnızca onların kurdukları hayaller. Diğer insanlar Mayalar adına kehanetler yazıyorlar. Aralık 2012’de dünyanın sonunun geleceğini söylüyorlar. Maya liderleri buna kızıyor. Dünya sona ermeyecek. O dönüşecek.”

Carlos Barrios bu zamanın aradaki zaman, bir geçiş dönemi olduğunu söyleyerek devam ediyor.

Düşünüyorum ki hepimiz geçiş döneminde olduğumuz duygusunu paylaşabiliyoruz. Ve biliyorum ki çoğumuz, bu arada olma durumunda yaşamaktan dolayı, yılgınlık duyuyor.”Yapacak” birşey olmaması rahatsızlık duymamıza neden oluyor. Yalnızca çalışmalarımıza devam edebiliriz. Buradaki meydan okuma, egomuz ve zihnimizin çalışmalarımızın sonuçlarını anında görmek istemeleri.

Geçiş dönemlerinde koşulsuz sevgi halini muhafaza etmenin gücüyle ilgili olarak çok kişisel birşey paylaşmak istiyorum. Zira geçiş dönemleri bizi ölüme hazırlar. Bu fiziksel bedenin ölümü veya bir yaşam tarzının ölümü olabilir.

Son birkaç yıl içinde yazdığım gibi, çok yaşlı olan ebeveynlerimi bana yakın olabilmeleri için Santa Fe’ye taşıdım.

Babam bir yıl önce, 97 yaşında öldü. Demanstan mustaripti ve son birkaç ayı, çok saldırganlaştığından, büyük güçlükle geçti.

Babamın geçmişte yaşamış olduğu travmaları çözmeye çalıştığını biliyordum. Ve yine biliyordum ki,onun şifalanması için bir fırsat yaratabilirdim.

Her gün onunla olduğum için kimlerle karşılaştığını kontrol edebiliyordum. Ve bakımına yardımcı olmaları için fazladan yardımcı tuttum. Yaşamının son iki ayında babamın görüştüğü kişiler, davranışlarına rağmen onu koşulsuz sevgi içinde tutan bakıcılardı. Ve elbette bu benim için de geçerli.

Öldüğünde çok huzurlu bir halde ayrıldı. Aşkınlığı çok çabuktu ve Kaynak’a geri dönüşü bir kurşun gibiydi. Öldüğünde şifalanmasının tamamlanmış olduğu aşikardı.

Bugün çoğumuz yaşlı ebeveynlerimize bakıyoruz. Ve sürekli olarak arkadaşlarım ve öğrencilerimden yaşlı bir ebeveynin ne kadar travmatik bir yaşamı olduğunu ama şimdi geçmişi şifalandırmayı yaratan bir biçimde sevgiyle tutulduklarını duyuyorum.

Birçok kişiye son geçişte birini basitçe sevgi içinde tutmanın geçmiş yaralara gerçek şifayı getirecek şekilde huzur hali yarattığından bahsediyorum.

Bu geçiş dışarıdan gözlem yapanlara mantıklı gelmeyen şekilde uzun olabilir. Biri Kaynak’a geri dönüş için son yolculuğa çıkabilene dek, yaşam travmalarını şifalandırarak uzun yıllar geçebilir.

Çoğumuzun görmüş olduğu gibi, işin anahtarı, yalnızca sevgi dolu bir alanı muhafaza etmenin gücü.

Bunu paylaşma nedenim, yeryüzüne veya yaşama hizmet etmeyen bir yaşam biçiminin ölümünü deneyimlediğimiz bir zamanda yaşıyor olmamız.

Ve bu geçişin ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Aradaki zamanın ne kadar süreceğini gerçekten bilmiyoruz. Bu geçişin her birimizi kişisel düzeyde nasıl etkileyeceğini bilmiyoruz. Ve gelenin ne olduğunu gerçekten bilmiyoruz. Ölüm daima rasyonel anlayış için gizemli olmuştur ve muhtemelen de daima öyle olacaktır.

Ama tüm geçiş süreçlerinde anahtar, mevcut bulunmak ve büyük değişim zamanlarında sevgi dolu bir güç olmaktır.

Yıllardır uygulamalarımızı koşulsuz sevgi için araç olmaya odaklıyoruz ve şu anda da bunun çağrısı yapılmakta.

Dünyada görmekte olduğumuz şey, insanlar olarak yeryüzüne ve üzerindeki tüm yaşama saygı göstermememizin etkisi.

Dünyada yaşayan çoğu insanın odağı halen ”ekonomiyi şifalandırma” üzerinde. Ve odak yeryüzüne saygılı ve onurlu bir yaşam yaşamak üzerinde olmalı.

Elbette yiyecek ve barınma için yeterli paraya sahip olmamanın güçlüklerini anlıyorum. Bunları ben de yaşadım.

Spiritüel bir yaşam sürdürmeye kendimizi açtığımızda, bizi yetersizlik paradigmasının güçlüklerinden bollukla dolu bir yaşama taşıyacak çözümleri ve fırsatları bulmaya başlarız.

Zira evrende yetersizlik diye bir kavram yoktur, yalnızca bolluk vardır. Ama bolluğun enerjisini deneyimlemek ve bizi bolluğa götürecek çözümlere ulaşmak, bizlerden kutsallığı kucaklayan bir yaşama kendimizi adamamızı talep eder. Kutsallığa daha çok teslim oldukça kendimizi daima ihtiyaç duyduğumuz şeylere yönlendirilirken buluruz.

Yeryüzünün yuvamız olduğunu ve bize yaşam veren elementleri gözetmemiz gerektiğini insanlara öğretmeye devam etmeliyiz. Bu eğitim sürecine, insanların diğer yaşam formları için maliyeti ne olursa olsun maddi olarak ne kazanabileceklerine odaklandıkları bu zamanda, çok ihtiyaç var.

Aynı zamanda, içimizdeki bilgeliğin bize yol göstermesine izin veren gündelik basit spiritüel uygulamalarımızı daha fazla derinleştirebildiğimizde, tüm yaşam için daha fazla pozitif değişim yaratabiliriz.

Olana daha fazla hazır bulunabildiğimizde ve gezegeni ve tüm yaşamı şu anda sevgiyle tutabildiğimizde geçmişi ve şimdiyi daha fazla şifalandırabilir, gelecek için şifa yaratabiliriz.

