Dönüşüm Haberleri Ağustos, 2020
Uzun yıllardır şamanik topluluğun gölge/karanlık tarafı ve bu tarafın yüzeye yakın kalma eğilimiyle ilgili yazılar yazıyorum. Yüzeydeki dalgalarla uğraşırken yüzmeyi ve suyun üzerinde kalmayı iyi öğreniriz. Ama derinlere inmeye izin vermediğimiz zaman inisiyasyon yolculuğumuzun ve bizi kendi öz benliğimize ulaştıracak yolun önemli bir kısmını kaçırır mıyız?
Aslında bilinmezlik içinde yaşasak da hayatın karanlık derinliklerine girmeyi içermeyen bilinmezlikleri tercih ediyoruz. Bu derinliklere yolculuğa ve inisiyasyona Ruhun Karanlık Gecesi de denir ve burası ruhumuzla gerçek anlamda konuşmayı öğrendiğimiz yerdir.
Eski benliğimizi geride bırakıp iç coğrafyamızdaki güzelliği, hediyeleri ve gücü gördüğümüz yer de tam burasıdır. Bu alanı bulduğumuzda daha önce benzerini hiç tecrübe etmediğimiz bir sevgi ve ışığa adım atarız. Hastalandığımız, bize önemli bir şeyleri kaybettiğimiz; yas, çözülme, inançsızlık gibi duyguları tecrübe ettiğimizde hepimizin içinde geçtiği bu uhrevi alanda bir yolculuğa başlamak içinse gönüllü ve istekli olmak gereklidir.
Modern batı dünyasında ve bu zaman diliminde çoğumuz dönüşüm enerjilerini tecrübe etmeye çağrılıyoruz. Dönüşmek istediğimizi dile getirdik. Bu dönüşümü de bizi huzurlu hissettiren pratikleri keşfederek ve iyi hissetmek için endorfin seviyemizi yükselterek başarmaya çalıştık. Bu karar, gerekli dönüşüme giden yolda verilmiş en doğru karar olmayabilir; çünkü bu yöntemler sonucunda yüzeydeki değişim dalgalarında yüzüp duruyoruz.
Şamanizimde dönüşüm niyetine girdiğinizde Ruhun Karanlık Gecesi’ne adım atmanız istenir. Burası en başta kulağa korkutucu gelse de aslında şaşırtıcı ve harika bir alandır. Burada kimliğinizden ve bildiğinizi düşündüğünüz tüm gerçeklerden arınırsınız.
Bu öyle zenginleştirici bir yolculuk ki size ve öz benliğinize artık yararı olmayan her şeyi geride bırakırken gerçek kimliğinizi, gücünüzü, dirayetinizi, iç ışığınızı ve sevgiyi bulursunuz. Çünkü her ruh gibi siz de evrenin yaratıcı güçlerinin hakiki bir yansımasısınız ve Ruhun Karanlık Gecesi’nde yol aldıkça da tam olarak bu gerçeği keşfedeceksiniz. Koşulsuz sevginin yeni yönlerini keşfedecek ve varlığını bile bilmediğiniz ölçülerdeki bir ışığı deneyimleyeceksiniz.
Bu inisiyasyonda, fiziksel olarak hayatta iken egonuzun ölümünü tecrübe edecek ve tüm ihtiyaçları için kendi kendine yeten bir varlık olarak yeniden doğacaksınız.
İnsan Ruhun Karanlık Gecesi’nde yol katetmeyi öğrenince hayatın karşısına getirebileceği her türlü dalgayı kuvvet ve dirayetle karşılayabileceğini de öğreniyor. Bu zamana kadar tecrübe ettiklerinizin çok ötesindeki karşılıksız sevgi ve ışığın tezahürü haline geleceksiniz.
Bir süredir Facebook kullanmıyorum. Bir araya ihtiyacım vardı. Yeni eğitimimin grubuyla birlikte yeniden döneceğim.
