Dönüşüm Haberleri, Aralık 2020

Gerçekten de yepyeni bir seneye doğru ilerliyoruz. Önümüzdeki yıl için öngörülerde bulunmaya çalışmayacağım. Facebook’ta gördüğüm bir yazıya cevap yazıyordum ve parmaklarımdan sihirli bir cümle çıkıverdi.

“İç dünyamız büyüdükçe dışarıdaki dünya daha küçük görünmeye başlıyor.” İçinde olduğumuz bu dönem, dikkatimizi etrafımızdaki delilikten uzaklaştırmak için iç dünyamızda büyümenin tam da doğru zamanı.

Kasım ayı yazısı için bir belge ararken birkaç sene önce yazdığım eski bir Dönüşüm Haberleri yazısına denk geldim. Seneyi noktalamak için mükemmel mesajlar içerdiğini düşünüyorum. 2017 Ekim’i için yazdığım yazı şöyle:

Dönüşüm Haberleri, Ekim 2017:

Fırtına, yangın ve depremlerden etkilenen tüm yaşamı kalplerimizde taşımayı sürdürüyoruz. Onları ilahi güçlerinde ve değişimlerde yollarına devam edecek araçlara sahip olarak görmeye devam ediyoruz. Ve bu felaketlerde ölen tüm yaşama varlıkları ile Yeryüzü’nü onurlandırdıkları için teşekkür ediyor ve eve dönüş yolculuklarının kolay olmasını diliyoruz.

Çalışmamızın anahtarlarından birinin hava durumunu değiştirmeye çalışmamak ve Doğa Ana’yı kontrol edebileceklerini hisseden insanların safına katılmamak olduğunu hatırlayın. Bunun yerine, ruhsal çalışmamızı yapmalı ve tüm yaşama saygılı bir hayat sürmeliyiz. Ve karşılıklılık ilkesine uygun olarak Yeryüzü de bize aynı şekilde tepki verecektir.

Eylül’de, Shift Network’ten verdiğim telekonferans derslerinin birinde, dünyayı egonun gözleri yerine ruhun gözlerinden görebilmek için bir yardımcı ruhla nasıl birleşileceğini öğrettim. Bir yardımcı ruhla nasıl birleşileceğine örnek olarak da kendi öğretmenim olan İsis ile birleştim. İsis’ten gruba acı çekmek hakkında konuşmasını rica ettim. Çünkü pek çok dostum ve öğrencim umudunu kaybetmiş ve dünyada çekilen acılar ve insanların hem birbirlerine hem de tüm yaşama olan kötü davranışlarını görmekten sıkışıp bunalmış hissediyorlar. Çeşitli ruhsal pratiklerin uygulayıcıları umutlarını ve odaklarını kaybediyorlar.

İsis’in paylaştığı mesajın güçlü olduğunu hissettim ve sizi de bir düzeyde etkileyebileceği düşüncesiyle sizlerle de paylaşmak istedim. Mesajın tamamını değil özünü paylaşıyorum:“R

uhların öğrenmek ve evrilmek için enkarne oldukları pek çok gezegen ve boyutlar mevcuttur.

Sizler Yeryüzü’nde sevgi, ışık ve sevinci deneyimlemek için doğdunuz. Ama dersiniz ilk önce acıyı deneyimlemek ve bu acı boyutunun ötesine geçerek içinizdeki (dışınızdaki değil) içsel sevgi ve sevince varmak. Gerçekte, sevinç doğru titreşim değil zira ruhunuzun hissettiği şey çok büyük bir mutluluk, saadet.

Dünyanızdaki öğretmenler, sizinki de dahil, sizleri kalplerinizi sevginin ruhuna açmanız için cesaretlendiriyor.

Fakat bu öğreti sizden bağlantı kurmanız istenilen kalp düzeyi için doğru değil.

