Dönüşüm Haberleri Mayıs 2017

Hepimiz bir inisiyasyondan geçiyoruz. Bu inisiyasyon yalnızca evrilmek ve yeni bir gerçekliği yaratmak için deneyimlememiz gereken değişim ve ölümlerle ilgili değil. Aynı zamanda kendi ruhumuza derinlemesine dalmak ve bizi geçmişimize bağlayan ve bırakmamız gerekenleri temizlemekle ilgili. Daha önce yazdığım gibi, inisiyasyonlar daha yüksek frekanslarda yaşamamız ve çalışmamız için egomuzu/kişiliğimizi yontar.

İnisiyasyon süreci son derece zorlu olabilir. Bizi fiziksel ve duygusal olarak zorlayabilir. Hayatımızın hiç beklemediğimiz biçimlerde değştiğini görmek bizi umutsuzluk ve çaresizliğe götürebilir.

Umutuszluk ve çaresizlik duyguları bizi, içsel dünyamızda daha derin yerlere ve yapmaktan kaçındığımız kişisel şifa çalışmamıza ve gölge yanlarımızla çalışmaya götürür. Egomuz yalnızca yüzeysel enerjilerle haşır neşir olmaya ve kişisel meseleler ve dünyadaki olaylara tepki göstermeyi tercih eder.

Fakat gerçekte bizi içe bakmaya çağıran yalnızca dışımızdaki olaylar değil. Kendi ruhumuzun evrimi bizi içimize çağırıyor. Yalnızca sığlıklarda yüzmek ve acı içinde kalmayı sürdürmek ile içimizde daha derinlere giderek, kendimizi sevip affedeceğimiz yerle bağlantı kurmak arasında seçim yapmalıyız. Kendinize koşulsuz sevgi ve geçmişinize koşulsuz bağışlama derinliğine ulaştığınızda dışınızdaki olayları da farklı biçimde algılarsınız. Ve buradan da tepki göstermek yerine sağlıklı biçimde cevap vereceğiniz yere hareket edersiniz.

Yakın zamanda, bir yardımcı ruh bana, geçmişimizin bedenimizde ne kadar ağırlık yarattığını gösterdi. Ve taşıdığımız bu fazladan ağırlık farklı düzeylerde hastalıklara neden olabiliyor. Geçmişimize saygı göstermeli, güzel anıların tadını çıkarmalı, geçmişimizdeki güçlükler üzerinde çalışmalı ve sonrada geçmişi geçmişte bırakmalıyız. Ancak bu şekilde şimdi ve gelecek için yeni bir yol açmaya başlayabiliriz. Geçmişimize “ölmeyi” sürdürürken özgürlüğe doğru yol alırız. Ve özgür hissetmenin hepimizin istediği birşey olduğunu biliyorum.

Elbette bu bize şimdi ve gelecekteki değişimlerde rotamızı çizmek için daha iyi olanak sağlayacaktır. Ancak böylece Yeryüzüne ve tüm yaşama daha derin biçimde hizmet edebiliriz.

Geçen ay paylaştığım Dua Ağacı ile çalışma hakkındaki hikayeden pek çoğunuzun esinlendiğini düşünüyorum.

Şamanizm uygulamasının bize sunabileceği pek çok şey var. Bana iletilen vaka çalışmaları son derece umut verici.

Daha önce danışanım ve öğrencim olmuş bir meslekdaşımı yakın zamanda az rastlana bir kanserden ötürü kaybettim. Yıllar önce kendisine yaşamını uzatmaya yardımcı olmuş olabilecek birkaç şifa seansı yapmıştım. Birlikte yaptığımız çalışmalardan sonra kan testleri olumlu yönde değişim gösterdi. Ve bir noktada kendi çalışmasını yapma zamanı geldi. Zaman zaman birbirimizle iletişim kurduk ama geçen yıl nasıl olduğunu takip etmedim.

Ölüm ve Ölmek dahil, pek çok eğitimime katıldı. Ve transfigürasyon çalışmasını da çok severdi.

Vefatını haber vermek için partneri beni aradı. Ona ölümünün nasıl olduğunu sordum. Bana , ölmeden önce “Sandra bana nasıl ölüneceğini ile ilgili çok şey öğretti, ölmekten korkmuyorum” cümlesini tekrar ettiğini anlattı. Ve sonunda ölümünün huzur ve zarafet içinde gerçekleştiğini söyledi.

Yaşadığımız çağdaki şamanizm uygulamasının, ki bu ışıkla çalışmayı da içerir, bize sunduğu pek çok harika araç mevcut. Şamanizm bize güven duygusuyla, güçlü hissederek, ruha teslimiyet içinde ve hayatın getirdiği sevinç ve acılarla nasıl yaşayacağımızı öğretir. Şamanizm bize yaşamayı öğretmenin yanında hepimizin deneimlediği inisiyasyonsal ölümlerinde ve ömürlerimizin sonunda karşılaştığımız büyük ölümde de nasıl öleceğimizi öğretir.

Şamanizm bir doğrudan bilgi alma yolu olduğu için yardımcı ruhların öğrenmeniz gereken herşeyi size öğretebileceğini hatırlamak önemlidir. Bazı kişiler bir topluluğun parçası olmayı istiyor ve eğitimleri araştırıyorlar. Ve bazıları da yardımcı ruhların sağlayabileceği zengin şifa ve bilgiyi almak için yolculuk ve meditasyonlarını tek başlarına yapmaktan hoşlanıyor.