Dolunay 29 Ekim’de. İçimizde ve tüm dünyada ışıldayan bir yaşam ağını örme uygulamamızı sürdürürken, tüm yaşamı sarmalayan koşulsuz sevgiyle ışıldayan kalplerimizi birleştirelim.

Dönüşüm Haberleri’ni yeni okumaya başlamış olanlar lütfen “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” yazısını okuyun.

Dünyaya sevgi ışıldarken kendinizi sevmeyi anımsayın. Yaşamınızda kendinizi ne kadar sevdiğinizi ve saygı duyduğunuzu yansıtacak seçimler yapın.

Carlos Barrios yazdığı makalede, dağda yalnız başına bir mağarada yaşayan ve bir seremonide biraraya gelen insanlara katılmak için Chichicasenango’ya seyahat eden saygın bir bilgeden bahsediyor. Bilge, oradaki insanlara, basit ve doğrudan bir mesaj vermiş. İnsanların yaşam ve ışığı desteklemek için biraraya gelmeleri için çağrıda bulunmuş. Bu bizim küresel bir topluluk olarak yıllardır yapmakta olduğumuz şey.

Şifalandıran yalnızca sevgidir.

Transmutation News – September 2012 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Eylül 2012

Her ay Dönüşüm Haberleri’ni okuyan ve paylaşageldiğim spiritüel uygulamalarla çalışan binlerce kişi var.

Çoğunuz bu uygulamalarla yıllardan beri çalışıyor. Küresel bir topluluk olarak, hep birlikte, içinden geçmekte olduğumuz evrim sürecini, yaşamlarımızı ve çalışmalarımızı destekleyen güzel bir temel örmekteyiz.

İçinde yaşamak istediğimiz dünyanın rüyasını görmeye devam ederek var etmek için niyet ettik ve odaklandık. Gün boyunca durup ne düşündüğümüzü gözlemlemeye ve kollektife doğru hangi enerjileri gönderdiğimizi farketmeye kendimizi adadık. Düşüncelerimizi ve sözlerimizi arzu ettiğimiz sonuçlarla uyumlu hale getirmek için uygulamalar yapıyoruz.

Bildiğiniz gibi, bu süregelen bir çalışma. Hem yeni bir yaşam biçimi yaratmak, hem de yaşam ağını sevgiyle tutmak için harcadığımız enerjiyle gurur duymalıyız. Umutsuzluğa düştüğümüz zamanlarda odaklanmamız gereken budur. Yaratmakta olduğumuz güzellik ve şifaya odaklanın. Bize hizmet etmeyen eski yaşam biçimi çözülmeye devam ederken, bizleri destekleyecek yeni bir temeli örüyoruz.

Biliyorum ki kolayca muhafaza edebileceğimiz bir bilinç durumuna kavuşmayı ve dış dünya tarafından dikkatimizin bu kadar dağıtılmamasını dilerken hüsrana uğrayabiliriz. Ama içinde yaşadığımız kollektif, stresli bir yaşam biçimini destekliyor.Gün boyunca spiritüel yaşama devam etmek için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.

Yeryüzü için Şifa çalışmasının anahtar prensibi, spiritüel çalışmamızı günlük hayatımıza entegre etmek ve uygulamalarımızı yalnızca sabahları yaptığımız, dünyaya çıktığımızda devam ettirmediğimiz birşey olarak ayırmamaktır. Trafikte araba sürerken, alışveriş yaparken, banka kuyruğunda beklerken dünyada ışık olmak için güzel ve güçlü bir odağı koruduk.

Kim olduğumuzun dünyayı değiştireceği öğretisi, pozitif bir değişim yaratan olmanın özüdür. Ve spiritüel uygulamalarımıza devam etmeliyiz.

Aynı zamanda kendi odağımda bir değişim olduğunu hissediyorum. Bu gezegende karşı karşıya geldiğimiz güçlükler daha karmaşık hale geldikçe yaptığım herşeyi sadeleştirmek için gerçek bir arzu duyuyorum.

Okuduklarımdan biliyorum ki, insanların birçoğunda fiziksel ihtiyaçlarını sadeleştirmek, daha sade yaşamanın yollarını bulmak için –giyecek ve diğer maddi eşyalarını diğer insanlara bağışlamak ve daha küçük evlere taşınmak- gerçek bir hareket var.

Ben de kendi içimde aynı arzuyu buldum. Ve aynı zamanda da yaptığım spiritüel çalışmayı sadeleştirme ihtiyacını da hissediyorum. Çünkü yaptığımız spiritüel uygulamaları saplantı haline getirebilir ve kendimize fazlaca baskı yaratabiliriz. Ruhumun arzusu kendim ve KENDİ YÜKSEK BENLİĞİM arasındaki bağlantıyı yeniden kurmak. Birkaç aydır Yüksek Benlik –her zaman huzurlu, sevinç dolu ve kalıcı olan spiritüel, ölümsüz olan parçamız- hakkında yazıyorum.

Bu arzumda yalnız olmadığımdan eminim. Çoğumuzun kendimizle yeniden bağlantı kurma ihtiyacını hissettiğini düşünüyorum.

Sorunlar neredeyse katlanarak artar ve zorlaşırken, kendi spiritüel amaçlarımın küçüldüğünü hissediyorum. Sevgi, eşitlik, uyum ve huzur enerjilerini ve yaşamı desteklemeyen yaşam tarzı çözülmeye devam edecek. Uyanma çağrıları daha da yükselerek gelmeyi sürdürecek. Hepinizin bunu anladığını biliyorum. Bu çağrılar yalnızca yeryüzünden değil aynı zamanda da daha derin ve daha anlamlı bir yaşam tarzı deneyimlemeyi arzulayan kendi ruhumuzdan da gelmekte.

Bu nedenlerle, yalnızca birkaç dakikalığına bile olsa, kendi içimizde huzuru deneyimleyebileceğimiz bir yer bulmanın önemli olduğunu hissediyorum. Geçen ay, dinginliği deneyimlemek için zaman bulmak hakkında yazmıştım.

Bu ay evinizde kendinizle yeniden bağlantı kurabileceğiniz ve dış dünyada olup bitenlerden uzak kalabileceğiniz kutsal bir alan yaratmak hakkında yazmak istiyorum.

Bunu yapmanın bir yolu evinizde bir sunak haline getirebileceğiniz bir köşe ya da küçük bir masa bulmak. Evlerinde sunaklara sahip olanlarımızın orada oturduklarında kutsal alanda olduklarını ve rahatladıklarını biliyorum.

