Dönüşüm Haberleri Şubat 2015

Dönüşüm Haberlerini birkaç yıldır takip ediyorsanız, muhtemelen benim gerçek bir eksentrik olduğumu fark etmişsinizdir. Dönüşüm Haberleri’ni 15 yıldır yazıyorum!!

Walking in Light: The Everyday Empowerment of Shamanic Life kitabımın yazım sürecinin bir kısmını sizinle paylaşmak istedim.

Kitaplarımı ve Dönüşüm Haberlerini, 2001’den bu yana ilk iMac bilgisayarlardan birinde yazıyorum. Bilgisayarımın adı Blueberry. Blueberry ile harika bir ortaklık oluşturduk. Bazen öyle biraraya geliyoruz ki, ekranda yazdığımı hatırlamadığım sözcüklerin oluşması nedeniyle Blueberry’nin yazılarımın bir kısmını yazdığını düşünüyorum.

Internette Blueberry kadar eski bir bilgisayarın ne kadar yaşayacağını araştırdım. 13 yıllık bir ömürden bahseden yazılar okudum. Blueberry tahminlerin ötesine geçti. 2014’te birlikte iki kitap yazdık. Blueberry ile geçirdiğimiz zamanın sonuna yaklaştığımızı düşündüğümü üzülerek söylüyorum. Ve kitaplarım ve aylık yazılarımla dünyaya getirmeme yardımcı olduğu herşey için onu onurlandırmak istiyorum. Göreceğiz. İşimiz henüz bitmedi!

sandra february 2015 320x240

Yaşadığım evin tuhaf bir elektrik sistemi var. Ofisim kerpiç ve bu da duvarların kalın olduğu ve soğuğu içeride tuttuğu anlamına geliyor. Ofisimin elektrik kablolaması öyle ki eğer Blueberry ile birlikte taşınabilir ısıtıcıyı birlikte çalıştırdığımda sigorta atıyor ve elektrik kesiliyor.

Evimde oturduğum son 20 yıldır çalışma odamda ısıtma yok. Bunu tamir ettirebilir miyim? Elbette! Bunu istiyor muyum? Hayır! Yazı yazarken doğayla bağlantıda kalmaktan bir tür mutluluk duyuyorum. Şahsen soğuğu ve kışı seviyorum! Sonbahar ve kış en sevdiğim mevsimler.

Fotoğraf beni 2014 Şubat’ında – bir yıl önce- çok soğuk bir günde Blueberry’de yazı yazarken gösteriyor. Gözümde iki gözlük, başımda babamın şapkası, boynumda (siz göremiyorsunuz) annemin kalpli kolyesi ve ellerimde eldivenler var. Bunu görmenin hoşunuza gideceğini düşündüm. Reklamlarda kullandığım fotoğraflardan kesinlikle farklı görünüyorum.

Walking in Light ‘ın önemli bir kitap olduğuna inanıyorum. Yıllardır paylaştığım öğretilerimi onda özetledim. Walking in Light’ta sıraladığım şamanik prensipleri günlük olarak uyguladığımızda kendimizi güçlenmiş hissedeceğimize ve yaşam ağındaki herşey için dünyanın daha iyi bir yer haline geleceğine gerçekten inanıyorum.

Umarım okursunuz!

Yeni Yıla başlarken, “Shamanic Visioning Music: Taiko Drum Journeys” içindeki “Rattlesnake”(çıngıraklı yılan) parçasıyla yolculuk yaptım. The Odaiko davulu beni derin bir yolculuğa çıkardı.Yolculuğum “eşzamanlılıkla” yılanın neden derisini bıraktığı hakkıındaydı. Bildiğimiz gibi, yılan büyümeyi sürdürebilmek için derisini bırakır.

Yolculuğumda, yardımcı ruhlarım ve Yılan bana eski öykülerim ve inançlarımı aşmaya nasıl başladığıma bakmamı önerdiler. Yaşamı kucaklamayı sürdüren, ruhumun derinliklerinden paylaşan ve algıladığım sınırlamaları aşan daha kapsamlı bir varlık olarak yeniden doğma zamanımın geldiği söylendi.

Birlikte ileri doğru yol alırken, bunun hepimizin üzerinde yolculuk yapması için harika bir mesaj olduğunu düşünüyorum.

