İçsel Özgürlüğü Nasıl Bulmalı

Tüm insanların çeşitli temel gereksinimleri vardır. Hepimiz sevildiğimizi hissetmeye gereksinim duyarız. Sevilme arzusu yaşamımızın her alanındaki davranışımızları yönlendirebilir.

İnsanların elde etmek için çabaladığı diğer bir gereksinim ise özgürlüktür. Bir düzeyde çeşitli acı verici bilinç hallerinden özgürleşmeye çalışırız. Korkudan özgürleşmek ister ve güvende hissetmek için birçok strateji geliştiririz. Bunun aldatıcı tarafı ise kendini kutsallıktan ayrı olarak hisseden tarafımızın asla güvende hissedemeyecek olmasıdır. Ve güvenlik sağlamayı amaçlayan tüm yollar genellikle daha fazla acı ve keder yaratır.

Yeryüzü için Şifa kitabımda Naziler tarafından işkence görürken yaralarını iyileştirmeyi başaran Jack Schwarz hakkında yazmıştım. Onu incitmenin hiçbir yolu kalmayacak şekilde evrenle birlik haline ulaşmayı başarmıştı. Jack Schwarz bu haldeyken korkuyu hisseden egosal bir halde olamazdı. Böyle bir mucizevi eylemin gerçekleşmesi için tam bir birlik hali gerekiyordu.

Spiritüel bir yolda olan çoğumuz tanrısal ve ayrılık halleri arasında gidip geliyoruz. Zihnimiz devreye girip bize nelerden korkmamız gerektiğini söylüyor. Sonra ruhumuz, ki tanrısaldır, gelip korkunun bir yanılsama olduğunu çünkü ruh olarak incitilemeyeceğimizi veya ölemeyeceğimizi söylüyor. İkisi arasında dalgalanıyoruz. Gerçek özgürlüğe bu dalgalanmadan serbest kalabildiğimizde kavuşuruz. Bizim için anahtar, birlik halini derinliğine deneyimleyebileceğimiz ve devam ettirmek için tutku hissedebildiğimiz spiritüel uygulamaları seçmektir. Bu elbette devam eden bir süreçtir.

Anahtar dengeyi bulmaktır çünkü ayrılık halini deneyimleyen egolara sahibiz. Yine de ruhsal ışığımızı ve birliğimizi deneyimledikçe herşey mümkün.

Özgürlüğe giden yolculuğumuza devam etmek için egosal arzularımızı içimizdeki ilahi olana teslim etmeliyiz. “Yolculuğumuza devam etmek” sözlerini kullanıyorum zira farkında olsak da olmasak da bu yolculuktayız. Spiritüel bir yolda yürümek özgürlüğe doğru yürümektir. Gerçek özgürlük içimizde yaşar.

Ruhumuzun yolculuğunun bizim için neler hazırladığını her zaman bilmeyiz. Fakat kaderlerimizi kontrol etmeye çalışırken keşfedemediğimiz birçok fırsat mevcut. Kaderimizi ilahi ışığımıza teslim etmek bizi her düzeyde gerçek sevinç, refah ve sağlık yaratacak şeyleri gerçekleştirmeye götürür.

Hepimiz bir inisiyasyondan geçiyoruz. Gezegen bir inisiyasyondan geçiyor ve kendimizi bütünden ayıramayız. İnisiyasyon bizi geçmişten alarak yaşamımızda daha önce deneyimlemediğimiz yeni bir yere getiren bir deneyimdir.

İnisiyasyonlar bizden yeni düşünme biçimleri keşfetmemizi ve daha önce denememiş olduğumuz seçimleri yapmamızı talep eder. Geçmişte kullandıklarımız artık işe yaramayacaktır.

Yıllardır dinsel, ruhsal veya ticari kuruluşların ellerindeki ve üzerimizde olan gücü sürdürmede zorlanmaya başladığını seyrediyoruz. Kurumlar bizlere yaşamlarımızı nasıl yaşamamız ve sorunları nasıl çözmemiz gerektiğine dair “el kitapları” verir.

Günümüzde kurumların bu kadar zorlanmalarının bir nedeni yaşamda nasıl işlem yapılacağını anlatan “el kitaplarının” miadını doldurmuş olmasıdır. Gerçek “el kitapları” ve “kullanma kılavuzları” indirilmiş olarak içimizde.

Spiritüel yolların amacı bizi kendi tanrısallığımızla ve yaratıcı dehamızla bağlantıya geçirmektir. Hepimiz aynı yaratıcı potansiyele sahibiz. Yalnızca bazı insanların cevaplara sahip olduğunu düşünmek bizi sağlıklı bir gezegen yaratmaya götürmez. Elbette ki kendimize özgü yeteneklerimizi ifade ederken çeşitli düzeylerde çeşitli cevaplar üretiriz. Bir elmasın değişik yüzlerinin biraraya gelerek parlak ışıklar saçması gibi hepimiz tanrısallığın çeşitli özelliklerini gösteriyoruz.

Kaderlerimizi içimizdeki tanrısallığa teslim etmeye başladığımızda yaşamımızda yeni bir yol oluşturmaya başlarız. Dünyaya getirdiğimiz kendimize özgü olan gerçek armağanlarımızı, yeteneklerimizi ve güçlerimizi gerçekten onurlandırdığımız zaman küresel topluluğumuza da güç katmış oluruz. Spiritüel araçlarımızla çalışmaya devam ettiğimiz sürece daha fazla özgürlük hissine doğru ilerleriz.

Şu anda bize gereken şey kendiliğenlik ile hareket etmeye başlamaktır. Yaşamın bize getirdiklerini izlersek, enerjinin yaşamlarımızda ouşturdukları beklenmediktir. Ego beklenmeyenden korkar. Beklenmeyenin enerjisini kendiliğindenlik ve merakla karşılayan ise ruhumuzdur.

Bu ay sizden yaratıcının veya evrenin yaratıcı güçlerinin sahip olduğu niteliklerden sizde olmasını istediklerinizi listelemenizi isteyeceğim. En az bir nitelik seçerek bunu yaşamınızda ve dünyada ortaya koymanın çeşitli yollarını bulun.

Kendi problem çözme yolunuzu ortaya koyun. Eğer danışanlarınız varsa, içinize dönün ve daha önce denememiş olduğunuz bir çalışma yolu sorun. Kendi yaşamınızda bir güçlükle karşı karşıyaysanız, içinize dönün ve yaşamın size büyüme fırsatı olarak sunduğu bu güçlükle başetmenin tamamen yeni bir yolunu sorun.

Eski “yaşam el kitaplarını” ve “kullanma kılavuzlarını” atın. Onlar sizi şu anda bulunduğunuz yere getiren sağlam temeller sağladılar ve son derece yararlı oldular. Yeni talimatlar için içinize doğru uzanın. Size gösterilenle huşu içinde kalacaksınız. Yeni gördüğünüz, egosal zihninizin asla üretemeyeceği yeni bir yaşam, sevinç ver düzeyde sağlık ve bereketin sözünü taşıyor.

Recommended Posts