Sunağınızı basit tutun. Bir mum, kristaller, taşlar, deniz kabukları, doğadan toplamış olduğunuz size güzel bir yeri hatırlatan şeylerle bir sunak yaratabilirsiniz. Sunağınıza size mutlu ve huzurlu deneyimlerinizi anımsatacak şeyler yerleştirin. Sunağınıza resimler veya kendi yaptığınız birşeyi koyabilirsiniz. Bunlar yalnızca kendi fikirlerinizi oluşturmanız için size ilham verebilecek öneriler.

Yaşamımda beni destekleyen görünmez yardımcı ruhlara şükranlarımı sunmak için gül suyu doldurduğum küçük bir fincanım var. Bunlardan bazıları yardımcı ruhlarım, bazıları yaşadığım yerin ruhları, bana yardım eden atalar, elementler. Kişisel listem daha fazlasını da içerebilir.

Sunak hazırlamanın anahtarı, onu sade ve kutsal tutmak ve hayal gücünüzü kullanmaktır.

Sunağınızı dış mekanda da yaratabilirsiniz.

İçinizde meydana gelen değişikliklere paralel olarak sunağınızın da aynı değişiklikleri yansıtmasını isterseniz, değişiklik için ilhamınıza izin verin.

Gün boyunca ziyaret edebileceğiniz ve kendinize zaman ayırabileceğiniz özel bir yere sahip olmak, birkaç dakika için içsel huzur bulmak için harika bir yol. Kendi kutsal yerinizde oturmak, kendiniz, diğerleri ve gezegen için kendinizce dua edebileceğiniz bir zaman dilimi olabilir. Yaşamınızda olanlara şükranlarınızı sunabileceğiniz bir yer de olabilir. Ve dünyada bir fark yaratmaya kendi yollarında çalışan tüm dünyadaki spiritüel uygulayıcılara şükranlarınızı sunduğunuz yer de olabilir. Bunların hepsinden çok, dünyanın gürültüsünden- hem içsel hem de dışsal gürültüden- uzakta sessizliği bulabileceğiniz bir yer olabilir.

Böylelikle kendimizle bağlantı kurmaya devam edebiliriz. Bu bizim tazelenerek, dünyada bir ışık olmamızı ve vizyonlarımızı sürdürürken gücü ve enerjiyi hissetmemizi sağlayacaktır.

Fakat böyle bir enerjiye sahip olmak için kendimizle bağlantımızı sürdürebilmemiz gerekir. Aksi takdirde, kendimizi çok fazla çaba harcarken buluruz. Spiritüel uygulamalarımız akıcılığını kaybeder ve zorlanma hissederiz. Ve spiritüel çalışmalarımız için zorlanırsak, yapaylık hisseder ve umutsuzluğa kapılırız. İlahi ruhumuz ve ışığımızın bizden akmasına izin verdiğimizde kendimizi umut ve ilhamla dolu hissederiz.

Yaşam tahmin edilebilir değildir ve çoğu insan kendisini kırılgan hissediyor. Bu, insanların başa çıkmakla uğraştığı yeni bir durum değil. Fakat kolektif enerjilerin çözülme süreci devam ederken, üzerinde durduğumuz temelden her zaman emin olamıyoruz. Güçlü bir içsel dünya yaratmaya devam etmek zorundayız. Önümüzdeki zamanda bizi destekleyecek olan şey içsel dünyamızdır. Bu bize her gün uyanmak ve yaşamın bize getirdiklerini için tüm varlığımızla karşılamak için izin verir. Biliriz ki tüm çözümler ve bulunmamız gereken tüm eylemler bize sunulacaktır.

Binlercemiz tarafından inşa edilmiş sevgi ve destek temeline güvenebilirsiniz. Üzerinde durabileceğimiz güzel ve güçlü bir temel ördük. Fakat her gün oturup tüm yapmış olduklarımızı hissedebileceğimiz sakin ve kutsal bir mekana ihtiyacımız var. Tekrar canlanmak ve yenilenmek için içsel huzur anlarını deneyimleyebilmeliyiz.

Huzurun her gün hücrelerimi doldurduğunu hissettiğim sürece hangi uygulamaları yaptığım ve konsantrasyonumu neyin bozduğunu dert etmiyorum. Ve huzur ve dinginlik hissine anlık olarak dokunabildiğim sürece ilahi düzene olan güvenim derinleşiyor.

Çevremizdeki olaylar bizlere meydan okunmuş hissettirmeye devam edecek. Yaşanan çok sayıda anlamsız trajedi kalplerimizi şefkatle doldurarak esnetiyor. Eğer enerjinin izini sürerseniz nereye gittiğini görebilirsiniz. Ve hepimiz, hem bireysel hem de topluluk olarak, sağlam durmalıyız.

Spiritüel uygulamalarınızı sadeleştirin – bu konuda endişelenmeyin ve yeni metotlar öğrenmeye kendinizi kaptırmayın. Kendinize zaman ayırın ve kendinize yalnızca huzur içinde olabileceğiniz bir köşe bulun.

Yıllar boyunca, bu değişen zamanlarda odağımızı sürdürebilmemiz için yardımcı olmaya yarayan araçlar hakkında pek çok yazı yazdım.

Bu sitenin ana sayfasında yazmış olduğum makaleler için bağlantılar mevcut. Bu makaleler çok kısa ve okunması kolay. Size ilham ve bazı çalışma araçları verebilecek makalelerden bazıları:

Zehirli Düşünceleri Nasıl Şifalandırmalı
Gezegen için Yeni bir Vizyonu Nasıl Yaratmalı
Bereketli Bir İçsel Bahçeyi Nasıl Yaratmalı
Bir Dua Ağacını Nasıl Yaratmalı
Kederle Nasıl Başa Çıkmalı
Sevginin Gücüyle Nasıl Çalışılmalı

22 Eylül’de Kuzey Yarıküre’de güz gündönümünü ve Güney Yarıküre’de ilkbahar gündönümünü kutlayacağız. Doğa bizler için muhteşem bir öğretmen ve değişim esnasında nasıl uyum içinde yaşanabileceğini öğrenmemize yardımcı olabilir. Zira doğa her zaman değişir ve aynı zamanda yeryüzü, değişimler sırasında gereksinimlerimizi karşılar.

Santa Fe, New Mexico’da yaşıyorum. Ve tahminler kışın zorlu geçeceğini söylüyor. Doğanın bizleri önümüzdeki kışa nasıl hazırladığını farkediyorum.