Walking in Light ve/veya taiko davulları ile yolculuk CDsini ısmarlamak için aşağıdaki adresi ziyaret edebilirsiniz:

https://www.sandraingerman.com/booksaudiovideo.html


Bir yılandan farklı olarak, biz insanların derisi büyümeye devam eder. Derimiz dökülse de, hayatın bize getirdiği inisiyasyonları deneyimledikçe spiritüel ve duygusal düzeyde büyük bir deri dökümü yaşarız. Her zaman geçirmiş olduğumuz değişimin büyüklüğünü ve derimiz de bizimle büyüdüğü için varlığımızın da ne denli değişmiş olduğunu görmeyiz. Yeni derimizin içinde büyümeye devam ederiz.

Hayatta fazla pasif olmak ve çok fazla çabalamak arasında bir denge vardır. Denge, aktiflik ile pasiflik arasında bir uyum duruma ulaşmakla yaratılır. Yaşamda ustalaşmak için gerçekte büyük ihtiyacımız olanın büyük bölümü de budur.

Pasif olmakla ilgili olarak da, sıklıkla tahminlere takılıp kaldığımızı görüyorum. Yeni Yıl başlarında yazdığım Dönüşüm Haberlerinin çoğunda tahminlerin kurbanı olmaya dair yazdım. İnsanlar olarak, sıklıkla birinin çıkıp bize güçlerin yaşamımızı ve yaşadığımzı dünyayı değiştireceğini duyma isteğine kapılıyoruz. Fakat bu hava tahminlerine benzer. Hava durumu, zamanın bu noktasında, hiçkimsenin tahmin edemediği biçimde hareket ediyor. Ve bunun yaşamın tüm alanlarında geçerli olduğuna inanıyorum. Bilmeme zamanında yaşıyoruz, herşey olabilir ve eğer onunla bağlantı kurabilirsek, yaratıcı potansiyelimiz çok büyük.

Önerim, Dönüşüm Haberlerinin geçmiş sayılarında yazmış olduğum spiritüel uygulamalardan bir tanesini seçmeniz. Onunla günlük olarak çalışın ve yaşamınızın bir parçası haline gelmesine izin verin. Size hitap eden bir spiritüel uygulamayı yaşamınıza entegre etmek için günlük olarak çalıştığınızda kendinizi doğal biçimde çalışmanın içinde büyürken bulursunuz ve kim olduğunuzun bir parçası haline gelir. Bu şekilde, dışarıdan bire gücün yaşamınızı ve dünyayı değiştirmesini beklemek ya da spiritüel açıdan çok fazla çalışmaya çabalamak yerine spiritüel olarak bir denge içinde yaşar ve çalışırsınız. Spiritüel çalışmamıza odaklanmalı ve aynı zamanda da bizi değiştirmesine izin vermeliyiz.


Telekonferans dersimi verirken çok esinlendim ve değiştim. Yönettiğim sanal seremoniler, son derece canlı ve değişimle titreşen kolektif bir enerji alanı yaratmak için topluluk olarak biraraya gelmenin gerçek gücünü doğrudan deneyimini sağlıyor.

Dersin katılımcıları, liderlik ettiğim sanal seremonilere bütünüyle katılıyorlar. Tüm duyularımızı kullanarak kolektif Alana girdiğimiz zaman, dünyalar arasındaki perdeleri kaldırdırma ve görünmez alemlerin güç ve şifasını fiziksel aleme taşıma fırsatına nasıl sahip olduğumuzu görüyor ve hissediyorum. Buna tanıklık etmek ve bir parçası olmak çok heyecanlı.

Bunu, aylık dolunay seremonimiz olan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak”ta da yapıyoruz. Burada anahtar, transfigürasyon uygulamanızı yaptığınız ve içsel ışığınızı deneyimlediğinizde bu duruma tümüyle girmeniz. Ve küresel topluluğumuzun beraberce yaratmayı sürdürdüğü kolektif alana da bütünüyle girmeniz gerek.Değişimin gerçekleştiği yer budur. Şifa, görünmezi görünene nasıl taşıyacağımzı öğrendikçe gerçekleşir. Bu, olumlu elle tutulabilir değişimi deneyimlemek için gereklidir.

Kolektif paradigm ve modelimiz parçalandı ve tamir edilemez. Bu yüzden, yeni bir modelin vizyonunu geliştirir ve yeni bir realitenin dokusunu örerken yaptığımız spiritüel uygulamalarda birbirimizi desteklemeyi sürdürmeliyiz. Birlikte seremoniler gerçekleştirmek, olumlu değişim yaratmak ve dişil işbirliği modelinde biraraya gelmek için son derece güçlü bir yol.

