Dönüşüm Haberleri Haziran 2016

Gazetede yaşamın yeterince önemli olmadığını hissettiğini ve çocuklarını ve gelecekteki torunlarını korumak için işe gitmek istediğini söyleyen bir adamla yapılmış söyleşiyi okudum. Ne kadar asil bir davranış.

Sorun insanların yaşamdan çok paraya ilgi duymaları. Bu da dünyadaki çoğu insanın istediği şeyin özeti – maddi şeyler. Evet, kiramızı ödemek ve yiyecek almak için paraya ihtiyacımız var. Bunu bir tartışma olarak yazmıyorum.

Peki insanlığın çoğu içtiğimiz suya, yiyeceğimizi veren toprağa, soluduğumuz havaya zehirleri ve atıkları bırakmanın sevdiklerimizi ve gelecek nesilleri koruyan bir eylem olmadığını ne zaman anlayacak?

Geldğimiz yer gerçekten burası mı?

Gerçekte, hayatın her alanından insandan, her din ve ruhsal gelenekten insanların yaptığı ölçüsüz açıklamları görebiliyorum. Ve herkesin davranışında korku dışında gördüğüm şey saf öfke.

Ölüm ve acının yanısıra pandemiğin benim için en üzücü yanı yaratılan bölünme. Ülkeler, ekonomik düzeyler, hasta ve sağlıklı olanlar ve siyasetteki bölünmüşlük çılgınca ve korkutucu bir hal aldı.

Gelelşm spiritüel topluluğa. Tüm kadim öğretilerin sihirli şifa yeteneklerinin kolektif olarak güçlü biçimde birarada durduğumuzda ortaya çıktığını ve şifanın da geometrik biçimde arttığını gördüğümüzü anlattığını biliyoruz. Ama bu odaklanma ve şifa enerjisinin çemberden akıp kaybolmaması için zayıf halkaların olmaması için müthiş bir disiplin gerektirir.

Spiritüel topluluğun biraraya gelmede zorluklar yaşadığı görülüyor. Çalışmak için kendimize has yollarımız var elbette. Tüm şamanların vardır. İşin temeli, şifa çalışmanızı rehberliğiniz doğrultusunda yapmak ve diğerlerinin yaptıklarını yargılamamak. Sevgi, ışık, nezaket, onur ve saygı yaydıkları sürece insanların çalışmalarını ne zaman veya nasıl yaptıklarının bir önemi yok.

Geçen yıl Dünya Ana ile yaptığım çok güçlü bir yolculuğu paylaşmıştım. Yarı maddi yarı ışık, saydam ve çok renkli bir forma doğru evrimleştiğini paylaşmıştı. En güçlünün hayatta kalması diye birşey olmayacak çünkü dünyadaki tüm varlıklar bu şekil ve ruh dengesinde ve şimdi deneyimlediğimizden çok daha fazla karşılıklı etkileşim içinde olacaklar.

Bu evrimsel sıçramayı görmek için ömrüm yetmez. Fakat bunu dünyanın sevginin gücünü anlayan ve bunun hakkında konuşmak yerine yaşayan varlıklarla dolu olduğu gelecek bir zaman olarak görüyorum.

Bu anlattığıma ulşamak için bildiğimiz biçimde yaşamın çözülmesi gerektiğini tahmin edersiniz. Ve belki insan olmanın ve bir doğa varlığı olmanın bu büyük deneyimine adım atmak için bir çözünme yaşıyoruz. Ve bu yeni düşe, nasıl tahakküm değil ama karşılıklı işbirliği içinde ahenkle yaşayan topluluklar olabileceğimiz de dahil.

Temel soruna baktığımızda, gördüğümüz tüm mesleklerden egoları ve iklim değişiminden, dünyadaki sorunlara, virüse vb kadar kendileri dışında herkesi suçlayan bakış açılarını görüyoruz.

Şimdi derin düşünme zamanı. Hepimiz virüsten ya da dünyadaki diğer değişimlerden ölümümüzle yüzyüzeyiz. İçe dönme ve suçladığınız kişilere yaptığınız projeksiyonları sahiplenme ve çalışmanızı yaparak büyüme zamanıdır. Her ne olursa olsun dünyayı en evrimleşmiş halimle terk etmek isterim. Suçlamak bizi yüksek enerjilerle çalışmaktan uzaklaştırır.

Dolunay 5 Haziran’da. Size yüzeysel uygulamaları bırakmanız ve gidebildiğiniz kadar derine gitmenizi söylememe gerek yok. Ellerimizi birleştirelim ve çemberimizi ve yaşamın sevgisini hissedelim. Kalbiniz sevgiyle dopdolu olarak içinize yolculuk yapın ve sevdiğiniz herşeye ilahi ışığınızı yayın.

Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız, dolunay seremonimizin detayları için ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan bir Işık AĞı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyunuz.

Ellerimizi ayrıca yaz/kış gün dönümü için de birleştiriyoruz. Güneş bize hayat verir. Mevssimlerdeki değişimi ve güneşin yeni hareketini onurlandıralım. Eğer mümkünse dışarı çıkın ve yere uzanın. Ona kendisini ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin ve size olan sevgisini içinize çekin. Hayatın güzelliği üzerine derinlemesine düşünün.

Sizlere güzel bir gün dönümü dilerim!

Sağlıklı ve ışık dolu kalın !

Copyright 2020 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.
Çeviri: Simin Uysal

 

Recommended Posts