Santa Fe’deki meyve ağaçları bu yıl geçtiğimiz yıllara göre daha fazla meyve verdiler. Ağaçlar meyve, kozalak ve meşe palamutlarıyla dolu. Bahçemdeki kayısı ağacı 17 yıldan beri ilk kez meyve verdi. Bu son derece olağandışı. Yeryüzü bizi hazırlıyor ve tüm yaşam için besin sağlıyor.

Biraz zaman ayırın ve yaşadığınız yerdeki değişimleri farkedin. Doğa önümüzdeki mevsim değişimi hakkında size hangi işaretleri gösteriyor? Meteorologlara bel bağlamak yerine doğanın size kendi öngörülerinizde yardımcı olmasına izin verin.

Tek başınıza veya çevrenizdekiler ile birlikte yapabileceğiniz, mevsim değişikliğini kutlama amaçlı kısa bir seremoni üzerine meditasyon yapın.

Yaşadığınız bir hayal kırıklığını veya yaratıcı potansiyeliniz önünüzdeki engelleri kaldırmak için için bir salıverme seremonisi yapmak isteyebilirsiniz. Yeryüzü ve tüm yaşam için, şükran, sevgi, ışık ve umut tohumları ektiğiniz bir şükran seremonisi yapmak isteyebilirsiniz.

Gündönümü kutlamalarınızda ilhamınızın size rehberlik etmesine izin verin. Mevsim değişikliklerinde yapılan seremoniler yeryüzünü onurlandırmanın bir yolu olmalarının yanı sıra mevsim değişikliğine adım atmamızda bizlere derin bir seviyede yardımcı olurlar.

Ve bilin ki çemberimiz sizlere olduğunuz gibi olduğunuz için koşulsuz sevgi ve ışık gönderiyor. Dünyadaki binlerce insan tarafından sevgi ve destekle kucaklanmaktasınız. Bunu hissedin, içinize alın ve onlara ışığınızla geri yollayın.

Dolunay 29 Eylül’de. Çemberimizden genişleyen ve dünyayı ve üzerindeki tüm yaşamı kucaklayan güzel ışık ağımızı örmeyi sürdürelim.

Dönüşüm Haberleri’ni okumaya yeni başladıysanız lütfen “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” yazısını okuyun.

Hepinize sevinçli baharlar dilerim.

Transmutation News – August 2012 – Turkish

Dönüşüm Haberleri, Ağustos 2012

Zamanın yoğunluğu hepimizi içimizdeki spiritüel alanı derinlemesine araştırmaya çağırıyor. Bu ay Dönüşüm Haberleri’nin Temmuz sayısındaki içerikle çalışmaya devam etmek istiyorum.

Ortak çalışmamız dış dünyada olup bitenlerle ilgili değil. Ortak çalışmamız içsel dünyamızı derinleştirmek ve zengin ve huzurlu bir içsel alandan birlikte çalışmakla ilgili.

Gerçek şu ki, dış dünyada neyi kaybedersek kaybedelim, kendi içimizde yuvadayız. Bunun nedeni ilahi ışık ve ölümsüz olmamız ve bunun ebedi gerçek olmasıdır. Ruhsal olarak kaybedebileceğimiz hiçbir şey yok. Özümüz/Yüksek Benliğimiz kalıcıdır ve değişmezdir. Ruhsal ışığımız dinginliğin ve merkezimizin olduğu bir yerdir.

Etrafımızda o kadar çok şey olup bitiyor ki, içinizdeki gerçek yuvanızı, merkezi ve dinginliği deneyimlemek her zamankinden daha önemli, zira bu yerde aradığımız kalıcı huzur, her seviyede olağanüstü bolluk ve bereket ve sevinç bizler için mevcut bulunmakta.

Gerçek içsel huzur ve dinginlikle bağlantımızı artırdıkça ailemiz, toplumumuz, dünya ve kendimiz için daha şifalandırıcı bir varoluş halinde olabiliriz.

Ama bu kadar fazla mücadele içinde çoğumuz için o kaygı, hayal kırıklığı yaşama ve kaybetme korkusu düzeyini bırakmak zor. Kalplerimiz etrafımızdaki yaşamın neler geçirdiğine şahit oldukça derin bir şefkatle açılıyor. Bu durumda gerçek yuvamıza, ruhumuza, Yüksek Benliğimize, ilahi ışığımıza, dinginlik ve içsel huzurumuza ulaşmamız zorlaşıyor. Ama bunu yapmalıyız!!

Haftada bir veya mümkünse birkaç defa kendinize içsel huzur ve dinginliği deneyimlemek için spiritüel çalışma yapacak zaman ve alanı vermek gerçekten önemli.

Bunu yapamadığımız sürece, geçen ay da yazdığım gibi, yaratımlarımızın kaynağı her zaman korku ve umutsuzluk olacaktır.

Boşluk, yoğunluğu arttırılmamış enerjinin olduğu yer, boş ama aynı zamanda da doludur. Boşluk tüm yaşamın yaratıldığı yerdir. Ve herşey dinginlikten yaratılmıştır. Dinginlik biçimi kendine çeken bir vakum yaratır.

En yüksek yönüyle “dingin” olabildiğimizde-derin bir içsel dinginlik- yaratmayı dilediğimiz şeyi kendimize çekebiliriz.

Geçen ay da yazdığım gibi, çoğumuz halihazırda içsel bir gürültü durumundan yaratıyoruz ve bu durum dilediklerimizi kendimize çekmemizi sağlayamak için gereken uygun durum değil. Öncelikle içsel dinginlik ve içsel huzuru deneyimlememiz ve almak için kendimizi açmamız gerek. Ve almak için kendimizi açtığımızda da dileklerimizi gerçekleştirme konusunda başarılı olamama ve hayal kırıklığı yaşama korkumuzu da bırakmalıyız. Anahtar açılmak, dingin olmak, içsel huzuru bulmak ve almaktır. Tüm spiritüel çalışmalarda başarının anahtarı sonuç kaygısını bırakmaktır. Bu her zaman böyle olmuştur ve her zaman da böyle olacaktır zira sonuçlara bağlılık dinginliği ve içsel huzuru yok eder.

Şunu hatırlamakta yarar var ki, kaybetmekten korktuğunuz ne varsa halihazırda kaybetmişsiniz demektir çünkü onları zaten imgeleminizde kaybettiniz.

