Dönüşüm Haberleri Şubat 2022


Bu ay sevginin neredeyse evrensel olarak kutlandığı bir ay. İnsanların birbirleri ve tüm yaşam ile her gün sevgilerini paylaştığı bir düşe odaklanmak harika olurdu.

Geçmişte, ruhların bu hayatlarında ifade etmek istedikleri biricik bir yeteneklerini tezahür ettirmek ve fiziksel bir biçime sahip olmanın güzelliğini deneyimlemek için dünyaya enkarne olduklarını öğretirdim. Ruhlar renkerş göremez, yiyeceklerin tadını, çiçeklerin kokusunu alamaz, dokuları hissedemez ve bize mutluluk veren sesleri duyamaz.

Ama yakın zamanda ruhlarımdan çok güzel bir mesaj aldım. Bana ruhların biçim almalarının gerçek nedeninin diğerlerinin kalp atışlarını hissetmek olduğunu söylediler. Bunun üzerine düşündüm ve paylaşılması gereken büyük bir mesaj olduğunu hissettim. Çünkü Yeryüzünün, tüm yaşamın ve özellikle sevdiklerimizin kalp atışlarını hissetmek büyük mutluluk.

İnsan olmak hakkında anlamadığımız pek çok şey var. Elle tutulur şeyleri toplamaya ve yaşamın anlamını ve mutluluğu bulmak için gerçekten ihtiyacımız olmayan şeyleri biriktirmeye fazla önem veriyoruz.

Ama koşulsuz sevgiyi yaşayan varlıklara evrilmenin önemini vurgulayan cümleler kurarken hükmetmek, aç gözlülük ve bölünmeyi desteklemeye devam ediyoruz. 

Ve çoğumuz dünyada şu anda görülen ayrışmanın yıkıcı etkilerini gerçekten görüyoruz. Buraya sevgiyi öğrenmeye gelmemize rağmen kollektfimize bu kadar çok nefretin gönderildiğini hissetmek gerçekten çok üzücü.

Ve yaşadığımız inisiyasyonu yaratan şey de “bölünme”. Çünkü parçalanma yıkıcı bir gücün olağan yaşantımızı parçalamasıyla olur. Ki böylece geçmişte bildiğimizin ölümünden yeni bir şey doğabilsin.

İnsanların birliğin, bir ışık mevcudiyeti olmanın ve sevgi yaymanın gücüne uyanmaları için işlerin daha ne kadar kötüleşmesi gerektiğini her zaman merak etmişimdir. Birbirimizle uyum içinde yaşasak hayatlarımızın ne kadar farklı olabileceğini bir hayal edin. 

Kendimi dünyada olup bitenlerden tümüyle bağlantımı kesmiş halde buldum. Parçası olmak iyi hissettirmeyen bir enerji projekte ediliyor.

Eril enerjiler dünyayı yönetmeye devam ettiği için dişi prensibi dengelemek için yıllardır paylaştığım çalışmaya odaklanmayı sürdürüyorum. Kali, Sekmet ve diğer geleneklerdeki tanrıçaların eylemlerinde gördüğümüz gibi dişi acımasız olabilir. Am bunun nedeni yanılsamayı aşmak içindir. Ve şu anda kesinlikle yanılsamanın içinde hapsolmuş durumdayız.  

İnsanların Covid, siyaset, ırk, iklim değişimi ve yaşam tarzı hakkındaki tartışmalarını okuduğumda, akıllarını kaybettiklerini görüyorum. Çünkü paylaşılanların çoğu ruhtan değil, saf egodan.  Ruhun karmaşıklığını ve dinamiklerini ve evrenin gizemlerini anlayacak kadar uzun zamandır dünyada bulunmuyoruz.  Ama hayata dair kısıtlı algımızla gerçekten bilemeyeceğimiz şeylere sanki ortakmış gibi davranan pek çok insane var.

Ruhsal çalışmama, yeni kitabımı yazmaya ve doğada olmaya odaklanarak gerçekten içsel huzur hissediyorum.

Pek çok okuyucunun “mücadele”nin içinde kalmak istediğini ve bunun kolektifi harekete geçirmeye çalışmanın ve değişimin sesi olmanızın kaderiniz olduğunu biliyorum.

Aynı şeyi kendi hayatımda pek çok kereler yaptım ve şimdi sessizlik ve huzurun güzelliğini öğreniyorum.

