Dönüşüm Haberleri Eylül 2016

Düşünmek için gün içinde biraz zaman ayırın. Rahat bir yere geçin, birkaç derin nefes alın ve doğada sevdiğiniz bir yerde oturduğunuzu hayal edin. Kırsalda bir yer ya da şehir içinde bir park olabilir. Ayrıca, bu egzersizi dışarıda doğada da yapabilirsiniz.

Yine yeni bir mevsime giriyoruz. Kuzey yarımkürede yazdan ve Güney yarımkürede kıştan çıkıyoruz.

Doğada oturduğunuz sırada, üzerinde oturduğunuz toprağı hissedin ve mevsim değişirken toprağın doku ve kokusundaki değişimleri fark edin. Havayı koklayın ve havanın teninizde bıraktığı his ve ısıdaki değişimleri gibi değişiklere dair ipuçları far edip edemediğinize dikkat edin. Ağaç ve bitkilerin mevsim değişimine nasıl tepki verdiklerini ve yaşadığınız yerdeki kuş, hayvan, böcek ve diğer doğa varlıklarının sayılarında değişiklik olup olmadığını fark edin. Gün doğumu ve batımlarının saatlerinin değiştiğini ve AY ve yıldızların gece göğünde yer değiştirdiklerini fark ettiniz mi?

Kendi içinizdeki değişimleri fark edin. Dünya üzerindeki pek çok insan için uzun ve yoğun bir mevsim geçirdik. Terörist, siyasal ve iklimsel olaylar kalplerimize dokunan durumlar yarattı. Bizi derin düzeylerde etkilemiş olan olaylarla kalplerimiz şefkatle dolarak büyüyor. Dünyamız için pozitif bir vizyonu sürdürme isteğimiz var aöa bu kadar zorluğu gördüğümüzde buna inanmamız da güçleşiyor.

Havadaki değişimi hissederken nasıl hissettiğinizi fark edin. Yeni bir mevsimi karşılamaya hazırlanırken her zaman havada neredeyse elle tutulabilir bir değişim hissederim. Bu sözcüklerle tariff edebileceğim bir şey değil ama havanın tenime dokunuşunda ve aldığım nefesteki değişimi hissederim. Geçtiğimiz mevsimde yüreğinize dokunan hangi değişikliklere tanık olduğunuz hakkında derinlemesine düşünün. Göstermiş olduğunuz tepkileri ve duygularınızı onurlandırmanın yanında güzel bir düşü canlı tutmak ve size etkilemiş olan güçlüklerin gerisindeki enerjiyi dönüştürmek için spiritüel çalışmanızı yapmaya ne denli sadık kaldığınızı düşünün.

İçsel coğrafyanıza seyahat edin, görünmez gözlerinizi açın, içsel bahçenize ekmiş olduğunuz herşeye ve nelerin büyümüş olduğuna bakın. Yeni bir mevsime adım atarken bahçenizin nasıl bir bakıma ihtiyacı var?

İlk/Sonbahar mevsimine yaklaşırken geride bıraktığımız mevsimi düşünmek için de zaman ayırmak yararlı. Ayrıca, hayata ve dünyada olup biten herşeye nasıl katıldığımız üzerine düşünmek de önemli. Çünkü yine havada, doğa bize verimli topraklara karışması için toprağa geri verilmesi gereken şeylerin ne olduğunu ve içimizde ve dışımızda hangi tohumları ekmek istediğimizi yansıtarak bize yeni olasılıklar getiren değişim var.

İçinizdeki ve çevrenizdeki belirgin ve çok da belirgin olmayan değişimleri fark etmek için yeterince zaman ayırmış olduğunuzu hissettiğinizde arkındalığınızı şimdiye getirin.

Geçmişteki yazılarımda değişen mevsimde yaşadığınız yerdeki toprakla birleşmenizi istedim. Çünkü toprağın deneyimlediği değişimleri siz de deneyimlersiniz. Ve toprak ile birleşmek size gerçekleşmekte olan içsel değişimler hakkında fikir verir. Genellikle kolektif transın akışında kaybolup kendimizi hissizleştirir ve görünen ve görünmeyen duyularımızı içsel ve dışımızdaki dünyalardaki değişimlere açmadan mevsimden mevsime geçeriz. Ve içsel dünyamızdaki değşimleri fark etmek için zaman ayırdığımızda bu bizim hayata katılımımızın kalitesini artırır.

Bu ayki yolculuklarımda, ilk ya da sonbahara girerken hayatlarımızın gel gitlerine odaklanmam için sudan gelen güçlü bir çekim hissettim. Ekinoksu kutlama suyun bize ne gibi mesajları olabileceğini öğrenmek için de iyi bir zaman. Mevsim değişiminin akıntıları nasıl etkilediği bize de değişimlere direnmek yerine onlarla birlikte nasıl akacağımızın da bilgisini verir.

Bağlantı kurmak ve kendisinden öğrenmek istediğiniz bir su kütlesi seçin. Su canımızın doğasını bize yansıtır ve bize hayat verir. İçimzdeki sular da aynı çevremizdeki sular gibi mevsim değişimlerinden etkilenir.