Ruhsal öğretmenim İsis’in yıllar boyunca benimle paylaştığı gibi eğer daha bilinçli , onurla ve saygıyla yaşama konusunda bir çağrı almışsanız, toplulukta henüz rüyadan uyanmamış olanların yaptığı gibi, yaşamı desteklemeyen dalgalarla seyretmek zorunda değilsiniz.

İnanıyorum ki bu İsis’in bahsettiği diğer gerçeklik boyutu. Çünkü yaşamlarımızı düş gücümüzü kullanarak yeniden inşa etme seçeneğine sahibiz.

Yüksek benliğimize, yeryüzüne, doğaya ve evrene tamamen teslim olmalıyız. Teslim olabildiğimizde herşeyin ilahi bir düzende olduğuna ve içsel ışığımız ve içsel bilişimizin bize her değişim ve zorlukta rehberlik edeceğine dair güvenimiz oluşacak. Ve bilmeliyiz ki bizim karşılaşacağımız güçlükler kolektifte yaşayanların yaşamakta olduklarından farklı olacaktır. Bizim güçlüklerimiz güvenmeyi öğrenmek ve kendi rehberliğimizin bizi dilediğimiz yaşama yönlendirmesine izin vermekle ilgilidir.

Bu ay sizden haftada en az bir saat ayırmanızı isteyeceğim. Eğer çalışmanızı haftada birden fazla yapabilirseniz bu harika olur.

Bir saat meditasyon yapın. Gün içinde o anda başka bir yerde olmanız gerektiğini veya meditasyondan sonra yapmanız gerekenleri düşünmek zorunda kalmayacağınız bir zaman belirleyin. Bu zaman sabah uyandığınızda, gece hemen uyumadan önce veya tatil gününüz olabilir.

Rahatlatıcı bir müzik seçin ve sözsüz olmasına özen gösterin. Bu bir saati önermemin nedeni bu zaman çerçevesinin sizi gerçekten derin bir hale sokacak olması. Beyin dalgalarınızın beta durumundan, yani düşünce durumundan daha derin olan teta durumuna, yani zihin yerine yalnızca kutsal ruhsal alana doğru yavaşlamasını sağlayacak.

Niyetinizi sadece dingin olmak ve ebedi Yüksek benliğinizi deneyimlemek olarak oluşturun. Niyetinizi içsel huzur durumuyla temas etmek ve bu durumda olmaktan dolayı her ne geliyorsa almak olarak oluşturun.

İlk başta kafanızın içinde zihinsel gevezeliğin dönüp durduğunu görebilirsiniz. Derin nefes alıp vermeye devam ederken ellerinizi karnınız veya kalbinizin üzerine tuttuğunuzda beyniniz sakinleşmeye başlayacak. Derinleşmeye devam edin. Ve dinginlik ve içsel huzura ulaştığınızda sadece bu hali deneyimleyin. İçinize doğru seyahatiniz esnasında soru sormayın ve yardımcı ruhlar, melekler, vd. ile bağlantı kurmaya çalışmayın.

Tek göreviniz olmak. Bunu yaptığınız esnada birşey değişecek. Bunu başkalarına anlatmayı başaramayabilirsiniz ama “yuva” ve yüksek benliğinize dair yeni bir his edineceksiniz. Kendiniz ve ruhsal ışığınız içinde dinleneceksiniz.

Bu deneyim yaşamınızı ve çevrenizdeki dünyayı değiştirecek biçimlerde sizi değiştirecek.

Bu meditasyonu tekrar tekrar yapın. Yeterince derine gidebildiğiniz ve içsel huzur ve dinginliği deneyimlediğinizde algınız değişecek. Algınızdaki bu değişim tüm yaşam ağı boyunca dalgalanacak.

Bunu kendiniz ve yeryüzündeki tüm yaşam için yapın.

Ve dolunayda, yani 1 Ağustos’ta bu meditasyonu tekrarlayın. Yaşam ağında ışık yaymak için çabalamayın. Yalnızca kendi ışığınızı deneyimleyin, gerisi sizin herhangi bir değişim yaratma çabanız olmadan gerçekleşecektir.

“Değişimin kendisi olabilmek” için daha derinlere, muazzam içsel alanımıza seyahat etmeye devam etmemiz gerekiyor.

Dolunay olan bugünde niyetimizi “sevgi ve ışık için bir aracım” olarak belirleyelim. Günlük etkinlikleriniz süresince ışık ve sevgi için bir araç olduğunuzu deneyimleyin.

Eğer Dönüşüm Haberleri’ni okumaya yeni başladıysanız, aylık dolunay törenimizin detaylarını öğrenmek için lütfen “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” yazısını okuyun.

Yıllar önce yaptığımız bir egzersizi tekrar etmeyi de öneriyorum. Çekim yasasını gerçekten anlayabilmek için mıknatıslarla çalışmanızı istiyorum.

Eğer evde iki adet mıknatısınız varsa onları kullanın. Yoksa dışarıdan iki adet ucuz mıktanıs alın.

Mıknatısları her gün artı ve eksi uçları birbirlerini çekecekleri şekilde tutun. Dinginliğe hareket ettikçe ve içsel boşluğunuzu deneyimlemeyi öğrendikçe iyiliği ve dileklerinizi kendinize çekeceksiniz.

Mıknatıslarla çalışarak enerjetik çekimi anladıkça dileklerinizi bedeninize doğru çekme ve cezbetme hissini yaşayacaksınız.

Anahtar önemdeki diğer bir konu ise hayal kırıklığına uğrama korkunuzu bırakabilmek. Kendinize yaşamın iyiliğini almak için açık olma iznini verin. Sonucu bırakın gitsin ve bunun yerine kendinizi dünya ve evrenin sizinle şu anda paylaşacaklarını almaya açın.

Transmutation News – February 2012 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Şubat, 2012

Umarım tüm dünyanın sularına hayırduaları göndermek ve dolunayda bir bardak su içerek gelecek yıl için hayırdualarını absorbe etmek için Ocak ayında gerçekleştirdiğimiz seremoniye katılmışsınızdır. Keyifli ve enerjik olduğunu kendimden biliyorum!

Hepimiz hayatlarımızda ve gezegende olumlu değişimler görmek istiyoruz ve bu değişimleri şimdi görmek istiyoruz! Bu egonun sesi. Ve bu çizginin en altında, hepimiz ruhsal bir yolculukta olduğumuz için ego istediğini, istediği formda ve istediği zaman çerçevesinde alamayabilir.

Yeni bir istasyonuna gitmek üzere trene bindiğimizde, eğer tüm “eski çöp”ümüzü alırsak sonra tüm bu eski çöp gelecekteki istasyonda indiğimizde de orada olacak.