Aynı konuya devam edersem, hizmet sektöründen biriyle sohbet ediyordum. Bana bizim yaş grubumuzdaki (ikimiz de altmışlarımızdayız) kişilerin artık daha fazla sağlık sorunundan musdarip olduğunu ve istatistiklerin öngördüğünden daha erken ölüğünü fark edip etmediğimi sordu.

Fakat çocukları, ergenleri ve yetişkinleri etkileyen bilinen ve az görülen hastalıklar artıyor. Ve hepimiz bunun nedeninin beslenme ve yaşadığımız çevre ile ilgili olduğunu biliyoruz. Önceki yazılarımdan birinde sizi transmutasyon çalışmanızı yaparak yediğiniz, içtiğiniz şeyleri ve çevreyi ışık olarak algılamanız için teşvik etmiştim. Elbette bu insanlar olarak sağlığı desteklemeyen bir gezegenin ortaya çıkmasındaki rolümüzü inkar etmenin bir biçimi değil. Ama yardımcı olmak için hepimizin günlük olarak yapabileceği uygulamalar var.

Yeryüzü için Şifa’da paylaştığım gibi, alınan zehirleri etkisiz hale getirenler dahil, pek çok kişinin sağ çıkmayacağı inisiyasyon deneyimlerini atlatabilen şaman ve mistikler daima varolmuştur. Eğer bu gezegende aldığı toksinleri etkisiz hale getirebilen bir kişi var ise bu hepimizin aynı güce sahip olduğunu gösterir. Hepimiz hayatta kalma ve gelişip büyümenin şablonuyla doğduk

Geçen ay farklı doğa varlıkları ve yaşam ağıyla paylaştıkları enerji imzasıyla ilgili yazmamın nedenlerinden biri de buydu. Çünkü birlik ilkesini kullanarak, biz de farklı doğa varlıklarının hayatta kalmak için kullandıkları bilgi zenginliğine ulaşabiliriz. Örneğin, rasyasyon ile beslenen ve gelişen mantar türleri mevcut. Bunu nasıl yapıyorlar? Şamanik yolculuk ve meditasyon adını verdiğimiz ruhsal uygulamaları kullanarak bunu kendilerinden öğrenebiliriz. Hayal bile edemediğimiz biçimde zehirleri etkisizleştirebiken ve yenilenebilen varlıklarla ruhsal bağlantı kurmanın zamanı geldi. Yeryüzü pek çok değişimden geçerken yaşamak için yollar ve yaşamımızı destekleyebilecek uygulamalar var.

Geçen ay paylaştığım gibi, daha yüksek bir frekansa geçiş için hem evren hem de Yeryüzü bizi destekliyor. Fakat sağlıklı yaşamak için bedeninizin de öğretebileceği yollar var. Bunun için bedeninizden tasarımında ne olduğunu size öğretmesini isteyebilir ve yarattığımız çevrede büyüyüp gelişebilen varlıklarla bağlantı kurmanız yeterli.

Her gün ruhsal çalışmanızı derinleştirmek için yoğun programınızdan biraz zaman ayırın.Fiziksel ve duygusal düzeylerde karşılaştığımız zorlukların verdiği dersleri öğrenmemiz gerek. Ama aynı zamanda kadim ruhsal uygulamaları günlük hayatımıza katarak nasıl daha uyumlu bir yaşam yaratacağımızı da öğrenmemiz gerek.

Bildiğimizden daha fazla beceriye sahibiz. Bildiğiniz gibi, araştırmalar beynimizin sahip olduğu yeteneklerin çok azını kullandığımızı gösteriyorlar. Şimdi, her birinizin arzuladığını bildiğim, beynimizin daha fazla bölümünü uyandırarak evrilmek ve büyümek.

Yazdıklarıma paralel olarak gördüğüm konulardan biri de günlük olaylara “cevap” vermektense nasıl “tepki” gösterdiğimiz konusu. Bu konu, bu ay üzerinde şamanik yolculuk ya da meditasyon yapmanız için ilginç bir konu.

Cevap vermeyi öğrendikçe daha uyumlu ve sağlıklı bir yaşam tarzına geçebileceğimizi düşünüyorum.

Dolunay 10 Mayıs’ta. Kendinizle bağlantı kurun ve henüz keşfetmediğiniz pratikleri hayatınıza katarak büyüyüp gelişme yeteneğinize dair olasılıklara kendinizi açın. Kendinizi şifalandırma yeteneğiniz hakkında öğreneceğiniz pek çok şey olduğunu bilmenin heyecanını hissedin. Kalplerimizi birleştirirken, sevgi dolu ve destekleyici bir topluluğun parçası olmanın gücüne kendinizi açın. Dönüşüm Haberlerini okuyanlar dünyanın dört bir yanında yaşıyorlar. Kalbinizi topluluğumuza açın. Yaşam ağına muhteşem armağanlarla katkıda bulunan doğa varlıkları ile bağlantı kurmak için ruhsal farkındalığınızı açın.

Kalbinizin şefkatle genişlediğini hissedin. Bunu yaparken içinize yolculuk yapın ve ilahi ışığınızın parşayarak tüm yaşamı kucakladığını deneyimleyin. Işık olun ve ışık yayın. Bunun kalbinizdeji sevgiyle yaparken olumlu değişim yaratırsınız. Sevgi ve ışık en büyük şifadır.


Eğer Dönüşüm Haberlerini okumaya yeni başladıysanız dolunay seremonimizin detayları için ana sayfadaki “İnsanlardan Oluşan Bir Işık Ağı Yaratmak” başlıklı yazıyı okuyunuz.

Copyright 2017 Sandra Ingerman. Tüm hakları saklıdır.

Recommended Posts