Birkaç ay önce Dr. Lewis Mehl- Madrona ile bir audio program kaydettik. Ondan şifalandırıcı öykülerin gücü hakkında konuşmasını rica ettim. Kendisi Coyote Medicine adlı kitabın yazarı ve bir Kızılderili şifacı. Bir tıp doktoru ve klinik psikolog olarak çalışmalarına yerli kültürünü de katıyor.

Yaptığımız konuşmada, bizim hakkımızda anlatılan ve kendimiz hakkında anlattığımız tüm öykülerin toplamı olduğumuzu paylaştı. “Yalnızca iyi öyküler anlatalım ki daha çok iyi insan olsun” dedi.

Ve daha sonra şamanik öğretmen olan John Perkins’in paylaştığı son derece etkileyici bir öykü ve öğretiyi duydum. John Perkins, Amazon yağmur ormanlarını ziyaret ettiğinde Shuar halkının öykülerini dinleme fırsatını bulmuş. John bir yaşlıya onlara nasıl yardım edebileceğimizi sorduğunda, aldığı yanıt “Eğer gerçekten yardım etmek istiyorsan, halkının düşünü değiştir” olmuş.

Şimdi zaman, içimizde derinlere, kişiliğin ve yarattığınız dikkat dağınıklıklarının ötesine uzanmanın zamanıdır. Zaman, canınızla bağlantı kurmanın ve buraya neyi ifade etmek için geldiğini keşfetmenin zamanıdır. Kendinize potansiyelinize neden ulaşamayacağınız ile ilgili söylediğiniz herşeyin ötesine geçin ve kendiniz ve Yeryüzü için yeni bir düş gerçekleştirin. Dikkatinizi dağıtan şeyleri bırakmanın ve canınızın kaderini gerçekleştirmenin zamanıdır. Zaman çok hızlı hareket ediyor ve gezegendeki değişim yoğunlaşıyor. Artık “umarım bir gün..” demek ya da hayatımızı değiştirmek için bir başkasını beklemek uygun değil. Yaşama şimdi bütünüyle katılmak için çağırılıyorsunuz.

Her birimizin içinde olan olumlu değişim yaratanın gerçek gücüne kendimizi bıraktığımızda Daha derinlikli ve yaratıcı insanlar olmaya doğru büyüyebiliriz.

Kişisel ve kolektif olarak artık bize hizmet etmeyen eski öyküleri bırakmalı ve aynı zamanda dünyayı hayallerimizle varediş biçimizi de değiştirmeliyiz. Bu hayatta sınırsız bir varlık haline gelme fırsatımız var.

Albert Einstein “Hayalgücünüz yaşamın size getireceklerinin ön izlemesidir” demiş.

Aşağıda Dönüşüm Haberlerinin bir okuyucusunun paylaştığı bir öykü var ve bunun sözcüğün görünmez gücünü elle tutulabilir değişim yaratmada ilham vermek hakkında olduğunu düşünüyorum.

Gelecek yazılarda bana gönderilen öykülerden yalnızca bir paragraph paylaşacağım. Fakat bu öykünün yazdıklarımla birlikte aktığını hissettim.

Jenny, Ekim 2014’te Dönüşüm Haberlerinde paylatığım uygulamayla çalıştı. Uygulama, bir ay süresince bir sözcükle çalışmak ve tüm hücrelerinizi dönüştürmek için onların içindeki titreşimini gerçekten hissetmekti. Bu güçlü bir uygulamadır ve tekrar etmeye değer. Ekim 2014 Dönüşüm Haberlerini www.sandraingerman.com/tnoctober2014.html adresine tıklayarak tekrar okuyabilirsiniz.

Jenny şunları yazmış:

“Meditasyonumda bana verilen sözcük “UYUM” du. İlk başta pek ilham verici gelmedi… Sonra sabahın ilerleyen saatlerinde Şifa Çemberi ritüelimi yaptım ve sanki aniden harekete geçti… .

Bir arkadaşıma şunları yazdım: Sandra’nın harika ve basit bir önerisi var. Bir ay boyunca tek bir sözcüğe odaklanmak. Bana “Uyum” sözcüğü verildi ve bunun tüm anlam ve kullanılışlarını araştırmak bana büyük mutluluk verdi. Kendi içimde, tüm parçalarımda, hücrelerimde, çocuğumda, canımda, vs. uyumun yanısıra müzik, renk, kokular ve insanlar arasında, tüm insanlık için ve Dünya Ana’yla.