Anahtar şimdi denilen anda olmaktır. 2011’in son aylarında, evrensel sevginin gücü ve dünyaya koşulsuz sevgiyi getirmenin ihtiyacı hakkında epey yazdım.

Biz kendimizi sevmedikçe, evrensel ve koşulsuz sevgi için bir araç olmamızın yolu yok. Öyle hemen olmayacaktır. Ve Yeryüzü için Şifa (Medicine for the Earth) çalışmasına ek olarak, sevginin dünyada ortaya çıkması için bizler sevgi olmalıyız.

Eğer kendimizi sevemezsek ve geçmiş eylemlerimiz ve davranışlarımız için kendimizi affedemezsek, o zaman tüm eski yüklerimizi geleceğe taşırız. Ve tüm bu eski yükler, yargılar, sevgi eksikliğidir güncel problemleri yaratan. Eğer onları iyileştirmezsek sadece onları geleceğe taşırız ve hiçbir şey değişmez.

Evrensel ve koşulsuz sevgiyi kendimize nasıl getireceğimizi öğrenmemiz gerekir. Bizler sürekli vemek üzerine hayli eğitildik.

Ve artık tıbbi ve psikolojik araştırmalardan biliyoruz ki fazla verme eğilimi fiziksel hastalığa sebep olur.

Bu ay dikkatinizi kendinize verin! Her sabah kalktığınızda ya da her akşam yatmadan önce kendinize zaman verin!

Dinlemeyi sevdiğiniz bir müzik koyun. Ellerinizi kalbinizin üstüne yerleştirin. Saf evrensel sevgi ve ışık olan içsel ilahi ruhunuz ile bağlantıya geçin. Sevginin varlığınızın her hücresinde titreşmesine izin verin.

Şifalanması gereken tüm eskileri sevgi ve ışık ruhuna bıraktıkça gelecekte yeni bir şeyler yaratmak için özgür oluruz. Yoksa yalnızca kendimizi içinden çıkıp özgürleşmek istediğimiz aynı eski çemberi yaratırken buluruz.

2012 için kişisel hedeflerim üzerine meditasyon ve şamanik yolculuklar yaparken, kendi ruhsal bilgeliğimin derinliklerine gitme ve kollektif transtan uyanma özlemi duyduğumu farkettim.

İnsanlar olarak istifade ettiğimizden çok daha fazla potansiyelimiz olduğunu çocukluğumdan beri biliyorum. Ve her yıl geçtiğinde, belirli bir hareket eksikliğinden hayal kırıklığına uğradığımı farkediyorum. Bilinçte çok fazla olumlu değişimler ve geçişler olmakta. Ve anda kalıyorum, insanların ne kadar büyüdüğünü ve evrimleştiğini takdir ediyorum. Oysa beynimizin çok azını kullandığımızı da biliyoruz. Hala birçok alanda uykudayız!

Nasıl sağlıklı ve anlamlı bir hayat yaşayacağımız ile ilgili bir plan ile doğduk. Doğayla uyum içinde yaşamak ve kendi derin ruhsal bilgeliğimiz ile bağlantımız kesildiğinde kendi planımızla da bağlantıyı koparıyoruz.

Tüm değişim bir niyet koymakla başlar. Niyetinizi uyanmaya ayarlamanız önemlidir. Biz doğayla bir olduğumuz için bu niyetin bir kısmı doğayla yeniden bağlantıya geçmek ilgili olmalıdır. Kendi derin ruhsal bilgeliğimize bağlantı kurmamız için niyet etmemiz gerekir. Kollekif transtan uyanmak için de niyet etmeliyiz. Bu, kendi içsel bilişimiz ile bağlanmaktan kendimizi nasıl uzaklaştırdığımızı görmemiz gerektiği anlamına gelir.

Hepimiz muazzam bir ruhsal yaratıcı potansiyele sahip olmaya programlanmışızdır. Ancak biz kendi içsel programımız ile bağlantıyı koparınca ve bunun yerine dışsal kitlesel kollektif programa bağlandığımızda, transta kalıyoruz ve yapabileceklerimizi unutuyoruz.

Daha yüksek frekansların farkında olamayacak kadar uykuda olduğumuz için etrafımızda görmediğimiz gerçeklik boyutları, içimizde ve çevremizde enerjiler var. Doğanın kendi içindeki daha yüksek aklına uyku halindeyiz.

Bilerek doğmuş olduğumuz olana uyanma zamanı bizim için. Bu vaatte bulunduğumuzda, içimizdeki yaratıcı tutku yakıt sağlıyor ve hayatta ilerlemek için bize yeni enerji veriyor.

Dolunay 7 Şubat’ta. Gelin birlikte kollektif transtan uyanmak için niyet edelim. Ruhsal ışığınıza odaklanın, dünyanın içinde ve her yanında bir ışık ağı dalgalandırmaya devam ederken bu ışığı yansıtmakta topluluğumuza katılın.

Gerçekten ihtiyacı olanları iyileştirmek için onlara yardım ederek topluluğumuzu ışıkta tutalım. Toplulukta çalışmanın gücünü hatırlayın. Niyetimizi birlikte tuttuğumuz sürece, çalışmamızın gücü katlanacaktır. İnsan olarak gelmiş olduğumuzun ve potansiyelimizi birlikte açığa çıkarırken birbirimizi desteklemeye izin veriyor olmamızın sınırsız potansiyelinin bir kez daha hayalini kurun.

Bu ay bize ilham vermek için John Muir’den bir söz var:“Bir kişi tabiattaki basit bir şeyi çekiştirdiğinde, kendisini dünyanın kalanına bağlanmış olarak bulur.”

Duyurular:

Dönüşüm haberleri için artık Macarca çevirimiz olduğunu da duyurmaktan memnunum. Katalin Abrudan cömert bir şekilde çeviri yapmak için gönüllü oldu. Kalplerimizi bir araya getirelim ve Katalin’e çemberimizi genişletmekte yardım ettiği için hayır dualarımızı gönderelim.

Sylvia Edwards, websitelerimizin webmaster’ı, birkaç yıldır, renklerin, modellerin ve sembol frekansını kullanarak kişilerin titreşimlerini yükseltmek için sade bir yol getirmek için Meleksi Alem ile birlikte çalışıyor. İnsanlığın bilinci yükseldiği için, Sylvia’ya Hayatın Spiralleri® disklerinin bir sonraki seviyesi veriliyor – Aydın İnsan (homo-luminous) Serileri.