Geçenlerde eşimle birlikte televizyonu kapatıp uyumaya hazırlanıyorduk. Ama deniz canlılarıyla ilgili bir program bizi büyüledi. Doğayla ilgli programların güzelliği bazı doğa varlıklarının yaratışındaki tğm o hayalgücü ve yaratıcılığa tanıklık edebilmek. Bu varlıkların bazılarının ne kadar biricik oldukları gerçekten harika ve gezegeni paylaştığımız bazı varlıkları gördüğümüzde huşu içinde kalmaktan kendimizi alamıyoruz.

Doğa varlıklarıyla ilgili verdiğim eğitimlerde en sevdiğim bölüm öğrencilerin paylaştığı sıradışı doğa varlıklarının fotoğraflarıydı. Çoğu insanın asla görme şansını bulamayacağı ama son derece sıradışı doğa varlıklarının fazlalığı karşısında sürekli hayret içinde kalmıştım.

Televizyondaki programda gösterilen varlıklardan bir tanesi Nautilus idi. Bu kadim varlık 500 milyon yaşından fazla ve bu sure içinde bahsetmekten çok hoşlandığım yusufçuk böceği gibi evriminde pek değişiklik geçirmemiş. Bu varlıklar gezegende biz insanlardan çok daha uzun zamandır bulunuyor ve pek fazla biçim değiştirmeden uyum sağlamışlar. Ve çevresel değişikliklerden etkilenseler de yaşamlarını milyonlarca yıldır sürdürdükleri gibi sürdürüyorlar.

Nautilus hakkında merakımı cezbeden şey sıradışı görünüşünden çok okyanus yüzeyinde günler boyunca yaşadıktan sonra 700 metre derinliğe dalarak derin ve korunaklı biçimde dinlenmeleri.

Her zaman sessizlik içinde derin biçimde dinlenmenin gücü hakkında yazdığımı düşünüyordum. Sessizlik, teknolojinin 7/24 ses yarattığı dünyamızda deneyimleyebildiğimiz bir şey değil. Nautilusun geceleri yaptığı gibi bizler de kendi İç Dünyamıza dalabilmeliyiz.

Ve sizleri de daima kendi iç dünyanızdaki ruhsal gücünüzü öğrenmeniz ve yalnızca dinlenmek için değil ama aynı zamanda kendi ruhunuzun sesini duyabileceğiniz sessizliği bulmanız için içinize dönmeye teşvik ettim. 

Bunu ne kadar çok yapabilirsek, evrilmek için, yaşamlarımızda değişimler yapacak ve bu değişen zamanda uyum sağlamamız için gereken enerjiyi bulabileceğimizi düşünüyorum.

Böylelikle, bu yıl Sevgililer Günü’nü kutlarken, kalplerimizin tüm yaşamı kucaklayacak kadar çok açılmasına izin vererek, yeni bir hayal kurmamıza bel bağlayan tüm varlıkları düşünelim.  Çünkü ayrışmanın devam etmesi sevdiğimiz herşeyi yok edecek

Ve içinde yaşadığımız zamanda yaşadığımız kalp kırıklığı şefkatimizi, empatimizi ve sevgimizi artırıyor.

Haydi bildiğimiz yaşam tarzının yok olduğu bu zor zamanda gezegeni ve tüm yaşamı sevgiyle sarmayı seçelim.  

Dolunay 16 Şubat’ta. Bir sevgi ve ışık varlığı olmak için sınırsız kapasitemizi gösteren biçimde kalplerimizi açmaya odaklanalım.  Ve Yaradan’ın ve evrenin yaratıcı güçlerinin sevgisini absorbe etmeye de odaklanalım. Çünkü kendimizi sevmek de bilincin evriminin bir parçası. Kendimize çok yüklenmeye eğilimliyiz ama bu gerçek bir ışık ve sevgi mevcudiyeti olmamızı engelliyor. Çünkü eğer kendinizi acımasızca yargılarsanız bu kolektif enerjilerimizdeki mevcudiyetinizi nasıl etkiler.

Hazırlık çalışmanızı yapın ki gündelik endişelerinizden uzaklaşıp yalnızca sevgi ve ışığı bilen ilahi varlık halinize transfigüre olabilin. Bunu kolektife yayın. Ve kalp atışınızın çemberimizin sevgisi, Yeryüzünün kalp atışı ve tüm yaşamla birleştiğini hissedin.

Eğer Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız lütfen ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan bir Işık Ağı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyun.

Sevgililer Gününü yalnız da geçirseniz, sevdiğiniz biriyle de geçirseniz, herkesin Sevgililer Gününü kutlayalım ve bilin ki gerçekten seviliyorsunuz.

Copyright 2022 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.

Recommended Posts