Müzik dinleyin ve bağlantı kurmak istediğiniz bir su kütlesine konsantre olun. Su ile birleşmeyi ve sizi önünüzdeki değişimler hakkında bilgilendirmesini de isteyebilirsiniz. Ya da iletişim kurmak istediğiniz bir su kütlesinin kıyısında oturduğunuzu da hayal edebilirsiniz. Görünmez aleme geçtiğimizde doğa ile kolaylıkla iletişim kurarız. Veya dışarıya da çıkabilir ve suyun kıyısında otutarak dinginliğin, dalgaların ya da suyun akışının size mevsim değişimine nasıl uyum sağlayabileceğiniz ile ilgili bir mesaj vermesine izin verebilirsiniz.

Sizleri 22 Eylül’de yani Ekinoks’ta elementlerin temsilleri olan küçük bir sunak oluşturmaya davet ediyorum. Elementlere olan sevginiz ve saygınız hakkında sessizce meditasyon yapmak için zaman ayırın. Nefesinizle sevgiyi alın ve verin. Yaşamın yeni bir döngüsüne girerken elementlere şarkı söyleyin ve onları onurlandırın. Elementlere şarkı söyledikten ve nefesinizle onurlandırdıktan sonra, sunağınızdaki temsillerini doğada bir yere götürün ve ifade etmiş olduğuuz sevginin toprağa karışarak onunla bir olabilmesi için bırakın.

Dışarıdayken elementlere ve doğpa ruhlarına şarkı söylemeyi sürdürün. Tüm yaşam şarkı söyler ve kendisine şarkı söylenmesini sever. Altınızdaki toprağa dokunun ve enerjinizin toprağa uyumlandığını hissedin. Ellerinizi havaya kaldırın ve esintilerin ya da rüzgarın parmaklarınızla oynamasına izin verin. Eğer yaşadığınız yerde su varsa ona kapalı gözlerinizle dokunun ve yumuşaklığını, güzelliğini ve sizinle birleşen yaşam gücünü hissedin. Kollarınızı güneşe doğru kaldırın ve ona şükranla şarkı söylerken gücünü içinize çekin.

Dualarımız ve sevgimizin bir anlamı var ve yaşam ağının titreşimini beş duyumuzla fark edemeyeceğimiz biçimlerde etkilerler. Fakat etkileri gerçektir.

Gezegende şiddetli olaylar meydana geldiğinde bazen yapabileceğimiz en basit spritüel uygulamalar moralimizi yükseltir ve gezegenin titreşiminin yükselmesinde de etkili olur.

Eğer evde bir sunağınız varsa yaşamın yeni bir dönemine girişinizi temsil eden bir değişiklik yapın. Sunağınızda dışarıda meydana gelen değişimleri yansıtan değişikler yapmak her zaman faydalıdır.

Eğer sonbahara giriyorsanız, içsel coğrafyanızda daha çok alan yaratmak için yaşamınızda neleri bırakmaya hazır olduğunuzu derinlemesine düşünün. Hayatınızda neyi temizlemeniz gerekiyor? Eğer ilkbaharı karşılıyorsanız, hayal gücünüzün sizi hayata geçirmek istediğiniz yeni düş ve uygulamalara yönlendirmesine izin verin.

En önemlisi de, hep birlikte her zaman yanımızda olan ve yaşamlarımızda bize rehberlik eden görünmez yardımcı ruhlarımızı onurlandıralım. Atalarımıza ve üzerinde yaşadığımız toprağın atalarına, toprağa, havaya, suya, ateşe ve elementlerde yaşayan doğa varlıklarına teşekkür edelim. Bu muhteşem gezegeni gözeten gizli halkı onurlandıralım.

Tüm yaşamı onurlandırmaya odaklanalım. Bu küresel bir topluluk olarak sevgiyle biraraya gelerek Ekinoksu karşılamanın ve bize hayat veren herşeyi kutlamanın bir yolu. Karşılıklılığın gücünü hatırlayın. Doğa’yı sevip onurlandırdığımızda, biz de karşılığında sevilip onurlandırılırız.


Dolunay 16 Eylül’de. Her birimizin içinden çabasızca akan parlak ışıklarımızla derinden gömülelim. Bu ışık bir elmas kadar parlak ve pek çok yüzü var. Kendi ışığımızı hissetmeye izin verir ve küresel topluluğumuza kalplerimizi açarken, yeryüzünün çevresi ve içinde harika bir ışık halısı örüyoruz. Dolunayda, pek çok insanın Yeryüzü için çalışmak için biraraya gelerek oluşturduğu enerjinin bolluğunu hissetmek için zaman ayırın. Spiritüel topluluğumuzun enerjisi ve elle tutulabilir doğasını hissedebildiğimizde daha fazla ruhsal enerjimiz olur. Sevgi, konsantrasyon, azim, sabır ve odaklanma içinde bu çalışmayı sürdürürken yaşam ağı ve yaşam ağının titreşimi, yaşamın yeni bir boyutunun dünyamızda doğmasına izin verecek biçimde titreşir.

Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız lütfen anasayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyunuz.

Çemberimizle birlikte hepinize mutlu bir Ekinoks diliyoruz! Tüm yaşam, gezegendeki bu zamanda, ne kadar çok sevgi ve ışığın onları saygı ile sarmaladığını bilsin.

Copyright 2016 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.

Recommended Posts