Çünkü odağınız fiziksel kalbiniz, ki bu da egonun bir parçası. Ve pek çoğunuz da ıstırabı görüyor ve deneyimliyorsunuz ki bu da evrimsel düzeyde şefkat hissinizi genişletiyor. Sizi insanlığınızın derinliklerine götürüyor. Fakat yine de acının enerjisi, titreşimi ve frekansında kapana kısılıyorsunuz ve dünyayı bu enerjiyle besliyorsunuz. Ve pek çok kişi ıstırap enerjisini taşıdığı için hastalanıyor.

Şu anda hem gerçekte hem de metaforik olarak kırılarak insanlığınızın derinliklerine dokunuyor ve içinizde öğrenmenizi bekleyen en derinlerinizdeki bilgi ve bilgeliğe açılıyorsunuz.

Fiziksel kalbinizin gerisinde ruhsal kalbiniz, gönlünüz vardır. Onunla bağlantı kurmak için çok derinlere gitmenize gerek yok. Pek çok guru, mistik ve ruhsal öğretmen bundan bahsetmiştir.

Kaynakla, sevinçle, saadetle, tüm yaşam ve yaradılışa duyulan koşulsuz sevgi ile bir olan bu ruhsal kalp ıstırabı bilmez. O saadeti bilir, koşulsuz sevgiyi bilir ama bu Yeryüzü’nde acıyı bilmez.

Düşler Diyarında, dünyada tekrar tekrar gördüğünüz yanılsamayı düşleyen milyonlarca egonun olduğunu görüyorum.

Bu Düşer Diyarından çıkarak evrilmiş ruhsal varlıkların dünyayı sevinç ve sevgiyle dolu olarak düşlediği alana geçin.

Egonuzda kısılı kalmış durumdasınız. Yalnızca sonsuz sevinç, mutluluk, koşulsuz sevgi ve Kaynak’ın ışığını deneyimleyen, egonuzun ötesinde bulunan ruhsal kalbinizin boyutundaki gerçekliğe yükselin.

Yeryüzü’nde yeni bir zamanda ve yeni bir evrimin içindesiniz. Hayat oyunundaki rolünüzü bırakın. Uyanmış bir ruhsal varlığın hayatına adım atın. Daha yüksek bir titreşim ve frekanstan çalışmanız gerektiğinde kendi titreşim ve frekansınızı yükseltmek için çaba gösterirsiniz.

Sizi kucaklıyor ve bildiğinizden daha fazla seçeneğiniz olduğunu söylüyorum. Daha yüksek bir bilinç seviyesine değişebilirsiniz.”

Bu ay şamanik müzik ya da meditasyon müziği dinleyin, veya doğada biraz zaman geçirin. Fiziksel kalbinizin hemen gerisindeki ruhsal kalbinize yolculuk yaptığınızı hayal edin. Burası ilahi sevginin, sevincin ve ışığın yayıldığı yerdir. Yüklerinizi ruhsal kalbinize getirin ve onların ne kadar çabuk etkisiz hale gelip ışığa dönüştüğünü hissedin.

Transfigürasyon çalışmanızı yapın ve ruhsal kalbinizden ışıyın. Kalbiniz saf ve kişisel olmayan koşulsuz sevgiyi yayarken sevgi ile var olun.

Dönüşüm Haberlerinin geçmiş sayılarında “Walking in Light: The Everyday Empowerment of Shamanic Life” adlı kitabımda da yazdığım şekilde Düşler Diyarına yolculuk egzersizini paylaşmıştım.

Şamanik yolculuk ya da meditasyon yaparak Düşler Diyarına götürülmeyi isteyebilirsiniz. Burası, dünyanın her yerinden insanların oluşturduğu evrimleşmiş ruhsal bir topluluğun hayallerini dünya için yalnızca en olumlu ve güzel düşleri deneyimlemeye odakladıkları bir alandır. Bu “rüyacılar” içindeki yerinizi alın ve çalışmanızı yapın.

Kış gündönümü 21 Aralık’ta geliyor ve beraberinde içsel büyümemize yardımcı olacak dersleri ve fırsatları getiriyor.