Uyum müzikte ve dansta. Havada. Öten kuşlarda. Suda, denizdeki dalgalarda. Güneş, Ay ve Renklerde, örneğin gökkuşağında. Her renk farklı ama uyumlu bir bütün yaratıyorlar. Rüzgarda ve onunla hareket eden yaprak ve dallarda. Yıldızlar ve Evren’de ve Güneş etrafında dönen Gezegenlerde.

Uyum bireysel olarak içimizde ve insanoğlu olarak tümümüz arasında ve tüm Dünya Ana’da ve hisli varlıklar ve tüm yaratım içinde olabilir.

İlahi, hepimizi de kapsayan büyük bir orkestranın şefi. Her birimiz orkestrada farklı bir sesiz ama birlikte uyum içinde harika bir müzik, harika şarkılar yapabiliriz. Her enstrüman farklı ama bütüne katkı sağlıyor. Aslında tüm enstrümanlar aynı olsaydı ve hepimiz aynı notayı çalsaydık, gerçek bir uyum olmaz ve son derece sıkıcı, ilgi çekmeyen ve derinliği olmayan bir müzik olurdu. Uyum farklı sesleri, renkleri ve kokuları gerektirir. Aromaterapide kokuları uyumlu hale getirmekle ilgili pek çok şey var.

Kişisel düzeyde, son 6 yıldır, bedenimi, canımı, duygularımı, pek çok çocuk benliğimi parçalanmış, kırılmış halde bırakan, çocuk olarak yaşadığım cinsel tacizin tekrar anımsadığım anılarından şifalanıyorum. Uyum sözcüğünden, şifalanmamın tüm benliklerimi, beni, uyuma götürdüğünü anlıyorum. Tüm parçalarımın uyumlu bir bütün haline gelmesi. Şifa bu işte – Varlığımıza uyumu geri getirmek. Çakralar arasında uyum var. Renk ve ses uyumu. Kalp ve Zihin ve Can ve Ses ve Beden ve Auramızın tüm düzeylerinde uyum. Hepsi uyumlu hale getirilebilir ve bizim de asıl amacımız bu. Tamamen ve bütünüyle, içsel uyum içinde kendimiz olmak ve kendimizi bu özgün uyum içinde ifade etmek.

Sevgi uyumdur. En yüksek düzeyde uyum. Barış, içimizde ve insanlar arasında uyumdur. Uyum olduğunda savaş ve şiddet olmaz. Uyumun esnekliği vardır. Asla katı ya da eğilmez değildir.

Uyum sözcüğü hakkında düşünmek ailevi ilişkilerimi daha uyumlu hale getirmeyi istememi sağladı ve bana tümümüz için taşıyabileceğim bir vizyon verdi.

Uyum bir akış, bir güzellik, mutluluk ve kahkaha. Uyum, dünya için istediğimiz ve Dünya Ana’nın onun müziğine kulak verip de bizi kucaklamasına izin verdiğimizde bize sunduğu şey.

Uyum artık yaşamımın bir parçası. Uyum hakkında günün farklı zamanlarında düşünüyorum. Sandra, bu basit fikir için sana teşekkür ederim. Ve Ruha da bana verdiği güzel sözcük ve bu sözcüğün bana verdiği tüm ilham ve mutluluk için teşekkür ederim. Ruhumda bir pencere açılmış gibi oldu.”

Birkaç dakika ayırın ve gözlerinizi kapatın. “Uyum”un hücrelerinizi ve canınızı besleyen titreşimini, ışığını ve gücünü hissedin.

“İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” seremonimizi yaptığımız on beşinci yıla giriyoruz. İnanılmaz! Zaman gerçekten çok hızlı geçiyor.

Dolunay 3 Şubat’ta. Hepimizi, yıllar boyunca birlikte ördüğümüz kolektif enerji alanına tümüyle adım atmaya davet ediyorum. Şamanizmde, görünmeyen dünyanın ipliklerini biçim dünyasına yaptığımız çalışma ile öreriz. İçinize yolculuk yapın, ilahi spiritüel ışığınızı deneyimleyin ve uyumla titreşen bir dokuyu fiziksel biçime örmek için diğerlerinin sevgi ve ışığıyla birleştirin. Bu doku, Yeryüzü’nün içinde ve çevresinde akan bir ışık ağı yaratır.

Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız, dolunay seremonimizin detayları için lütfen ana sayfadan “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” yazısını okuyunuz.

Copyright 2015 Sandra Ingerman. All rights reserved.

Recommended Posts