İnsanlık için bir sonraki evrimsel Homo-luminous düzeyine ilerlerken, ruh düzeyinin derinliklerinde, yiyecek, korunma ve giyinme, para, ulaşım, herşeye güvenebilme ve sağlık gibi temel ihtiyaçlar için çırpınmaya gerek olmadığı ve bunların sağlanmasının kutsal bir hak olduğu anlayışı vardır.

Çoğu birey, kendilerine sağlananlara bir kazanım gibi bakarlar. Aslında kazanımlar bu sağlananları yaratan düşünce ve inançlardır. Homo-luminous seviyesinde, siz düşüncelerinizin efendisi olursunuz ve bu yüzden de kazanımlarınız sınırsızca çoğalır.

Meleksi alemin özelliklerine göre resmedilmiş ve sonra çoğaltılmış olan bu kartlar, bireyi sadece temel ihtiyaçları temin ve muhafaza etmek gerçekliğinden öte daha geniş ve kapsamlı bir anlayışa ve yaratıcı güç ile işbirliğine davet eder.

Bu kartları kullanmayı seviyorum! Bu ileri araçları Sylvia’nın websitesini www.collectivelight.com/homoluminous.html ziyaret ederek edinebilirsiniz. Homo-luminous serilerine ilave olarak, Sylvia, özgürlük ve neşe hayatımıza girerken artık bize hizmet etmeyen eski modellerimizi bırakmak için de yardımcı olmak adına yeni tasarımlar eklemeye devam ediyor ve onları burada bulabilirsiniz www.collectivelight.com/itemsforpurchase.html.

Transmutation News – January 2012 – Turkish

Dönüşüm Haberleri Ocak 2012

Yeni yılı ve uzun zamandır beklediğimiz 2012’yi heyecanla karşılıyoruz.

Bu ayın Dönüşüm Haberleri’ni okumadan önce bir dakikalığına gözlerinizi kapayın. Dünyanın dört köşesinde Dönüşüm Haberleri’ni farklı dillerde okuyan ve yeryüzünün heryerine ışık gönderen binlerce insanı hayal edin.

Derin bir kaç nefes alın; kalbinize ve kalbinizden nefes aldığınızı hayal edin. Hayatı ne kadar sevdiğinizi hissedin. Hayat ne kadar kıymetli! Şimdi kalbinizin, dünyada ışık olmaya kendilerini adamış ve hayatın tümü için güzel bir hayalin parçası olan global topluluğumuz için sevgiyle dolmasına izin verin. Işığınız yansısın ve size yansıyan ışığı kendinize alın. Evrensel sevgiyi nefes gibi içinize çekin ve dışarı verin.

Global topluluğumuz ve yeryüzü için sevgiyi ve ışığı yansıttığınızı hissetiğinizde gözlerinizi açın ve okumaya devam edin.

Hep beraber size yeni yılda en iyisini diliyoruz! Derin bir nefes alın ve bu çemberden size sunulan hayır duasını kabul edin.

Binlerce yıldır ruhani gelenekler hayatın bir rüya olduğunu paylaştılar. Bu öğretiler bize dışardaki dünyanın gerçek bir yansıma olduğunu gösterir.

Neville tüm dünyanın kendinizin dışarıya yansımış hali olduğunu öğretti. Şahsen bu cümle benim için büyük anlam taşıyor.

Dünyamız düşünce kalıplarımızdan yaratılmıştır. Bunun üzerine bir dakika düşünün. Düşünce kalıbı ifadesi, düşüncelerimizin yaşadıklarımızı şekillendirdiği anlamına gelir.

Hayatım boyunca şunu anladım ki mükemmel yeryüzünü yaratan evrenin yaratıcı gücü gibi biz de buraya, kendimizi, vücut bulmaya gelmiş ruhlar olarak deneyimlemek için doğduk.

Buraya neşeyi, güzelliği ve sevgiyi deneyimlemek için geldik. Yaratıcımızın bir yansıması olmayı öğrenmek için geldik.

Yeni yılı karşılarken gelin bu ay hangi düşünce kalıplarımızın dünyada gerçekliğe dönüştüğüne bakalım.

Pek çok insan yeni yıla hayatlarında görmek istedikleri değişimleri niyet ederek başlar.

Gelin biz de parlak bir gelecek niyeti edelim ve yeryüzündeki yaşamın tümü için güzel bir rüyayı gerçekliğe dönüştürecek düşüncelere odaklanalım.

Dünya için pozitif bir vizyonu beslemeye devam edin. Neye enerji verirsek ona hayat verdiğimizi hatırlayın.

Sevgi, ışık, harmoni ve bereketle dolu bir dünyaya dair güçlü bir vizyonu beslemeye özenle devam edin.

Sanki şimdi oluyormuş gibi tüm duyularınızı kullanarak bu dünyayı görmeye, duymaya, hissetmeye, kokusunu almaya ve tatmaya devam edin. Ve bu yaradılışı bir filmmiş gibi yaşamayın. Bu dünyaya adım atın ve bu dünyayı yaşayın! Ona şekil verin!

Hemen aldığımız sonuçların ve haberlerde izlediklerimizin bizi yanıltmasına müsade etmemeliyiz.

Evrim sürecindeyiz ve bu süreç herkesin hayallerine sadık olmasını gerektiriyor. Pek çoğumuzun hemen sonuç alamayınca kolayca vazgeçtigini ve odağını kaybettiğini görüyorum.

Zaman hızlandıkça çalışmalarımızın sonuçlarını daha hızla alıyoruz. Odaklanmak çok önemli. Çünkü pek çoğumuz güzel bir hayal kurmak istedikçe korku ve öfkeye yenik düşüyoruz. Ve korkumuzu ve öfkemizi belseyen enerji yaşamak istediğimiz güzellik ve sevgiyi besleyen enerjiden daha yoğun olabiliyor.

Bu, gerçekten de öğrenmek için çok önemli bir zaman. Bir kabusu beslemektense güzel ve parlak bir hayale odaklanmayı seçseniz ne kaybedersiniz?

Bana kalırsa eğer kolayca vazgeçer ve korku ve öfkemizin bizi yönetmesine izin verirsek daha çok şey kaybederiz.

Bu evrim sürecinde öğrenmemiz gereken şeylerden birisi de bilincimizi yükseltmek ve ışık, sevgi ve barıştan oluşan bir varlık olmak.