Gündönümünde bir parka veya doğa içinde sevdiğiniz bir yere gidin. Tüm duyularınızı açın ve doğanın güzelliğini içinize çekin. Hayata, Yeryüzü’nü paylaştığımız tüm doğa varlıklarına ve Gaia’ya duyduğunuz sevgiyi hissedin.

Yere uzanın ve kalp atışınızın milyarlarca yıllık yuvanız olan dünya ile birleştiğini hayal edin. Bu duyguyu bedeninizin derinliklerinde hissedin. Bu çalışmayı her yaptığımda hissettiğim bu kadim bağın derinliğine inanamıyorum.

Rüzgarı veya etrafınızdaki nazik meltemi hissedin. Rüzgar yanaklarınıza dokunurken bu dünyadaki ilk yaşam formu olan Hava elementi ile ilişkinizin derinliğini hissedin. Milyarlarca yıllık bu varlık yanağınıza dokunmak veya saçınızla oynamak için size uğradı.

Eğer bir su kütlesinin yakınındaysanız ellerinizi veya ayaklarınızı suya batırın ve dünya üzerindeki ilk denize bağlandığınızı hissedin. Milyarlar yaşındaki bu kadim varlığın sizin için bir mesajı olup olmadığını fark edin. Eğer yakınınızda su yoksa şamanik yolculuk veya meditasyon yaparak da bu seremoniyi gerçekleştirebilirsiniz.

Ve sonra da Güneş’in, Ay’ın, yıldızların gücünü içinize çekin ve ne kadar uzun süredir tüm yaşamın üzerine ışıdıklarını düşünün. Şimdi de sizin üzerinde ışıyorlar. Toprak Ana’nın derinlerinde yanan kadim ateşin tutkusunu hissedin. Sizin içsel ateşiniz, bu güçlü elementin kadimliğiyle buluşmak için yanıyor mu?

İçinde yaşadığımız zamansız gerçekliğin derinliklerine dalın. Dünya’da çok kısa süreliğine var oluyoruz.

Önce, bu kadim varlıklarla ilişkinizin gücünü ve onların sevgi ve desteğini hissedin. Eğer hücresel farkındalığınızın gerçek anlamda açılmasına izin verirseniz bu hissedeceğiniz bağın aklımızla algılayabileceğimiz herhangi bir şeyin çok ötesinde olduğunu fark edeceksiniz.

Şimdi de neden burada olduğunuz sorusu üzerine düşünün. Çok kısa süreliğine burada var oluyoruz. Dünya’daki bu zamanınızla ne yapmak istiyorsunuz? Gaia üzerindeki ekolojik ayak izinizi hafifletecek basit bir hayat değişikliğini nasıl yapabileceğinizi düşünün.


Tüm yaşama duyduğunuz sevgiyi hissedin ve affedilmesi gereken her şey için kendinizi affedin. Elementlerle olan kadim bağınızı, atalarınızı ve burada yaşamış tüm kadim varlıkları onurlandırın. Şu an gözlemlediğimiz hayatın tüm evreleri Dünya’nın tarihi boyunca birden fazla kere tecrübe edilmiştir. Kadim ruhların size anlatabileceği hikayeleri hayal edin. Onlara, yapabileceğiniz ve zaman içerisinde pozitif değişime dönüşecek basit bir hayat değişikliği tavsiyesi sorun.

Bu Gaia’ya verebileceğiniz en güzel hediyedir. Elementlerin ve kadim ruhların sevgisini kucaklarken aynı zamanda kendinize ve tüm yaşama da bir hediye verirsiniz.

Hepinize kışa veya yaza girerken güzel bir gündönümü diliyorum!

Dolunay 29 Aralık’ta. Bu, bizim büyük bir topluluk olarak bir araya geldiğimiz ve istenmeyen enerjilerden arınmak için kolektifi ışık ve sevgiyle sardığımız kutsal bir gündür. Zaman karanlıkta oturma zamanı değil. İlerlemeye devam etmeliyiz.

Ayağa kalkın ve davul çalın, çıngırak çalın, dans edin ve şarkı söyleyin. İçsel yıldız ışığınıza yolculuk yapın ve gökyüzündeki en parlak yıldızlar gibi ışıldayın.