Eğer bu alanı öğrenmek ve orada nasıl yürüyeceğinizi öğrenmek isterseniz, The Dark Night of the Soul as a Portal to the Shaman’s Light/Şamanın Işığına Kapı Olarak Ruhun Karanlık Gecesi adlı yeni eğitimime kaydolabilirsiniz. Eğitim dili İngilizce olacak.
Kayıt için linke tıklayabilirsiniz: https://shiftnetwork.isrefercom/go/dnsSI/ingerman/
Ayrılmadan önce Jack Wyrd tarafından yazılan bu güzel şiirini Şamanın Mağarası (Shaman’s Cave) adlı Facebook sayfasında gördüm. Jack bana bu şiiri sizlerle paylaşmam için izin verdi.
UFÇUK BÖCEĞİNİN ÖĞRETİSİ
uviae, büyümek için derisini dökmesi gereken hayvanların geride bıraktıklarına verilen isimdir. Yusufçuk Böceği de böyle bir hayvandır. Yusufçuklar hayatlarının ilk iki senelerini suda yaşayan larvalar olarak geçirirler. Suyun içinde yüzer, nefes alır ve havayla asla temasa geçmezler. Suyun altındaki ıslak mağaralar dünyasından ihtiyaçları olan her şeyi aldıklarında da usulca yüzeye, havanın olduğu yere tırmanırlar. Yüzeyde göremezler, nefes bile alamazlar. Işığa gitmeleri gerektiği hissiyatına olan güvenle bilinmeze ilerlerler. Çaresiz ve savunmasız oldukları o anda da derilerinden fışkırır ve kanatlarını açarlar.
Bu bir yaz döngüsüdür. Yusufçuklar ciğerlerine havayı ilk defa çekerken yaz güneşinin altında yatmalı, güneşin kanatlarını kurutup kabuklarını sertleştirmesine izin vermelidir. Yolculuğun bir sonraki adımında ne olacağını bilmezler; bildikleri tek şey bu yola devam etme gerekliliğidir. Korkunun onları durdurmasına izin vermezler; çünkü bu tecrübenin hakiki ve doğru olduğunu bilirler. Gökyüzünün ejderhaları yusufçuklar, sonunda kanatlanıp havada yükselirken de exuviae adı verilen eski kabuklarını geride bırakılar. Arkalarına bakmaz, sadece uçarlar.
Yaz mevsiminde, Güneş’in altındaki dönüşüm dönemindeyiz. Geçirmesi gereken dönüşümlere adım atacak kadar güven ve inançla dolu ve hak ettiği gibi özgürce uçan bir Yusufçuk Böceği gibi olmanız dileğiyle. Yusufçuğun ışık dolu öğretilerini kalbinize ve ruhunuzda somutlaştırmanız dileğiyle.
Exuviae latince bir kelime. Eg-zuu-vi diye okunuyor.
Jack Wyrd temel şamanizim pratikleriyle çalışıyor ve bu konuda eğitimler veriyor. Bangor, Maine bölgesinde her ay toplulukla beraber yolculuk çemberlerine ev sahipliği yapıyor. “Maine’in Nadir Varlıkları: New England ve Komşu Kanada Bölgelerindeki Mitolojik ve Efsanevi Yaratıklar Hakkında Saha Rehberi” isminde yayına hazırlanan bir spiritüel halk hikayesi kitabının da yazarı. Kitap 2020 Haziran ayında Down East Books yayınevinden piyasaya çıkacak. Detaylı bilgiler için Jack’ın Facebook sayfasına göz atabilirsiniz.
Dolunay 3 Ağutos’ta. Ruhani ışığımızın derinlerine inelim ve bize uzanan ışığa kendi ışığımızla karşılık verelim. Küresel topluluğumuzun göz alıcı ışığına katılalım ve bu ışığın tüm hayat için sağlıklı bir enerji alanı oluşturmasına katkıda bulunalım.
Eğer Dönüşüm Haberleri’ne yeniyseniz lütfen ana sayfada bulunan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” adlı dolunay seremonimizi okuyun.
Copyright 2020 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.