Evet, bu bir süreç, o yüzden odaklanmaya devam edin!! Ve gelin kalplerimiz ve düşüncelerimiz biraraya gelirken parlak bir şimdi ve geleceğe odaklanmak üzere birbirimize destek olalım. Birlikten kuvvet doğar.

Geçen sene bir kaç kere size yaratıcınızla/evrenin yaratıcı güçleriyle tanışmak üzere meditasyon yapmanızı önerdim. Bu çalışmanın amacı öncelikle sizi ve tüm hayatı kimin yarattığını öğrenmekti. Sonra da sizden yaradılışınıza katık olan evrensel sevgiyi hissetmenizi ve bu sevgiyi herbir hücrenize teneffüs etmenizi istemiştim.

Yeni yıla başlarken bu pratikle devam etmek isterim. Daha önce bu egzersizi yapmadıysanız şimdi yapmanızı öneririm. Tanrıdan, tanrıçadan, evrenin yaratıcı güçlerinden

Yaradılışımıza katık olan evrensel sevgiyi bir kez hissettik mi yaratıcının gerçek bir yansıması olan ve içimizdeki gücü deneyimlemeye geldi sıra. Biz de tanrıdan, tanrıçadan, evrenin yaratıcı gücünden geldiğimiz için biz de o güce sahibiz.

Ve o ruhani güç ile bağlantıya geçip bunu bütünün yararına kullanmanın tam zamanı şimdi. Gücün, enerjiyi dönüştürme becerisi olduğunu hatırlamak önemli. Ve evrensel sevgiyi gerçekten deneyimlediğimizde, gücümüzü hep hayatla dayanışma ve işbirliği içerisinde kullanacağız, başkalarından daha güçlü olmak için değil.

Pek çoğumuz materyal dünyada olup bitenlerle ilgilenen kolektif rüyaya kaptırdık kendimizi. Aynı zamanda pek çoğumuzun hayat ile daha derinlemesine bağlar kurmayı arzu ettiğini biliyorum. Çünkü sadece materyal dünyaya baktığınız zaman hayatın anlamını kaybetmeye başlar.

Hayatla daha derinlemesine bağlar kurmak için kolektif inançların ötesine geçmek gerekir. Bunu yapmanın yollarından biri ruhani yolculuğumuzu derinleştirmektir. Bu da kim olduğumuz gerçeğini araştırmak anlamına gelir.

Bir başka olasılık ise evrenin yaratıcı güçlerine – yaratıcıya – meditasyon yolu ile bir yolculuk yapmaktır. Bu yolculuk esnasında kim olduğunuz gerçeğinin size gösterilmesini ve içinizdeki spiritüel gücün yaşamın tümünün iyiliği için kullanılmasını isteyin. Ve şu anda yaratıcı gücünüzü yeryüzü için nasıl kullanabileceğinizi sorun. Hemen uygulamaya başlayabileceğiniz basit adımları sorun.

Meditasyon ya da formal bir şamanik yolculuk da yapsanız yaratıcının/yaratıcı güçlerin size rehberlik yapmasına izin verin. Eğer gerçekten ruhunuzun derinlerine inebilirseniz, ihtiyac duydugunuz bilgiye ulaşabilirsiniz.

Kolektif rüya ve inançlara takılıp kaldığınız ve acı hissetmeye başladığınızda, özünüze sizi bu yükten kurtardığı için teşekkür edebilrsiniz. Acınızı, onu dönüştürmeyi bilen özünüze bırakabilirsiniz.

Öte yandan, dünyada ve yaşamınızda olup bitenleri ruhun gözleriyle gözlemlemeye devam etmeniz çok önemli. Meditasyon ile kendi ilahi doğanızla temas edip yaşamınızda olan herşeye ruhun gözleriyle bakabilirsiniz.

Şamanik Meditasyon CD’mde dünyaya ruhun gözleriyle bakmakla ilgili bir egzersizim var. İngilizce konuşanlarınız rehberliğini yaptığım bu meditasyonu dinleyerek daha derin bilgi edinebilir.

Ama aslen ihtiyacınız olan, kendinize, içe dönmeniz ve hayatı ilahi ruhunuzun perspektifinden gözlemlemeye izin vermek için güçlü ve net bir şekilde niyet etmeniz.

Bu farkındalık seviyesini yükselttikçe kolektif rüyadan ve bizi sınırlandıran inanç sisteminden sıyrılıp birlikte dünyada pozitif dönüşüm yaratan bir güç olmaya odaklanabileceğiz.

Yeni yılı karşılamak için bir seremoni önermek istiyorum.

Ocak ayının başında yapmanız gerekenler listenizi bir kenara bırakabileceğiniz bir gün seçin. Sevginizi ve hatatı takdirinizi geniş bir zaman aralığında paylaşabileceğiniz bir günü seçin.

Doğada yürüyüşe çıkabilir ya da günü meditasyon yaparak geçirebilirsiniz.

Sessizlik içerisinde ya da rahatlatıcı bir müziğin eşliğinde yeryüzünün tüm sularına evrensel sevgi yansıtın. Kendinizi gerçekten kendi ilahi ışığınızda deneyimleyin ve aşkı yansıtın. Sular, bu sevgiyi yeryüzüne ve yaşamın tümüne taşıyacaktır.

Yeryüzünün sularına hergün sevgi ve ışık yansıtın. Dünyanın dört bir köşesinde bunu yapan binlerce insanı düşünürsek büyük bir şifa alanı yaratacağız. Bu pratiği çevrenizdekilerle mümkün olduğunca paylaşın.

Dolunayda, yani 9 Ocak’ta, bir bardak suyu doldurup bir gün boyunca dışarıda tutun. Su, global topluluğumuz tarafından paylaşılan kutsamaları ve duaları emip bünyesinde toplayacak.

Günün sonunda bu suyu için ve sudaki sevgi ve ışığı bünyenize alın.

9 Ocak’taki dolunayda her zamanki çalışmamıza devam ediyoruz ve yeryüzündeki tüm canlıları birbirine bağlayan ışık ağına ışığımızı yansıtıyoruz. Gelin herşeyin içinde yaşayan ruha teşekkür edelim ve herşeyi evrensel sevgi ile kucaklayalım.

Dönüşüm Haberleri’ne yeni olanlar, lütfen ana sayfadaki “Creating A Human Web of Light” yazımdaki talimatları okuyun.

Hepinize ışık, sevgi ve anlamlı maceralarla dolu bir yıl diliyorum!

Yeni yılınız kutlu olsun!