Eğer Dönüşüm Haberleri’ni okumaya yeni başladıysanız lütfen ana sayfada bulunan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” adlı yazıyı okuyun.

Geçen ay da bahsettiğim gibi Dönüşüm Haberleri’ni bu yeni formatta yazmaya devam edeceğim. Yazılar birden çok lisana çevriliyorlar.

Her ayki paylaşımlara ek olarak da beraber yapmamız için bir yolculuk veya sizlere rehberlik yaptığım bir seremoni kaydedeceğim. Slyvia Edwards paylaşacaklarımızı Zoom üzerinden kaydetmeye gönüllü oldu ve linklerini de siteye yükleyeceğiz.

Zaman içerisinde www.shamanicteachers.com sitesindeki öğretmenleri birer yolculuk veya seremoni kaydetmeleri için davet edeceğim. Hepsinin harikulade işler yapıyorlar ve onları sizlerle tanıştırmak istiyorum. Kayıtların çoğunu ben yapacağım; ama bir noktada rotasyona başlayacağız.

Her ay tek bir yolculuk veya seremoni kaydedip paylaşacağız.

Bir başka heyecanlı haber daha vermek istiyorum. Küresel çemberimiz için Sylvia ile birlikte “Shaman’s Are Gardeners of Energy” adında bir facebook grubu açtık. Eğer bir süredir Dönüşüm Haberleri’ni okuyorsanız bunun Kadimler tarafından benimle paylaşılan en sevdiğim öğreti olduğunu biliyorsunuzdur.

Eğer katılmak isterseniz bu link’e tıklayabilirsiniz: https://www.facebook.com/groups/991720834662313/.

Katılmak için cevaplamanız gereken bir soru var. Cevabı “Transfiguration”.

Bu facebook grubu sadece benim e-mail listemde ve küresel çemberde olanlara açık.

Bu yeni Facebook sayfasının odağı kolektifi ve Doğa’yı hürmet, dua, karşılıksız sevgi ve ışıkla doldurmak. Işık çalışabileceğimiz en yüksek frenkanstır.

Eğer paylaşımlarınız pozitif, saygılı ve onurlu tavırlar çerçevesinde değilse sayfadan kaldırılacaktır. İçinde yaşamak istediğimiz bilince kendimizi tamamıyla adarsak çemberimiz nasıl dönüşür? Gürültüde kaybolmak mı istiyorsunuz, yoksa hayatımızı yaşamanın başka bir yolunu mu deneyimlemek istiyorsunuz?

Beraber güçlü çalışmalar yapmak ve bunu paylaşmak için yeni bir formata sahip olduğumuz için çok heyecanlıyım.

Senenin sonuna gelirken Sylvia Edwards’a aralıksız yardımı ve yaptıklarımızı dünyayla paylaşırken bana verdiği destek için teşekkür etmek istiyorum. O, bu dünya için gerçekten de bir hediye. Sylvia’nın her zaman pozitif kalmak, ilham verici olmak ve kutsal bir alanda var olmakla ilgili kendine has bir yolu var.

Sylvia ve tüm çevirmenlerimize cömert yardımları için teşekkür ederken lütfen bana katılın. Çevirilerin her birine büyük zaman ve emek veriliyor. Tüm emeği geçenleri sevgi ve ışıkla görelim.

Petr Němčanský – Çekçe
Carole Laplante – Fransızca
Catherine Meyer – Fransızca
Bea Salgado – Fransızca
Barbara Gramlich – Almanca
Astrid Johnen – Almanca
Nello Ceccon – Italyanca
Flavia Cavallaro – Italyanca
Miha Masuda – Japonca
Ai Suzuki – Japonca
Els de Graaff – Flemenkçe
Sandra Koning – Flemenkçe
Sofia Frazoa – Portekizce
Tatiana Starikova – Rusça
Ines Fermoso – İspanyolca
Lena Anderheim – İsveççe
Simin Uysal – Türkçe

Copyright 2020 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.

 

Recommended Posts